6 Nisan 2013 Cumartesi

ILGAZ KUZUSU


***Taze bunlar taze tazeee...
Ilgaz kuzusu bunlar Ilgaz!
Aşağıda Ilgaz Dağına dair çekimlerim yer almaktadır.
-Dağda  20 santime yakın kar vardı,insanın kanı çekiliyor ne de olsa aşağıda 23 derece hava...

-Zirvede  hava 10 derece bile yoktu, serin mi serin...
esiyordu ki felaket! dondum resmen, zirvede bembeyaz kar var, yerde grileşmiş kar...hani kurt düşermiş ya yerde beklerken kara, o cinsten galiba.

Yol boyu da Barış Manço dinledim ki sormayın, bayıldım duygu sellerinde, Kızılırmak kadar derindi duyguları şarkılarının, hele bir ÇOBAN YILDIZI enstrümental var ki oooy oy oyyy, şarkının dibi;) tabir yerindeyse.Bugün onu da dinlenmenizi öneririm.
-Kızılırmak coşkun coşkun akıyordu, coştum yine dalgalanıyorum beeeen misali, yeni yeni sevdalanıyordu sanki Çankır'ya.

-Dağa varınca:  arabadan çıkıp 2-3 fotoğrafı zor çektim, ne de olsa hazırsızlık hakimdi gezimize, kalın da değildi üstümüz başımız...
***yol nereye biz oraya diye diye yol bizi Ilgaz'a kadar sürüklemişti, şimdi dönüp bakınca ne de iyi yapmışız diyorum...
***onu bunu bilmem yanınızda sıcak bir çay olacak şööyle dumanı üstünde tüten...bizim yoktu!Kaptan şoförcüğüm sağolsun acı diye beğenip içmedi, içirmedi...gerçi sonra güzel bir mekanda durduk ama o çay da acımıştı, mideler isyanda yani.

Doruk otek vardı, zirveye yakın...hoş bir yer, ama biz konaklamadık Ilgaz'ın soğuğunda, oksijenini alıp kaçtık...
sarı çiğdemler fışkırıyordu karların arasından, sarılı elalı gözlerle merhaba dediler bana," çok kalma zirvede, alışkanlık yapar haaa " diye de uyardılar:) sözlerini dinledim tabii ki.

işte ILGAZ!

Eriyen kar suları şırıldıyordu inceden inceden, doğa henüz uykudan tam uyanmamıştı aşağıdaki ovaların çiçekli dallarına inat.Terkedilmiş gibiydi Ilgaz Anadolunun sen yüce bir dağısın'ın dağı...

Şarkısını söyletmeden yolcu etti beni ilk seferinde, yeniden gel, uzun uzuun kal, kayak yapmayı öğren de git der gibiydi bana...

Aha şurası Doruk oteldir beyim, yaz kış açıktır hemiii;)

***Siz de alın başınızı bir değişikliğe imza atın canlarım...iyi gelecek eminim;)
Çalışmaktan gezmeye fırsat ayıramayan bir toplumun evlatlarıyız nitekim ama kaderimiz değil böyle kalmak!

Her geziden bir ediniminiz olacaktır, ne dersiniz?

-Çok bir para harcamanıza da gerek yok, sandviçle bile doyar insan...
-ille meymana meşmana mı yemek gerek yahu...?
Şu da olsun bu da olsun derse evden çıkamaz tabii insan...dökülün yollara gerisi kolay;)



GÜNÜN ŞARKISI

Hadise bir şarkı söylüyor yenile, dağlar banaaa, ben sanaaa, sen kendine hayran diye uzun uzuun.Madem ki konumuz dağdır, ahanda şarkısı da hazırdır, sizin için söylettim Hadise hanıma, VİSAL.
-tövbe tövbeee, ishal der gibi oldu ama neeeedelim:))
http://www.youtube.com/watch?v=rEjfXpadBNQ


Ben beğeniyorum Hadise bacımızı, ya sen ebe , sen  de beğenir misin?

*-Heee, ben de beyinirim, beyenmem olu mu?
pek güzel, pek de tatlı emme hala şu Beyons havasını atamadı yavrrım üzerinden...naha şuraya yazıyooom bi kendisi olsa daha ne başarılar görecek emme ona akıl goyan peh çohtur şincik, beni diyner mi dersiniz?eeey? anlamadım, eccük kıvrak söyliyiver evladım!!!

-beyenmedim oni...
neden derseniz, çoh zayıflamış evlatcuğum,  hastaluklu kimi...
gız dedüğün çiroz kimi olmayacag yavrrrum!!!

*Hadise hanımcığa bizden iletmesi diyelim ve bugünkü paylaşımıza son verelim.


 
*Size çok güzel bir hafta dilerim;)
** saygıyla efeniiim!
unutmayın beni güzelciklerim...

CAN FIŞKIRMASI ÇAĞLARI

selam değerli okurlarım,

güzzzel mi güzel bir bahar sabahından selam olsun sizlere...
kasvete son verdi bugün güneş...
çöl kumunu üstümüze serpen metal içerikli yağmurlar da bitti sonunda...

kendini beğenmiş derler bir de nergizlere...
eğeceği son noktaya değin eğmiş başını "narciss" nergizlerimiz...
tevazu göstermiş güzelliği kadar, daha ne olsun!
her ne kadar fazla tevazu nimete küfrandır dense de;)

doğadan can fışkırdı bu hafta caaan:)

bazılarımız bıoyundan büyük işlere kalkışmıyor mu bayılıyorum...
minicik dallarıyla çiçeklenmek de güzel oluyormuş meğer...
ufacık dallarla ben de varım demek hayata...
işte bu güzel değilse, güç değilse nedir a dostlar???


kurumuş yaprak kalıntıları arasından fışkıran tazelik
Ballı baba deniyor bu mor çiçeklere  bildiğim kadarıyla...
lavantalar kadar narinler ve bir o kadar şirin.
 kat kat güzellik bu olsa gerek.
kuru dallar arasından fışkıran manolyalar...gardenyalar...
saksıda zor yetişen bu bitkiler özgür ortamda nasıl da serpilmiş...
demek ki işin sırrı özgür olmakta!

kaldırımlar kaldırımlar...
dert çekenlerin sırdaşı demiş Necip Fazıl...
oysa bu kaldırım taşları bir hayata tutunma öyküsü de olabilmiş baksanıza...
çiçeklenmiş bir de üstelik maviş maviş...oyyy oyyy oyyy:))
istediği kadar bahar gelsin bazılarına,
içi kuruduktan sonra ne fayda...
marifet kurumadan önce canlanmakta...
bahar gelse ne fayda kurumuş canlara???
suya eğilmiş çiçekli dallar,
baygın baygın kokan bahar dalları...
gidip sarılasım geliyor bu ağaçlara yahuuu;))
evde durmayın ayol, çıkın azıcık havalanın...
bahar sarhoşu olana değin havalanın canlarım!!!
bunlar da çuha çiçekleri...

istanbulda yine laleler açmış..
mayısın ortasına kadar bizleri büyülemeye devam edeceklermiş lalelerimiz..
üstelik de laleler kendi öz kültürümüzken, kendi topraklarımızda yetişmişken gidip de görmemek olur mu?olmazzz!
Hollanda'dan gelmiyor artık, yetiştiriyoruz ustaca son yıllarda...
Anavatanından kopan laleler tekrar anavatanında:)
bu sene lale zamanını kaçırmamak gerek...
erguvan zamanında gitmek gerek...
boğaza karşı hem laleleri hem erguvanları izlemeye ne dersiniz?

2 yıl önce 23 nisanda gitmiştim, bloğun kenarını süsleyen o güzel kare onun yadigarıdır!
kendiniz olun ah canlarım, doğayla kucaklaşın ah canlarım...
bisiklet sürün,
koşun,
yürüyün,
felekten bir gün çalın...oynayın şakkıdı şıkkıdı..

yatağa hapsolan
eve hapsolan,
hapishanelerde gün sayan nice insan var dünyada!!!
KIYMETİNİ BİLİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜZÜN!!!
Kıymetini bilin  baharın:HAKKINI VERİN canlarıııım:))

***Kaçırmayın   şu can fışkırması çağlarını derim nacizane :))

NOT: tüm fotoğraflar blog meleğinize aittir canlarım-üşenmedim, gittim, gezdim, çektim.- siz de çekin canlarım, siz de...


Meraklısına Not: Ilgaz'dan geldim, taze taze anılarımı paylaşacağım ilk fırsatta...haydi bakalım Ilgaz...yolcusu kalmasıııın:=))

31 Mart 2013 Pazar

AKİL İNSANLAR BENİ DE ARANIZA ALIN!

Merhaba değerli okurlarım,

Bahara susamış bir gönül olarak gezdim tozdum, oooh dedim ya, oooh ne de güzel hayat, ne de güzel bahar:) sizler neler yaptınız bakalım, nassınız eyi misiniz bakem?


Neler oldu efendim görüşmeyeli, Vakıfbank Güneşspor bayanlar Avrupa şampiyonlar ligi kupası aldı!TEBRİKLER!



İsrail Mavi Marmara geemisinde 9 vatandaşımızın şehit edilmesi ardından aylar sonra da olsa Özür diledi, geç bile kalındı diyen vatandaşları oldu İsrail'in...iki ülke açısından önemli  bir gelişme sayılabilir, ölenler geri gelemeyecek bu özürle ama:((


Üçüncü köprü için start verildi, asma köprü yapılıyor...hadi bakalım, rastgele diyelim!

Güzel şeyler oluyor hayatımızda, kritik şeyler de var nitekim...ülkemiz adına eyalet midir, üniter yapı mıdır derken şimdi bir de AKİL insanlarımız olduğunu gördük;
-Sezen Aksu akil olmayı şimdiden reddetti...kötü bir şey midir acaba akillik?


Serdar Ortaç geçmişteki tepkileri için özür diledi mi dilemedi mi bilmiyorum, orada değildim sonuçta;)) ama basın bu konuları bastırıp duruyor ya haaadi hayırlısı diyelim, kaşımayı severiz yaraları nedense?!

Şimdi bir de akillik için standartlar olmalı bence, mesela ben bu komisyonda görev alacak mıyım, almalı mıyım...Sezen hanıma gidenler bana  da gelebilir, olur olur, nem eksik canııım?şimdiden düşünmeliyiz dostlar, Sezen hanım olursa pekala siz de olabilrisiniz bende AKİL insan! belki de akıl hastalıkları uzmanı görüp de rapor verecektir?



* Belki zeka seviyeleri esas alınacaktır?
** ama zeka seviyesi de " tarih "  oldu be gülüm...
***şimdi çoklu zeka devri...hatta ruhsal zeka, duygusal zeka devri ki en kallavisinden! bana sorun siz...

*belki de ruhla beden uyumuna göre olunuyordur akil insan...o zaman çokları kaybetti şimdiden desenize.

*belki de akıl danışılan kişilerdir bunlar, hani yemeğin tuzu çok geldi Hediye Teyze, napsaaam acaba diye sordukça sorduğumuz Hediye teyzeler, ömürlik komşular var ya o zaman onlar da akil insan olmaz mı!

* ben bunlara kafa yordukça belki beni de bir akil insan yapar,  akıl hastanesini boylatmadan gelsinler kapıma reca ederim!
-reca ettim bilem.

*reca falan ederken aklıma şeyy geldi, ayy ne gelmişti, Recai Kutan değil ı-ıııı, neydiii ki?

-Bülent Ersoy yine program yapmaya devam ediyır efendime söyliiiiim;) Alllah Alllah...kudurt sazı üstadım! ordan bir doooo ver kemancı!

-özlemişiz Bülent hanımı, yanına da Orhan Gencebay bir yakışmış ki sormayın: pilavla karbıyarık gibi...Serdar Ortaç ne yazık ki cacık...gelip gidip öpmeler, benim şarkım şöyleydi onun güftesi böyleydi demeler.

- Eee demek AKİL İNSAN olmak böyle bir şey...zira en son  Hüzzam makamını Bülent Ersoy gibi bir üstada, turiste yarım yamalak İngilizceyle yol tarif edenler gibi bir edayla anlatmaya çalışırken görüldü kendisi, çaylak konumunda olan üstadımızsa ağırlığının hakkını vererek ezmadi bizim Serdar beyefendiyi, binlerce dansööz var diyen ne de olsa Serdar emmim bir şarkısında.


 -Demet Akalın'a gelince orada kürdan konumunda, benim izlediğim kadarıyla izlenimler bu yönde vallaaa.
-Serdar Ortaç da Demet Akalın'da kendi kulvarında iyi isimler şüphesiz, ama biraz daha çabalasalar keşke...

GÜNCELLEME:
5 nisan itibarıyle akil insan olmaktan vazgeçmiş, köyde çobanlık yapmaya karar vermiş bulunmaktayım, zira daha zararsız  bir iş ülkem adına...Son durum budur ve aslında akil insan olmak jüri üyesi olmak gibidir, seyirrci kalınır, ben bir çoban olarak etkin olmak  istiyorum, yönetişim istiyorum: soracağım koyunlarıma- hangi meranın otu daha hoş ey koyunlarım?nereye gidelim bugün? ne konuşalım...hangi parçayı icra edeyim size sazımla, sesimle, gitarımla, blok flütümle...
böylesi koyunlar için de benim için de daha iyi ...o kesin, ama bir akil meleki kaybetmek vatan için  ey midir hoş mudur orası muamma;) 


 HAFTANIN FİLMİ



-Bugün  "Çanakkale-Yolun Sonu "  adlı filme gittim.
-Kurtlar Vadisi'nde Gürkan Uygun var ya hani, her haliyle adam öldürmeye uygun bir karakterdi orada,Memati, burada da işi buna yakın ama  asker burada, zaman ve devir başka, koşullar başka, rol başka.


-Berrak Tüzün ataç bir zayıflamış bir zayıflamış sormayın, yanakları çkömüş, küçççülüvermiş...ama roldeki başarısı giderek büyümüş ne yalan söyleyeyim.


- Gözlerim doldu kimi sahnlerde, burnumun direği sızım sızıııım sızladı bazen de! bebek patiğinin bu kadar etkili bir nesne olabileceğini düşünmemiştim doğrusu:..(

-vatanı,
-namusu,
-haneyi düşmana çiğnetme diyor Muhsin bey küçük oğluşuna.

***İşte size filmden bir parça: tıklayın gaaari.

http://www.sinemalar.com/film/217528/canakkale-yolun-sonu


-Bana sorarsanız sırf Çanakkale ruhunu hatırlamak ve nasıl bu günlere ulaştığımızı unutmamak adına gidin derim, belki beni aralarına alırlar bir gün, ne dersiniz?


GÜNÜN ŞARKISI

https://www.youtube.com/watch?v=hLQl3WQQoQ0&NR=1&feature=endscreen
Adele sizler için söylesin: Someone like you:)

bu akşamlık da bu kadar değerli okurlarım, kendinize iyi davranın!
blog meleği

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...