8 Mart 2013 Cuma

ille de sen serotonin!

SELAM  DEĞERLİ  OKURLARIM,

*Bugün size seretoninden bahsedeceğim,
insanlığın mutluluğunun sigortası seratonine, dopmanie, endorfine bağlıyken...


*Bazen ne de sıkar sizi  yaşananlar, kelepçeler gibi sıkar bileklerinizi hayat! Gereklidir elbet, yaşanılan herşey bir amaca hizmet eder elbet...
-Ama olur ya:
* Seretonin çuvalına girseniz, seretonin okyanusunda yüzseniz de düştüğünüz kuyudan çıkabilseniz ne iyi olur değil mi?

Bugün dünya kadınlar günü...
adı var, kendi yok bir gün daha eklenmiş takvimlere yani...


gökten pırlanta yağsa bazen sizin nasibinize taş olur düşer ya....
bulur ya sizi de bir sert iklim...
ısıtamaz kalbinizi sobalar, fanlar, kaloriferler...
ille de mutlu bir kalbe ihtiyaç duyar beden dediğin...mutlu bir kalbe!

iş yerinde haksızlığa uğradınızsa...
okulda haksızlığa,
sokakta, otobüste, evde haksizlığa uğradınızsa...
tacize maruz kaldınızsa ya da...şiddete...
neye yarar çikolatalar, tatlılar...çuvalla yesen ne fayda?!
maket mutluluklar üzerine kurulu bir dünya...
işin , aşın, eşin varsa gerisi yalan diyorsak; birey olmak hayalsa...
işinde nasılsın, evinde nasılsın, aşın  nasıl, doyuyor musun demek lüksse?!
kadına şiddetten dünyada ölüler arttıkça kadınlar günü olsa, kadın hakları olsa ne çıkar?

herşey para oldukça  ve para da "tapılan"  oldukça...

eğitim ve sağlık işletme mantığıyla yürütülmeye kalkıldıkça dünyada,
hayal kurmak lüks oldukça...
serotonin yeter mi sorarım sizlere!
varın biraz da siz düşünün değerli okurlarım...
ben bulamadım formüllerini, bulan varsa yazsın lütfen.
Bugün yürek gücümün iyice zayıfladığını hissettim, auramı soğurdu birşeyler.
Bana acilen enerji lazım...
Belki başka bir yer, belki başka bir gök, başka bir algı düzeyi belki...

-Sertab bacımız demiş ki:

"Bu sene iyi geçmedi söylemem lazım
Kader beni seçmedi ama görmemem lazım
Belki birden bire yeniden başlamam gerek
Eskiden taptığımı bugün taşlamam gerek

Yeni bir aşk yeni bir iş
Yine gülecek bir neden lazım
Yeni bir haber yeni bir kader
Bunlar için bana şans lazım


Yeni bir duruş yeni dokunuş
Tek tek keşfetmem lazım
Yeni bir hayat gerisi bayat
Kendime yeni bir ben lazım

Günler güzel geçmedi unutmam lazım
Asıp yüzümü kalmışım azcık kırtmam lazım
Hep içime atmışım anlatmam gerek
Hepsini bir kazana atıp toptan kaynatmam gerek"


SEROTONİN VE ÖNEMİ

Serotonin hormonu yüksek olan kişiler, kendilerini daha mutlu hissediyor, daha iyi uyuyor ve sabahları kaliteli bir uykunun sonucuyla dinlenmiş olarak uyanıyorlar. Bu kişilerin ağrı eşikleri yükseliyor.

Serotonin iştah mekanizmasını da düzenliyor. Stres anında çok yemek gibi bir problem serotonin hormonu yüksek olan kişilerde görülmüyor. Eksikliğinde ise depresif hissediliyor, depresyona neden olabiliyor, uyku bozuklukları görülüyor, sabahları yorgun kalkılıyor, duygulanım bozuklukları yaşanıyor, mutlu edecek olaylar bile serotonin seviyesi düşük olan kişileri mutlu etmeye yetmiyor. Bu kişilerin, ağrı eşikleri düşük olduğu için genelde kronik ağrı çekiyorlar.

Bedeni mutlu etmenin yolları

Beden mutluluğu için pilates önemli bir spor. Pilates, beden ve zihne hizmet ediyor. Pilates yaparken nefesinizi kullanıyorsunuz ve başka hiçbir şey düşünemiyorsunuz. İkincisi ise Tai Chi; beden, ruh ve zihne egzersiz yaptırıyor. Yoga da beden, ruh ve zihin için gerekli. Masaj ise serotonin hormonunu salgılatan faktörlerden biri. Hareket terapisi de beden, ruh ve zihni bir arada çalıştıran çok önemli bir aktivite.

Hayatta mutlu olduğunuz anları saklayıp, kendinizi mutsuz hissettiğinizde bu anıları kullanabilirsiniz. Nasıl mı? İmajinasyon ile gözünüzü kapatıp, o anı bir daha yaşayarak.


Eğer bugüne kadar birine karşılıksız olarak bir yardımda bulunmadıysanız gerçekten mutlu olmamışsınız demektir. Sosyal sorumluluk projelerinde yer almak, birilerine gönüllü olarak yardım etmek sizi mutlu hissettirecektir.

Ruh ve beden mutluluğu

Zihin ve ruh için felsefeden yardım alınabilir. İnsanın sağlıklı ve mutlu olmak için sosyal hayatının da iyi olması gerekiyor. Bunun için de hobiler edinilmeli. Meditasyon öğrenerek ruhunuzu dinlendirebilir ve arındırabilirsiniz.

Dr. Işık Akgöl, “Günümüz insanının en büyük problemi dışarıdan çok fazla bilgi alması. Çoğumuz çok stresliyiz. Stres altındayken mutlu olmak zor. Çünkü stres altındayken kararlarımız ve düşüncelerimiz beynimizde kortekse ulaşmadan hayvanların karar verme mekanizması olan hipotalamus mekanizmasına ulaşıyor ve buradayken karar veriyoruz. Kısacası içgüdüsel davranıyoruz. Bu durumda da zihni durultmak gerekiyor. Zihni meditasyonla ve iyi uyuyarak susturabiliriz. Ayrıca konsantrasyon gerektiren dans etmekle de susturabiliriz” diyor.


Dr. Işık Akgöl’e göre eğer bedeninizi, zihninizi ve ruhunuzu formda tutarsanız ve üçü birbiriyle uyumlu olursa mutlu olabilirsiniz. Dr. Akgöl, “Bedeniniz iyi durumdaysa, zihniniz parlaksa ve ruhunuz dinginse mutlusunuz demektir. Bedeniniz nasıl iyi durumda olur? Egzersiz yaparsanız, onu doğru gıdalarla beslerseniz, uykunuzu iyi alırsanız genetik faktörler dışında bedeniniz iyi durumda olur. Aynı şeyleri zihin ve ruh için de yapabilirsiniz” diyor.Serotonini neler yükseltiyor?

- Aşık olmak serotonin seviyesini en çok yükselten etkenler arasında yer alıyor.

- Egzesiz yapmak serotonini yükseltiyor. Güzel bir havada yürümek, koşmak mutlu olmanıza yardımcı oluyor.

7 Mart 2013 Perşembe

VAMPİRLER VE GECE KUŞLARI ÜZERİNE

selam değerli okurlarım,

nasılsınız, iyi misiniz bakalım canlar...
-üşümediniz bugün inşallah?

uykunuz da iyidir umarım; neden mi, uyku deyip bazılarımızın hafife aldığı o uğruna bütün gün uyanık kaldığımız güzel dinlence var ya  700 kadar genin değişmesine sebep olabiliyormuş, değişim dedimse herhalde sizi Eistein, Kepler , Heisenberg ya da ne biliyim Çehov yapacak kadar olumlu değil tabi...olumsuz ne yazık ki...geçenlerde duydum CNN'de.


Biz de daha az uyuyalım diye gece gezmeleri, gece yarısı izlenen Beyaz Show vb. programlar dahil gecekuşu olur çıkarız halbuki, Okan Bayülgen gibi...Saçmalamalarımız da  normal olsa gerek bu duruma göre...

öyle ya yarasalar olur geceleri...yarasalar yer uykulu sizleri...

şekil 1-a-Yarasa

yarasaydı vampirdi derken ilk vampir de Türk imiş güya...
-ola ola ilk vampir mi olmuşuz...?
yoksa birileri sürekli barbar kavim dedikleri bizleri daha da bir öcüüüü göstermek için ACABA masum mu masum emelleri uğruna mı bunu açıklamış kamuoyuna dünyaya???


-Allah aşkına şu fotoğrafa bir bakınız efendim, ne sevimli ne meymenetli bir canlı imiş yarasa da haberimiz yoğumuş:( pehhh peeeh peeehhh....
üstelik iyi bir heyvanatcayız olsaydı adı yarasa olur muydu hiiiç?
I-ıııı olmazdı deyin bakalım hep beraberr...-olmazdıııı...

***Ne olurdu peki?
-"yaradı" olurdu!!!


hele şu atılışa bakın heleeee....
civciv, kemik, et, ot, fare ne bulsa yer ya kendileri hiç de kilo almaz, "yedikleri bir yarasa" demişler  o gün bugündür adı YARASA kalmış bu heyvancayızın.


Kendileri vampir filmleri çekerler, şık evlerde "otobur!" vampirleri gösterirler süper zengin yaşamlar sunarlar...ölümsüzdür o vampirler, çok kültürlüdür, iyidir, masumdur ve hatta dünyayı kurtaracak kadar savaşır kötülükle de sen ben vampir oluveririz!
-Onu bunu bilmem, iyi yaptılar en kötü film seçmekle...neymiş efendim Twiligh 4müşnüş...müş yani!
-Tamam fantastik bir dünya yaratmaya çalştınız ama neye ve hangi akla hizmet ettiniz aceeep?
-bıktık daaa...


bakın bu arkadaşımız ne demekte:

-Eskiden korkmazdım yarasalardan ve vampirlerden falan, artık korkar oldum ya...kazık kadar adam oldun denecek kadar da büyümüşken korkulur mu, acayip deeeel mi?
-emme KORKİREM AĞALAR, GORKİREM! tırsık oldum çıhtım, hayvanalr alemine irezil oldum yahu şu vampirler yüzünden:....(
-uçan kafalar, kopan kafalar, kurt adam oluveren sportmen şoporlar...olmaz ki beeee:(

üstelik bir de şu boyutu var işin Dünyanın parası harcandı bu film uğruna, o paralar Afrika'da, Asya'da, şurda burda... fark etmez, annesiz babasız kalmış çocukları okutmakta, barındırmakta kullanılmaz mıydı?

O paralar tsunami görmüş insanlara barınak sunamaz mıydı? ne gereksiz bir amaç olmayan vampirleri sevimli varlıklar olarak göstermek? neymiş artık insanlar vampirlerden korkmayacakmış...yoksa bir de bunun mu lobisi var, bir o eksikti yani.
Bir kek reklamı da sanki iyi bir menem gibi yok kekten bir ısırık alın bakın görün neler oluyor diye tutturuyor...ben almam şahsen yani, vampir olmak?!


aaa, bir de tarihimizin kanını emen pis kan emiciler vardır dostlar, değinmeyi unuttuğum...bunlar paha biçilemez hazinelerimizi üç kuruşa satarlar...toprak, kap, kaçak, değer nedir bilmezlerdir bunlar...müzesindeki KARUN HAZİNESİ de olsa satar... haşa huzurdan, özür dileyerek belirtmeliyim ki;  babası da olsa satar bu kan emici türler!

* Neyse ki eski Kültür Bakanı  Ertuğrul Günay ve onun gibi duyarlı insanlarımız, bürokratlarımız sayesinde getiriliyor bu hazineden koparılıp ABD'de sergilenen bir parçası: Altın broş....
Ömer Çelik ve heyeti Almanya'dan getiriyor kanatlı deniz atı broşunu.

Gerçi satamadıkları için bulunmuş, satamasınlar da tarihlerimizi, geçmişlerimiz ve gelecekelrimizi....Vampirleeeer, aaah vampirler...içimizde, her yerde var ne yazık ki.

Bu yazılanlar  "tammamen"    kişisel görüşlerimdir, kimseyi ırgalamak zorunda değildir, "-kimse üzerine alınmasın da" anlamında serzenişlerdir.... vampirler ve yarasalar hariç!

5 Mart 2013 Salı

DURULMAK ÜZERİNE

saf ve temiz bir gülümseyişle merhaba demek istedim bugün size...

bağrı yanık dostlara da merhaaaabaaa!
işte günün şarkısı sizlere:merhabalar dolu bir eski şarkı buldum sizler için:
Banu Maralman söylesin: Sigaramın dumanı

 ister sürü halinde gezin tozun....
yaz kış demeden koruyun sürünüzü...
ister tek tabanca olun dostlar...

ya da iki ayrı bedende tek can...
Mutlu anların kıymetini bilelim canlarım...
enerjinizi sizden çalan kişiler, olay ve mekanlardan  uzak durun...
hatta sizseniz kendi enerjinizi çalan: kend,inizden de azıcık uzak durun derim nacizane ;) nasıl mı olacak, çok basit, negatif duygu halinde yakaladınız kendinizi diyelim, çıkın dışarı, kaçın kendinizden, kısa bir süre ara verin yaptığınız uğraşa...
Kendinizden büsbütün kaçın demiyorum ama enerji toplamak adına, sakinleşmek adına, durulup yeniden kurulmak adına uzaklaşın o anki iç sesinizden...sezgilerinize kulağınızı kapayın demiyorum ama, dikkat.
İnsan sezgilerinin sesine öenm vermez mi hiç? benim kastım başka, bazen bilinçaltımız bizi geri tutar, aman kırılma, aman kaç der durduk yere...
ya da daha fol yok yumurta yokken içiniz daralır, kötü kötü düşünceler kaplar bedeninizi..


*sakin ve aklı başında davranarak beni böyle hissettiren ne: bir şey mi unuttum, bir hata mı yaptım, ne eksik vb. birkaç soru sorun kendinize canlarım.
Baktınız cevap yok, "aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor " diyen bir telesekreter mekanik mekanik konuşuyor adeta...siz de çıkın o ruh halinden kendinizi, kurtarın diyorum değerli okurlarım...

**Geçmişte değil şimdi de yaşayın..gelecekte de değil!

bunları neden mi yazıyorum; bahar geliyor da ondan...
kırılmalar, küsmeler, incinmeler, sudan bahanelere sığınmalar hep değişen mevsime uyma mücadelesi veren ruhlarımızın hezeyanları da ondan.
bugün çevremde tam da bu ruh haline uyan birçok insan gördüm de ondan;)

***  PORSELEN BEBEK OLURSANIZ KIRAN ÇOK OLUR   zira!

***Durulun, durulanın...kafanızdaki ve çevrenizdeki "gereksizlerden" uzaklaşın canlarım: bu bir insan da olabilir, bir eşya da olabilir, bir düşünce tarzı, his ya da ön yargı da olabilir...
-olabilir oğlu olabilir;)

***Hayatı kabullenin dostlar.

işte size ipuçları, yakalayın  bakeeem: alıverin gaaari(;

  1. Yaşam koşullarınızı, hareketlerinizi, konuşmanızı, kahve içmek veya yemek yeme gibi davranışlarınızı yavaşlatın. Yaşamı ve zamanı arkasından kovalamak yerine, yavaş hareket ederek şimdiki anın tadını çıkarın. Çünkü günü anlamlı kılan o günü yaşamanızdır.

2. Yeniliklere açık olun. Her yeniliğin beraberinde zorluklar ve kolaylıklar olabileceğini göz önünde bulundurun ve bunlara karşı hazırlıklı olun. Karşılaşacağınız zorluklarla başa çıkmak için daha önceki yıllarda buna benzer zorluklarla nasıl başa çıktığınıza odaklanın
3. Daha önceki yıllarda kurduğunuz hayaller gerçekleşmediği için umudunuzu yitirmeyin. Hayal kurmaya ve istemeye devam edin; ancak kurulan her hayalin ardındaki hayal kırıklıklarına karşı hazırlıklı olun.
4. Mükemmeli yapmaktan ve mükemmel bir eş, baba, çalışan ya da öğrenci olmaktan çok; iyi eş, iyi anne, iyi çalışan veya sadece iyi bir öğrenci olmaya gayret edin. “Sadece iyi” olarak kendinize hata yapma hakkı tanıyabilirsiniz
5. İstediğiniz her şeyin sizde gizli olduğunu unutmayın. Bu yüzden her şeyden önce kendinize zaman ayırın. Bol bol gülümseyin; kendinizi sevin; kendinizin farkında olun ve değerinizi. Böylece çevrenize daha çok zaman ayırabilir; içten gülümseyebilir ve çevrenizdekilere sizi daha çok sevme şansı verebilir ve onlara da değer verebilirsiniz.

6. Kendinizle temas kurun. Ne düşündüğünüze veya nasıl hissettiğiniz hakkında düşünün. Kendinizle düşünsel, duygusal, fiziksel ve mekansal temas kuramadıkça insanlara veya yaşama dokunmak sizin için zor olacaktır.

7. Dengeler üzerine kurulu olan evrene ve varoluşunuza saygı gösterin. Dengeli bir yaşam stresinizi azaltacaktır. Yemek, uyku ve yaşam düzenine dikkat edin. Her şeyin çoğu ve azı arasındaki dengeyi kendi ihtiyaçlarınıza göre ayarlayın.
*Deli Dumrulsanız da durulun yani azcık, değil mi ama?

8. Beklentilerinizi dengeleyin hatta azaltın. Yaşamdan beklentilerinizi, kendinizden beklentilerinizi ve çevrenizdekilerden beklentilerinizi tekrar gözden geçirin. Koşullara veya şartlara uygun olmayan beklentilerinizi değiştirin.

9. Küçük veya büyük başarılarınız karşısında kendinizi ödüllendirin (seyahat etmek, yeni hobiler edinmek gibi) Arada mutlaka bir soluk alın ve sosyal çevrenize zaman ayırın.

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...