SELAAAM:) MERHABA SEVGİLİ OKURLARIM...
Herkes nasılmış bakalım, iyi mi?
Ben bugün eskiye oranla daha iyiyim, sanırım sizin dualarınızın da bunda etkisi var, yağmursuz ve güneşli bir günün de.
Bugün yıllar sonra mezun olduğum liseye gitmek zorunda kaldım, zorunda deme sebebim iş icabı yollandım ve mezun olduktan sonra ilk kez bu kadar duygu yoğunluğu yaşadım, nerdeyse ağlayacaktım. Okulum beni hiç değişmemiş yapısı ve çok değişmiş kadrosuyla karşıladı, benim zamanımdan kalan öğretmenlerim de vardı, beni tanıdılar- söylemesi ayıp ama onurla da belirtmek isterim ki: biraz "onur kurulunda" olmanın etkisi olsa gerek, yani ey okurum bu yazarınız aslında hiç de öyle fena biri değildir, hatta tembel, haylaz ...as-la. Ama nerede bir yaramazlık var, eh işte, bulaşırdım ya da bulaşanları korurdum kendi çapımda.
Orta okulda üst taramasında az mı sakladım milletin sigarasını ve bilekliğini, yasak eşyasını...okuldan atılmasınlar, velilerinden dayak yemesinler diye...tabii sonra mutlaka gidip sigaranın kötülüğü ile ilgili demeçler, söyleşilerle beyin yıkama seansı da yaparak durumu kurtarmaya, hatta bir daha sigara içerse belki de ispiyonlayabileceğime dair az gıcık etmemişimdir akranlarımı...Şükür ki her arkadaşım kendi ayakları üzerinde duran insanlar,saygılı ve değerli insanlar oldular...meslekleri bazılarının belki çok parlak değil ama kalpleri ve gözleri hala parlak ya daha ne olsun...Tabii çok okuyup yükselenlerimiz de var, ama meslek değil bence önemli olan.
PARLAK MESLEK dedikleri en fazla daha çok para...statüsü değil ama parası çok olan meslekler var ne yazık ki ülkemizde, iyi bir şey yaptığı tartışılan insanlar da var bu grupta, insanları kandıranlar da.
para,
güzel elbiseler,
güzel bir makyaj,
güzel imajlar yaratabilir...ama insan olmak başka bir şey...
"Etikete " takılanlardan olmayalım dostlar!
ŞEKLE TAKILMAMAK GEREK
şekiller insanlar tarafından farklı faklı algılanır: ama iyilik, temizlik ve güzellik kazanır...siz iyiyseniz ve iyi niyetse içinizdeki enerji gözleri görmeyen biri bile gözlerinizdeki ışıltıyı, sevgi kırığını, yaydığınız enerjiyi GÖRÜR... üstelik bir de şu bilgece sözü anımsatmak isterim:
-Çöplüklerde bazen en değerli elmaslar bile keşfedilmeyi ve sizi bekler....
Ben lisedeyken çocukmuşum, tam çocuk!
o zaman sadece sigara var sanırdım içilen, ya da ben öyle sanarmışım meğer...içki içen, okul çıkışı diskolarda esrar çeken de varmış meğer...BEN UYUMUŞUM, şimdi duyuyorum da şaşakalıyorum, meğer ne safmışım, ne duymuşum, ne görmüşüm, ya da körmüşüm???
belki bunca kör olmasaymışım o kadar da mutlu da olamazmışım...
Okulum beni aldı götürdü sınavlarımıza...
Hala da bitmedi hayatla sınavım, bitemedi, hayat sürdükçe de devam edecek anlaşılan...
-Velhasılı kelam hayatın kendisi sınav değil mi?-
Kimimiz aşktan bütünlemeye,
kimimiz işten bütünlemeye kalmadı mı...
Kimimiz parlak gelecek vaatleriyle
kimimiz parlak altınlarla kandırılmadı mı sanki?
Kimimiz gülerken
kimimiz ağlamadı mı?
Birimizin sevdiğini
öbürümüz almadı mı?
Harçlıklar yetti de bizler mi gitmedik sergilere-sinemalara,
çok sağlıklı olmak için mi talim ettik simit ve ayrana???
Yemekhane vardı da biz mi görmedik?
-kısaca-
Asıl sınav okuldaymış sanmayınız:
hayat sınavı için
bi çok başka başka sınavla
okul sınavından başarıyla geçmek de lazımmış,
Diploması yaramadı desek de
insaniyetimize kattıkları referans...
MELEĞİNİZ...
GÜNÜN MÜZİĞİ
Mustafa Ceceli'den Sevgilim şarkısı ve Özcan Denizin Fahriye Evcen ile beraber söylediği türkü arasında seçim yapmakta çok zorlandım bugün değerli okurlarım: belki 3-4 defa ayrı ayrı zamanlarda dineldim ama galip olan Ceceli oldu, zira türkü çok ağır geldi, yüreğiniz kaldırmayabilir-di yani....
Aşk mısralarından imbiklenen bir şarkı olsun bugün seçimim istedim, oysa ki Şikayetim Var, DİLLERİMİ BAĞLASAN DURMAZ...şarkısı da aslında beynimde öter durur ama yumuşak bir geçiş, şöyle isyansız, sakiiiin, sevecen bir ses daha iyi gelir nekahat döneminde insan ruhuna değil mi:))
http://www.youtube.com/watch?v=zVOaKYYBA08&feature=related
Ancaaak ille de benim canım azıcık isyan kokmak ister derseniz alın bakalım size Mehmet Erdem'Den Hakim beeeey...
http://www.youtube.com/watch?v=Yy8mCKQnzWU
Herkes nasılmış bakalım, iyi mi?
Ben bugün eskiye oranla daha iyiyim, sanırım sizin dualarınızın da bunda etkisi var, yağmursuz ve güneşli bir günün de.
Bugün yıllar sonra mezun olduğum liseye gitmek zorunda kaldım, zorunda deme sebebim iş icabı yollandım ve mezun olduktan sonra ilk kez bu kadar duygu yoğunluğu yaşadım, nerdeyse ağlayacaktım. Okulum beni hiç değişmemiş yapısı ve çok değişmiş kadrosuyla karşıladı, benim zamanımdan kalan öğretmenlerim de vardı, beni tanıdılar- söylemesi ayıp ama onurla da belirtmek isterim ki: biraz "onur kurulunda" olmanın etkisi olsa gerek, yani ey okurum bu yazarınız aslında hiç de öyle fena biri değildir, hatta tembel, haylaz ...as-la. Ama nerede bir yaramazlık var, eh işte, bulaşırdım ya da bulaşanları korurdum kendi çapımda.
para,
güzel elbiseler,
güzel bir makyaj,
güzel imajlar yaratabilir...ama insan olmak başka bir şey...
"Etikete " takılanlardan olmayalım dostlar!
ŞEKLE TAKILMAMAK GEREK
şekiller insanlar tarafından farklı faklı algılanır: ama iyilik, temizlik ve güzellik kazanır...siz iyiyseniz ve iyi niyetse içinizdeki enerji gözleri görmeyen biri bile gözlerinizdeki ışıltıyı, sevgi kırığını, yaydığınız enerjiyi GÖRÜR... üstelik bir de şu bilgece sözü anımsatmak isterim:
-Çöplüklerde bazen en değerli elmaslar bile keşfedilmeyi ve sizi bekler....
Ben lisedeyken çocukmuşum, tam çocuk!
o zaman sadece sigara var sanırdım içilen, ya da ben öyle sanarmışım meğer...içki içen, okul çıkışı diskolarda esrar çeken de varmış meğer...BEN UYUMUŞUM, şimdi duyuyorum da şaşakalıyorum, meğer ne safmışım, ne duymuşum, ne görmüşüm, ya da körmüşüm???
belki bunca kör olmasaymışım o kadar da mutlu da olamazmışım...
Belki de kafamın başka konularla meşgul olması beni uzaklaştırdı bu gibi şeylerden, belki çok bilmişliğim, belki aile yapım belki de özenle seçtiğim çok çalışkan olmayan ama iyi niyetli arkadaşlarım, bir arkadaşımız yapıştırıcı madde çekermiş meğer...oysa ben onun saçmalıklarını bir hastalıktan kaynaklandığını zannederdim hep:(( Üzüldüm tabii, derin bir offf çektim, kötü oldum tabii. Demek kötü alışkanlıklar her zaman- her yerde sızabilir beyinlere eğer biz kendimizi korumazsak, çevremizi korumazsak.
Okulum beni aldı götürdü sınavlarımıza...
Hala da bitmedi hayatla sınavım, bitemedi, hayat sürdükçe de devam edecek anlaşılan...
-Velhasılı kelam hayatın kendisi sınav değil mi?-
Kimimiz aşktan bütünlemeye,
kimimiz işten bütünlemeye kalmadı mı...
Kimimiz acıtırken dirseklerini ders çalışmak için
kimimiz pedikürcülerde gezmedi mi...
kimimiz parlak altınlarla kandırılmadı mı sanki?
kimimiz ağlamadı mı?
Birimizin sevdiğini
öbürümüz almadı mı?
Harçlıklar yetti de bizler mi gitmedik sergilere-sinemalara,
çok sağlıklı olmak için mi talim ettik simit ve ayrana???
Yemekhane vardı da biz mi görmedik?
-kısaca-
Asıl sınav okuldaymış sanmayınız:
hayat sınavı için
bi çok başka başka sınavla
okul sınavından başarıyla geçmek de lazımmış,
Diploması yaramadı desek de
insaniyetimize kattıkları referans...
MELEĞİNİZ...
GÜNÜN MÜZİĞİ
Mustafa Ceceli'den Sevgilim şarkısı ve Özcan Denizin Fahriye Evcen ile beraber söylediği türkü arasında seçim yapmakta çok zorlandım bugün değerli okurlarım: belki 3-4 defa ayrı ayrı zamanlarda dineldim ama galip olan Ceceli oldu, zira türkü çok ağır geldi, yüreğiniz kaldırmayabilir-di yani....
Aşk mısralarından imbiklenen bir şarkı olsun bugün seçimim istedim, oysa ki Şikayetim Var, DİLLERİMİ BAĞLASAN DURMAZ...şarkısı da aslında beynimde öter durur ama yumuşak bir geçiş, şöyle isyansız, sakiiiin, sevecen bir ses daha iyi gelir nekahat döneminde insan ruhuna değil mi:))
http://www.youtube.com/watch?v=zVOaKYYBA08&feature=related
Ancaaak ille de benim canım azıcık isyan kokmak ister derseniz alın bakalım size Mehmet Erdem'Den Hakim beeeey...
http://www.youtube.com/watch?v=Yy8mCKQnzWU