25 Eylül 2014 Perşembe

DİBE VURDURANLAR

Hani otomobil yolda kalır da bir el atıverin, yardım edin demek anlamında;-bi vurduralım derler ya...
sanki birileri bu vurdurmaları baaaaya yanlış anlamış gibime geliyor!
bazen öyle bir vururlar ki sağdan soldan hani,
- dünyanın çivisi çıkmış dersiniz,
-olmaz olsun dersiniz,
-yine mi yaaa? diye isyan edersiniz,
-ne günlere kaldık...
-dibe vurduk dersiniz; aslında dibe vurmamış -vurdurulmuşsunuzdur! 
Kabul etmek istemezsiniz de bir başkası tarafından o duruma geldiğinizi vurdurulduk demez "vurdum" dersiniz...Nitekim yakınlardan bi yerlerden gelmiştir darbe, onun yakınlığından ötürü kondurmazsınız haaala toz üstüne toz!

-düşünür taşınır çıkamazsınız işin içinden; aşağı tükürsen sakaldır; yukarı tükürsen bıyık!


***bi müddet sonra köse kalacaksınızdır oysa...sakala mı tüküreyim bıyığa mı derken. Ne de olsa sizi sıkan bu gerilim dizlerinize, sırtınıza ağır gelmeye başlayacaktır, artık taşıyamaz hale gelince de sizden kötüsü olmayacaktır: on yıl sırtında taşırsın mesela, indirdiğinde senden kötüsü yoktur...


-Yok mudur  böyle ilişkileriniz?! hadiii ama, kandırmayın canım beni...olmaz mı böyle ilişkiler, dostlar(!)...arkadaşlar SÖZÜM ONA.

***İşin kötüsü akıllanmak bilmezsiniz, bilmeyiz  bir de.

-Ne kadar yakından gelirse acılar o kadar çok kanatır ellerimizi, o kadar çok sıktırır dişlerimizi...

Sinirlerimiz birbirine bağlı nöron, apsis değil artık laçkalaşan yığınlar oluverir zamanla  zaten; aklınızdan çıkmayan o sıkıntı, o problem, (o yenen kazık söz meclisten dıpdışarı) yüzünden. Nazınız geçmediğinden olabilir...karşıdakinin söz anlamadığından olabilir, anlamak istemediğinden olabilir, kronik bir hastalığı yüzünden olabilir, İŞİNE gelmediğinden olabilir, çıkarları yüzünden olabilir, olur da olur sebepler, ama olan sizin sinirlere olur!


Kapı gıcırdasa sinirlenir,
kuş ötse terlik fırlatır,
simitçi geçse dellenir olursunuz...
eskiden sizi sıkmayan ne varsa kerpeten oluverir artık!



Haksız yere kızarsınız en yakınlarınıza, nazınızın geçtiklerine...oysa suçları günahları da yoktur...
Ama  doğa boşluk kabul etmez canlar, ille aldığınız bu negatif enerji akacak bir yer, bir yol, bir mekan arar ki o da asıl olayın müsebbibi -sebebi- değil de sizi en çok seven, düştüğünüzde kanayan yaranıza pansuman olmak isteyenlerdir...Biliyorsa kalp kırıklığınızı varmaz pek üstünüze, sabreder ki eski halinize, hatta "fabrika ayarlarınıza"  tabiri caizse geri dönesiniz...

İiiiişte böyle olur bir kısır döngü, sizin gücünüz yetmediği, dilinizden anlamayan, hal bilmez-had bilmez, aldırışsız-umarsız  kişiler yüzünden tükenen sabrınızı yamamaya, yenilmeye çalışanlar yer azarı...Aracı yer dayağı derler hani, o hesap! Oysa sizi sevdikleri için **seven ne yapmaz! ** diyerek sabretmektedirler olan bitene. Eriyen sizin sevdiğinizin ve sizin sabrınızdır zamana karşı, yazık! diğeri hayata devam eder, bildiği yol üzere yürümeye devam eder, devam eder, devam eder...

-KURBAN OLMAKTAN ve bu rolü sürdürmekten VAZGEÇİN artık canlarım!


-Bırakın şu nankör kedileri yaaavvvv!
-ŞİMDİ VE ŞUANDA'ya yoğunlaşın gaaari!
 Mecbur değilsiniz diplerde olmaya, öyle ya!!!
NASIL OLACAK derseniz, kelin ilacı hesabı :) gerçi ilaç çok da biz sürmekten aciziz aslında, -Ne mi yapmışızdır ; karşıdakine o kadar değer vermişizdir ki haddinden çooook!*Kendi değerimizi, şuanımızı ve bugünümüzü sıkıntıya hapsetmekte olduğumuzu farkedememekteyizdir aslında!
-kendinize, sevdiklerinize yoğunlaşın!
-PROBLEME değil ÇÖZÜME odaklanın, 
-Çözüm bulamıyorsanız YARDIM alın; bu yardım bir uzman olabilir, bir avukat- bir psikiyatr, bir doktor olabilir...ilişki uzmanı olabilir vb.

- Herkesin yumuşak karnı vardır derler; öyle ya, sizi üzen sizin yumuşak karnınızı keşfetmiştir zaten çoktan, o yüzdendir ki halller ..moktan. Siz de sorunun çözümü adına; karşı tarafın yumuşak bölgesini, hassas noktasını bulup o tarafa eğilin derim.- Ben derim demesine de siz yapar mısınız bilemem, zor farkındayım, ama önemli olan gereksiz sıkıntılardan kurtulmak değil mi?


-Şener Şen bir filminde arsız, edepsiz, soyguncu-vurguncu bir karakterdir ve İlyas Salman'ın (Bilo'nun) arkadaşıdır, ona her tür kazığı atmaktadır; her kazıktan sonra yaptıklarından üzüntü duyan İlyas Salman hep acı reçeteye razı olan taraftır. Üstelik Şener Enişte her darbede sonra;
-SOR Bİ NEDEN YAPTIM!!! diyerek merakını ve acıma duygusunu hedefe alır, işe de yarar, neden yaptığına bahaneler bahanaler...devam eder durur kazıklar kısacası.Nişanlısı da kazıklar garibimi!
kısa videosu aşağıdaki linktedir, kesip adres çubuğıuna yapıştırıp izleyebilirsiniz :)
Ahan da Rezil Mahooo...
http://alkislarlayasiyorum.com/icerik/2890/sener-sen-sor-bakalim-niye-yaptim

-Sor bir neden yaptım???
PEKİ SİZ SORMAKTAN BIKMADINIZ MI? 
***Cidden  Sormaktan bıkmadınız mı!!!

GÜNÜN EZGİSİ

Konuya çok güzel uyan bu güzel ezgiyi hepinize, özellikle de dertlilere armağan ediyorum   bugünün bir son olması dileğiyle!Selçuk BALCI söylesin: DERT!

http://www.youtube.com/watch?v=WnXtwDZUh8s
Çok candan söylemiş  Selçuk bey   bre dostlar...



GÜNÜN TEBESSÜMLERİ




BENDEN BU KADAR CANLARIM :) Özleyin yazılarımı  e mi?
Meleğiniz

NOT: Dün Neşet Ertaş'ın ölüm yıl dönümüydü, 2 yıl olmuş rahmetliyi kaybedeli, Zeki Müren de keza bu aralar vefat etmiş; iki dev sanatçı...
bir sonraki yazımda onlardan bahsetmeye ne dersiniz?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...