25 Aralık 2018 Salı

KENDİNİ TAKDİR ET

MERHABA DEĞERLİ OKURUM,


 bugün kendin için ne yaptın ?
yapmadınsa ne yapmayı isterdin?
gadi bakalım planlayalım :)
hayatta en büyük hazinemiz zira kendimiziz, yanlış mıyım?
özgünüz en başta...


canımız, ömrümüz, kanımız iliğimizle...
yaşadığımız ve yaşayacağımız sürprizlerle dolu her anla beraber biz en değerli ve eşsiz hazineyiz şu hayatta!


 eşsiziz bir tane daha bizden yok...
özeliz...
hatalarımız bize özgü,
ellerimiz, ayaklarımız,
parmak izimiz kadar dil izimiz bile özel;dilimizin üstündeki tad alma tomurcuklarımızın bile kişiye özgü olduğu keşfedildi, korneamızın...

geçmişimiz bize özgü, senle aynı kaderi aynı zamanda ve mekanda yaşayan var mı?
umutlarımız bize özgü...
kaç kişi daha var seninle birebir aynı umutları paylaşan?
 bakışımız, bakış açımız, gözlerimiz, kaslarımız da keza...



her güzelliği hak ediyoruz :)
atlattığınız badireleri-sıkıntıları düşünün...
çözdüğünüz problemleri...çözemedikleriniz, erteledikleriniz...güç biriktirin biyerlerde, çözün o sorununuzu, güçlenin varlığınızdan!
her denemeniz şanlı bir direniş aslında...her nefesiniz bir potansiyel, bir  ışık  : ^)

her sene bitiminde yaşanan klasik kendine değer ver yazılarından olsun istemiyorum, ama düşünün istiyorum, düşünelim istiyorum...
ben başladım bile, bunca iş güç arasında gittim en merak ettiğim kitaplardan birini aldım mesela...
okumaya da başladım...

24 Aralık 2018 Pazartesi

ANLAM ARAYIŞI

geceler ve siyah beyaz düşler arasında kalmış insanlar vardır....

her gülüşü bir azaptan çiçek açan mesela...


bir kuyunun dibine inmek ister kimsecikler görmesin diye hz. Yusuf misali....


denk ve eşit değilsindir hayatı yaşarken çünkü...

soran gözlerle bakarsın hayata, anlam ararsın " neden?"


oysa nedensellik ilkesi sandığımız anlamıyla mı işlemektedir günlük hayatta acaba?
her şey gördüklerimizden mi ibarettir yani...
ötesi yok mudur? vardır elbet...

atom altı parçacıklar kadar inersin derinlerine sorunun....
soru beynini kemirmektedir...
bitti mi...illa ki "evet"i de yoktur bazen arayışların karşısında çıkan cevabının...
ruh vardır dersen ruh vardır mesela hayatında...
yok sayarsan onu, nedensellik bağını bir halkada koparıvermiş olursun!


ben sadece gördüğüme inanırım diyenler vardır, benim çevremde çok böyle düşünen;
oysa yüzeysel kalmakta bence bu tarz bir yaklaşım; sonuçta gözümüz de sınırları olan bir organ; ŞAŞIRTAN VARSAYIM adlı kitabı -akademik bir eser de olsa- okumanızı ve bir kere daha düşünmenizi öneririm...

çevremde pespembe hayatlar da yok mu vaaar...olmaz olur mu?
bir varsıllık dünyasındalar belki ortalama halka göre;
ancak onlar da nedenlerini, niçinlerini arayıp sorguluyorlar zaman zaman, 
zira hayat tek düze değildir ki...
belki sizin gördükleriniz pespembedir de evlerinin duvarları gri anlamları saklamaya yaramaktadır...
sizin o bayıla bayıla baktığınız ev belki de ona kabir azabı vermektedir;
huzuru yoktur belki...
belki ömrü tükenmektedir herkesten çok,
belki manasız deyip anlam yüklemediğiniz bir olaya takmıştır zihnini...
kitlemiştir zamanını ...
mutluluğunu bulamamıştır da ayakkabılarda, çantalarda, ince bedenlerde, gözde olmakta aramaktadır....
bilmediğimiz bir yerde kanayan bir yarası vardır belki...

inanmıyorum ben tastamam ben oldum,
tastamam ben herşeye sahibim diyene...
"olma"nın sınırı ne ola ki?
değer kriterlerin ve beklediklerin, umutların neler denmelidir oysa...


mor kelebekler gibi uçar ve konarsın, hepsi, bu...

bir kar tanesi gibi olur ve erirsin,
 su olur belki yolunu  bulursun; belki de taşar!
ANLAM farklıdır elimizdekilerden;
algılamayla ve beyinle, kalple ilişkilidir...
sorular bitmek bilmez, bitmesin de...ama durulmak da gerekir...

tabii ki insan sadece yemek-içmek ve üremek için yaşıyor olamaz;
bunun  zıttını savunan olabilirse de...
tabii ki bir anlam aramak bir noktaya kadar normaldir...
her hareketten anlam çıkaracak kadar da "ileri"düzeye geçmemek gerek demek istedim nacizane...
hani bir söz vardır:
***-ayakkabılarımın eski püskülüğünden çok utanırdım ve bu duruma üzülürdüm, işe gitmek bile istemezdim
ta ki ayakları olmayan birinin hayata sıkı sıkı nasıl tutunduğunu görene kadar!




Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...