Çocuğunuz
göz teması kurmuyorsa dikkat!
Uzmanlar,
hiperaktivite bozukluğu ve dikkat eksikliği görülen çocukların genellikle çok
fazla göz teması kurmadığına
dikkat çekti.
Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, dikkat
eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu hakkında önemli bilgiler verdi.
“Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
özellikle çocukluk döneminde görülen bir nörogelişimsel bozukluktur” diyen
Duygu Barlas, “Özellikle dikkat problemleri, aşırı hareketlilik ve
dürtüsellikle karakterize olan bu durumun, genellikle çocuk ve ergenlerde
olduğu bilinir; fakat yetişkin kişilerde de gördüğümüz bir durumdur”
dedi.
Çocuk, dikkatini yaşıtları gibi sorumluluklarına veremiyor
“Bir dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğu durumuyla kliniğimize başvuran çocuk veya ergende sıklıkla yaşına uygun,
yaşıtları gibi dikkatini görevlere, ödevlerine veya verilen sorumluluklara
veremediğini, çok aşırı hareketli olduğunu ve kendi davranışlarını kontrol
etmekte zorlandığını sıklıkla görebilmekteyiz” diyen Duygu
Barlas, “Aslında dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu bir şemsiye.
Altında çok çeşitli alt alanları var. Dikkat eksikliği ağırlıklı olabileceği
gibi, dürtüsellik ve hiperaktivite bozukluğunun daha ağır bastığı alt tipleri
de olabiliyor. Özellikle dikkat eksiliği gözden çok kaçırılabiliyor. Genellikle
halkın arasında şöyle bir inanış var: Dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğu denilen şey aslında çok hareketli olan çocuklara söylenen bir
terimmiş gibi lanse ediliyor; ancak dikkat eksikliği burada çok gözden
kaçırılabiliyor. Örneğin; derste dikkatini çok veriyormuş gibi görünen bir
çocuğa aslında görüşmelerimizde sorduğumuzda, ‘Ben aslında dikkatimi
vermiyorum, o sırada hayal kuruyorum, öğretmenlerim ya da arkadaşlarım bunu
anlamıyor’ diyebiliyor” şeklinde konuştu.
Dikkat eksikliği olan çocuk, ödevlerini unutuyor
Duygu Barlas, “Dikkat eksikliği olan çocuk,
diğer yaşıtları ve cinsiyetiyle, aynı cinsiyette ve aynı yaş grubunda olan
akranlarına göre uygun bir şekilde dikkatini veremez. Özellikle sevilmeyen zor
görevlerde; ödev veya verilen eğlenceli olmayan sorumluluklar gibi durumlarda
dikkatini yaşına ve aynı cinsiyet grubunda olan kişilere oranla beklendiği
şekilde sürdüremez” diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dikkat eksiliğinde genellikle verilen
ödevleri çok sık unutuyorlar. Silgilerini, kalemlerini, kendilerine verilen,
emanet edilen şeyleri çok sıklıkla unutabilirler. Anne- babalar genelde bu
şekilde yakınırlar: ‘Ödevini unutuyor, hırkasını okulda unutuyor, silgisini
kaybediyor’ vb…
Kendisi ile konuşulduğunda, dinlemiyormuş gibi görülebilir
Bunun haricinde, kendisine konuşulduğunda
dinlemiyormuş gibi görülebilir. Bu hem dikkat eksikliğinde olabilir, hem de
hiperaktivite ve dürtüsellik kısmında da olabilir. Ama daha sıklıkla
gördüğümüz, dikkat eksikliği alt grubunda oluyor. Çocuk genellikle çok
fazla göz teması kurmayabilir, kursa bile ‘Sanki beni
dinlemiyor’ veya ‘Çocuğumuzun sağır olduğunu düşünüyoruz’ diyen anne-babaların
çok fazla başka alan ve doktorları da gezmek gibi durumları olabiliyor. Aslında
çocukla göz teması kursalar ya da direkt söylemek istediklerini anlatsalar
belki çocuk orada dikkatini sürdürebilecek.
Çocuğunuza iki aşamalı yönergeler verin
Dikkat eksikliği olan çocukların basit yönergeleri
aklında tutmak konusunda çok zorlandığını ifade eden Barlas, "Bu
çocukların, uzun süreli hafızayla ilgili bir problemleri olmayabilir ama kısa
süreli hafızayla ilgili, örneğin; ‘Bana su getirebilir misin, su getirdikten
sonra da şu oyuncağını odana götürebilir misin’ gibi iki aşamalı komutlar,
yönergeler verildiğinde, çocuklar bir komutu yerine getirip ikincisini yerine
getirmediğinde, anne-babalar bunu dikkat eksikliği gibi değil de ‘Bizim
söylediğimize, kurallarımıza uymuyor’ gibi yorumlayabilirler. Ama burada şuna
dikkat etmek gerekiyor; acaba çocuk bunu karşıt olmak, karşı gelmek için mi
yapıyor, yoksa aklında sizin verdiğiniz komutları ve yönergeleri tutamadığı
için mi yapamıyor? Genellikle karşıt olma-karşıt gelme şeklinde de bizim kliniklerimize
çok başvuru oluyor. Bu, sıklıkla dikkat eksikliği alt grubunda gördüğümüz bir
şeydir” dedi.
Hiperaktivitenin teşhisi, dikkat eksikliğine göre daha kolay
“Aşırı hareketlilik ve dürtüselliğe
baktığımızda dikkat eksikliğine nazaran daha kolaylıkla teşhis edilebilen bir
kısımdır” diyen Barlas, "Zaten anne-baba da hemen alırlar, ‘Bu
çocukta çok hareketlilik var, yaşıtlarına veya aynı cinsiyet grubundan olan çocuklara
göre daha hareketli, yerinde hiç durmuyor, sürekli dolanıyor, çok hızlı
konuşuyor, kelime hataları yapıyor, çok hızlı okuyor, sınıfın içinde beklenen
süre içerisinde ne yazık ki oturamıyor, sürekli kalkıp arkadaşlarına sataşıyor,
sınıfın içerisinde dolaşmak istiyor veya yürümek yerine çok hızlı bir şekilde
koşuyor’ gibi belirtiler verebilirler” diye konuştu.
Tedavide anne-babaların rolü büyük önem taşıyor
Uzman Klinik Psikolog Duygu Barlas, “Çocuğun
yaşı büyüdükçe, hiperaktif belirtilerin daha da azalmasını, dikkat eksikliğinin
ise daha sabit kalmasını hatta daha kronikleşmesini bekleriz. Genelde
hareketlilik yaşla beraber toparlarken, dikkat eksikliği pek toparlayamaz ve
anne-babalarınbu konuda yardım alması gerekir” diyerek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğunun tek bir sebebi yoktur. Multidisipliner bir şekilde yaklaşılması
gerekir bu çocuklara. Bizler tedavimizde özellikle çocuk-ergen psikiyatri
uzmanları ile beraber çalışıyoruz. Burada tedavimiz çok basamaklıdır. Hem
anne-babanın, hem psikiyatri uzmanının, hem psikoterapistin, hem de çocuğun
yapacağı şeyler vardır. Çocuğun yaşı ne kadar küçükse, anne-baba ile çalışma
oranı o kadar çok artar. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunda
kesinlikle anne-baba tedavinin dışında bırakılmamalı, özellikle karşınızdaki
çocuk ve ergense ve özellikle çocuksa, özellikle3 yaştan ortaokul çağına
kadarki dönemde anne-babaların tedaviye mutlaka alınması gerekiyor. Ayrıca
çocuk okula gittiği için, öğretmenleri ve rehber uzmanlarını da devre dışı
bırakmamız çok sağlıklı olmaz.
Çocuğunuzu etiketlemeyin!
“Şunun da altını çizeyim; her çocukta ve
ergende evet tanı çok önemli bir şeydir; ama bizler, psikoterapitler olarak
tanıdan ziyade, o çocuğun özelinde hangi davranış ve belirtiler var, bunlarla
ilgileniriz. O yüzden anne-babalardan istediğim; tanıya çok fazla
odaklanmamaları, bunu bir sorun haline getirmemeleri ve çocuklarını
etiketlememelerini rica ediyorum. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu
bir isim; ama bu çocuk bunu nasıl yaşıyor, aile bunu nasıl kontrol ediyor,
bunlar her aile ve çocuğa biricik ve özeldir.”
Kaynakça: Milliyet, pembenar, http://www.milliyet.com.tr/cocugunuz-goz-temasi-kurmuyorsa-pembenar-detay-cocuk-2785946/
04-12-2018 tarihinde alınmıştır