SEVDALAR ÜZERİNE
İnsanın sığınağı sevdasıdır bence, ister aşk, ister muhabbet deyin adına insanın sığınağı sevdasıdır.
Kanat gerer en kıyıda köşede kalmış acılarına da insan, tırnağı sökülse sevdasının bir sözü kadar, bir reddedişi, yok sayışı kadar gözünü akıtmaz ve canı yanmaz bu kadar. Ondan uzaklaşmak, onsuz bir hayat gurbetlerin en beteridir bence!
Bu yazıyı tamamen içimden geldiği, elimden geldiği üzere yazıyorum, ne taslak ne plan yapmadım yine...
Hayat da zaten taslaklar kurup üzerinde çalışılacak kadar ucız değil ne yazık ki, sevda gibi...plan yok, program yok...Bu yüzden değil mi zaten inişli çıkışlı oluşlarımız, yerleri öpüp göklere de çıkaran hallerimiz, sevdalar düşünerek üretilir mi Allah aşkına?
Sevda yalnızken azaptır...
Sevda değil mi sözüm ona en "çirkini" bile baş tacı yapan....
Bir gülümseyiş, sevgi dolu bir bakış değil mi insanı sevdaya atan, bir aroma, bir koku değil mi bizi karşıdakine çeken? Birçok kişi aşağıdaki fotoğraftaki beyefendi için negatif algı taşıyor çevremde, ama inanın ben onda bir içtenlik, bir samimiyet gördüm ve şimdi masa üstü arka planımda bu fotoğraf var...Bana güzel duygular çağrıştırıyor çünkü... Saç rengi hoşumuza gitmeyebilir, belki sizce hiç de yakışıklı değildir de, ama onun da bir sevdalısı vardır, o da bir yürek taşır nitekim, onu da seven birileri illa ki olacaktır. Acaba yolunu gözleyen, onun için hayatımın yarısı diyen eş nasıl biridir?
İnsan kızı ve insan oğlu olarak hepimiz sevdalar uğruna atılmıyor muyuz yaşam yarışına, koşuşlarımız sevdiğimiz şeylere ulaşmak için değil mi zaten?
Tek başına ne kadar anlamlı olur ki hayat? Sevdiğin insan yanında olmadan, onun gözlerinde dinlenmeye hatta transa geçen gözlerim olmadan ben yaşamaktan nasıl zevk alırım Allah'ım?
Uyumak onunla anlamlı...
Koşmak onaysa güzel...
Hayallerde o varsa gerçek olmalı...
Sevda damarımda atan kan gibi elzem bana...
Sevda adına Vatan dediğim toprağım...
Sevda kıyım, köşem bucağım...
Sevda aşığım!
Hepiniz lütfen sarılın sevdalarınıza, sıkı sıkıya...Onu kaybetmeyin, onu sevginizle de sıkıp boğmayın, o da yaşasın siz de. Sizin olmasa da saygı duyun ona, saygı duyun seçimlerine...Dünya babamızın malı değil ki, hiç bir zaman da olmayacak. Sınırlarımızı aşmadan onun ellerini bağlamadan, onu değiştirmeden sevginin büyüsü var. Satmayın ucuz bahanelere sevdalarınızı, buldunuzsa kaybetmeyeceğiniz anlamına gelmiyor ki...
Ucuzlaştırmayan sevdalarınızı nooolur! Aldatmayın kısa süreli kaçamaklarla, atmayın uzak diyarlara, zorlamayın sınırlarını...
Ölüm aslında şah damarımız kadar yakınken neden sevip sevilmemek, neden kavgalar, neden ayrımlar???Bize neden böyle ucuz baheneler vermişler savaşmamız için, genlerimize işlemiş olamaz kin, sevda varken dünyada!!!
Oysa kelebekler kadar kısa değil mi zaten ömür dediğin? Atalarımızın hatalarını sürdürmek, kavga etmek, yıkıp yakmak, istila etmek, ezmek zorunda mıyız? Kötülük değil ki kaderimizde yazan, kadere inanıyorsak tabii.
Küçükken kelebek öldürmüştüm bilmeden ve istemeden, o kadar ağlamıştım üzülmüştüm ki,su dökülmüştü üstüne, kaldırayım derken tozları kaldı elimde ve kanadının bir parçası...Krem rengi bir kelebekti, öyle naif, öyle şirin...SEVDA İPEK KANATLI KELEBEK GİBİDİR DOSTLAR....işte bu yüzden iyi korunmak ister, iyi sarıp sarmalamak... Kanadından en kibar ellerle tutmak ve en güçlü bir fil kadar korumak...
Bilim de söylemiyor mu sevda anında beynin yaydığı dalgalar değişiyor diye...
Sizi bilemem ama beni sevdamdır ayakta tutan...
Dua edişlerim, şükürlerim, yakarışlarım ondan...
Bir kısır döngüdür onsuz yaşam...Karman çorman.
MELEK