TARİH 15 TEMMUZ 2016

geç kalmış ve beklemiş bir yazı belki,

* ama yine de paylaşmak istedim canlarım*

bir daha yaşamamak umuduyla o güne dair düşüncelerim, duygularım işte nacizane:

15 Temmuz 20016...

hayatımın en zor günlerinden birini geçirdim, anımsamak bile içimi ürpetiyor, 

geçmek bilmeyen bir gündü sanki dinmek bilmeyen kılıç yarası gibi kanadı durdu içimde, içimizde...

önce köprüde yığınla askerimiz...

Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi üstünde cirit atan alçak jet uçaklar, 

alçak uçuş yapan helikopterler ki minarelerin arasından geçmeler vs.

ani bir hareketlilik ve sıcağın insanı gafil avladığı günler ve saatler...

mahmur insanlar...

önce tartışmayla başlayan sonu kanlı biten asker-halk tartışmaları...

halkını vuran askerler...askerlerimiz dilim varmasa da...

benimle aynı suyu içen, aynı ekmeği yiyen!

aynı türküde ağladığımız belki...

oysa ihanet kol gezdi dört bir yanında ülkemin,
NAMLU HALKA ÇEVRİLDİ!

sonra...

tanklara çıkan silahsız ve savunmasız ama savunmak için cansiparane öne atılan halkımız...

gelecek kaygısı...güvenlik endişesi...

bize neler oluyor? bu  silah tutanlar, hatta bizi vuranlar  kim?

-kendi askerimiz, kendi vatan evladımız!?

büyük bir travma yaşadık her ne kadar atlatılsa da yüzlerce şehit-gazi verdik toprak anaya!
kolay mı yetişiyor bir can?!

-aynı sıralarda kalem tuttuğumuz

aynı camiilerde saf tuttuğumuz, aynı denizi paylaştığımız belki...

aynı apartmanda aynı duvarı paylaştığımız...

çocuklarıyla çocuklarımızın elele  oynadığı ve o gün bize silah sıkan,bu silah tutan eller kimindi gerçekten!!!

örgütlerin kol gezdiği bir dünya oldu dünyamız...
ülkemizde de aynı eller kirlerini artırarak sinsi sinsi dolaşmaktalar!

ne rantlar paylaşılıyor binlerce can pahasına...
can dediğin bazıları için sadece "sayıdan "ibaret, yazılıp çizilien ve üstüne hiiiç düşünmeden çizgi çekilebilen!
coğrafyalar yeniden şekilleniyor; kimler için?
neden?


*** bölük bölük bölünüyor halklar-şu'cu, bu'cu, tarikatına göre, saçına başına-ten rengine- kıyafetine...
politik yapısına göre...bakış açısı yüzünden...
din kisvesi altında neler dönüyor şaşakalıyoruz!

can pazarları kuruluyor adını sanını bile duymadığımız gizli toplantılarda,
kirli eller rantlara-paralara-altınlara-petrollere-elmaslara -madenlere bölük bölük bölmüşler dünyayı...


-BİZE DÜŞEN NE PEKİ?
***aklımızı kullanmak
 ama her zamankinden ÇOK DAHA FAZLA...
bu da yetmez!
***BİRLİK OLMAK, BİRLİKTE OLMAK!
Başka:
-dışlamamak ve kabullenmek,
- herkese  saygı göstermek!

dahası:
-Çalışmak;  bir daha 15 temmuzlar olmasın diye daha çok çalışmak!
işimizin en iyisi olmaya çabalamak, elimizden geldiğince...
başka:
-SORUMLULUKlarımızı ertelemek yerine, atalete düşmek yerine kendimizi geliştirmek, okumak!
Araştırmak!seyretmek yerine üretmek, anlamak!
ÖĞRENMEK!
gelişmek ve geliştirmek!

ZORLUKLARA göğüs germek ve yılmamak!
AT GÖZLÜĞÜYLE BAKMAMAK!
doğru işimize gelse de gelmese de doğrudan yana durmak!
ülkemizin çıkarlarını kendi çıkarlarımızın üstünde tutmak...

ZATEN OLMASI GEREKEN BUNLAR DEĞİL Mİ?

-EVET, tabii ki biliyoruz der gibisiniz.
SÖZÜM MECLİSTEN DIŞARIYA...yine de herkes kendi payına düşünmeli, nerde kesiğim var, ne yapmalıyım konusunda planlamalı hayatını, kendini...

bunlar lafta kalıyor, o zaman bugün şuanda başlamalı birşeyleri değiştirmeye...
başka devletlerin halklarından ders almalı, tarihten ders almalı,
güzellikler örnek alınmalı değil mi?

-israf etmeyerek, tüketmeyerek; üreterek elimizden geldiğince!
zamanında elimizdekinin kıymetini bilmek ne büyük lütuf!

DEĞİŞEREK, İYİYE-GÜZELE EVRİLEREK!
olmak istediğimiz o güzel insan olmaya çalışarak mesela...

***okumadığımız o kitabı okuyarak,
çöpe atmadan evvel değerlendirmeye odaklanarak,
ihtiyacı olanla paylaşarak,
DOĞAYI koruyarak;
yani aslında KENDİMİZi KORUYARAK!

***vatan dediğin, 
toplum dediğin senden -benden öte mi ki?
o halde değer vererek ve değer vermeye  KENDİMİZDEN BAŞLAYARAK :)

Ülke dediğin, halk dediğin, vatan dediğin 
"sensin, 
benim, 
o!
onlar!
sizler ve
BİZİZ!"
Blog Meleğiniz: Melek Ay