10 Haziran 2024 Pazartesi

BULUNDUĞU YERDE OLMAMAK ÜZERİNE

HERKSE KUCAK DOLUSU SELAM; haziranın güpgüzel yüzünü görmekle baharın musonları tadında kalmak arasındayız bu ara... kelimelere dökmeye hazır olmadığımız ve bizi ketempereye alan bir duygular geçidinde saplanıp kalmak, denizi, güneşi, çiçeği, börtü böceği değerlendirememenin acısıyla var olan anı da kendine zehretmek mesela...
ıhlamurun çiçek açığı, hanımellerinin mis gibi koktuğu...kirazın çileğin çıktığı ve bizim sıkıştırılmış zamanlar arasında kalarak o anı yaşayamamak, gözü kapalı havayı koklayamamak koşturmaktan... kaygıyla çalışmak, oyalanmak, boş vakitin olmaması, sürekli oyalanan çocuk modu, talepkar ebeveyn modu çatışması ve hayatı kontrol etme kaygısının sessiz çığlıkları...
peki kendine nefes alacak yer kaldı mı?olmakta olana hakim miyiz???
zamanı kaybetmek korkusuyla binlerce kere andan kaçmak... camları kapatıp kendini yazdan belki de korumak modunda yaşayamadığı o yaz hayallerinden intikam almak belki... bir fincan çayın getirdiği huzurun verdiği keyfi bile yaşayamamak belki şehir insanının laneti olan; koşmaktan ruhun yorulması işkencesinde kaybolmak...
Eski bir Afrika kabilesinde gçöebe yaşayan kabile üyeleri önce hızlı hızlı yürür sonra uzun uzzunnn dinlenir; kafasına göre de bu dinlenmeyi bitiriken şunu açıklarmış: -hızlı yürüdük de ruhlarımız ardımızda kaldığı için durup ruhlarımızın yetişmesini bekledik :)
son söz: ey değerli okurum sen burdasın evet de RUHUN nerede?

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...