19 Nisan 2013 Cuma

NE İZLESEK BU HAFTA?

NE İZLESEK?
Ben geçen hafta sonu Oblivion adlı filmi izledim,
bilim  kurgu tarzında bir film, baş rolde Tom Cruise var.
MOrgan Freeman, Olga Krylenko da var filmde.

Tom Cruise bu filmde bir teknisyeni canlandırıyo, insansız hava araçlarını kumanda eden, onaran bir teknisyen...Dünyada insan ırkı adına çok az insan var, Scav diye bir tehlike, bir düşman var üstelik. Dünyada yaşanacak yer kalmamış pek...izlerken hüzün veren görüntüler, çok gerçekçi manzaralar...


Jack-Tom görevini bitirmek üzeredir ki birden işler renk değiştirir...
Bu filmi izlemenizi öneririm, Dünyanın gelecekte olabileceği hali belki de budur...böyle giderse yani:((
10 üstünden 8 derim ben, nacizane görüşüm budur.
Oblivion filmi:  bakış açısı olarak Ada-The Island- filmine de benziyor, senaryo çok yakın geldi bana.


Gerçi eskidi Ada...üstünden yıllar geçti belki ama ben hala unutmuş değilim ki Ada filmini önermiştim önceki yazılarımdan birinde. Scarlett Johanson, Evan  McGREGOR  ve Mıchael Clarke Duncan gibi oyuncuların yer aldığı o film de izlenmeye değerdi.

Sizlerin bu sıralar önerdiği filmler var mı?
*Mesela Kelebeğin Rüyası filmi? nasıl acaba...
-gitmek gelmedi içimden bu filme nedense, çok konuşulup çok eskitildiği için olabilir...

*"Selam"  filmini izleyen bir yakınımdan beğenilerini dinledim, duygusal bir film diye okudum. İzlemiş değilim.
İşte benden size bugünlük de bu kadar değerli okurlarım.

***Jim Carey ve Kate Winslet'ten Sil Baştan filmini de DVD olarak izleyebilirsiniz, sinemalarda oynanalı yıllar oldu netekim:) Unutmanın ne kadar değerli olduğunu, unutmamanın acı verişini anlatan bir romantik filmdir kendileri...



*Bugünlük de bu kadaar canlarım.
Görüşmek üzere. Orta Avrupa fotoğraflarımı  paylaşmadığım hatırlatıldı, ilk fırsatta diyorum, yorum gönderenlere ayrıca teşekkür ediyorum.


Okumanız şekerse yorum yazmanız baklava benim için;)))
Kendinize iyi bakın canlarım!


GÜNÜN ŞARKISI
Sil baştan başlamak gerek bazen, hayatı sıfırlamak...
Sil baştan filminin ismi bana bu şarkıyı çağrıştırdı: Şebnem Ferah söylesin sizler için efendiiim.

Umarım siz de beğenirsiniz.

İyi bir hafta sonu dilerim!


17 Nisan 2013 Çarşamba

GÖZ YANILMASI




Hayat bazen öyle işler açar ki başınıza...
gördüklerinize inanamazsınız,
olsa olsa göz yanılmasıdır,
hayaldir, kabustur, rüyadır...


aslında hayal güzel şeyler olmalıdır,
güzel olmalıdır ki getirecekleri de güzel olsun;
aksi takdirde kabus olur!

oysa bazıları oturup
kopan bacaklar,
kırılan kollar,
kalpler hayal ederse
bu gördüklerinizin göz yanılması olmasını dilersiniz!


müdahale edemiyorsak başkalarının hayallerine
kurbanı mı olmalıyız?
dünya yerine bıraktıkları çöller,
kurumuş göller olacaksa
bu sadece kabus olur Tanrım!


göz yanılması...
ilüzyon derler yalana da...
isterim ki göz yanılmaları sadece ve sadece
daha yaşanası
bir dünya,
bir ülke,
bir mahalle,
bir sokak,
bir ev bıraksın hepimize...



göz yanılmasıymış geçti diyelim
tekrar gözlerimizi açtığımızda!


her sevmediğimiz görüntüye,
sevmediğimiz sese,
istemediğimiz cümleye,
işe
göz yanılması muamelesi de yapmayalım sonra...

sevmediklerimize "sen yoksun" demek,
istemediklerimizi hiç saymak değil doğru olan...
istemediğin şeyler başına gelmeden
tedbirini almak,
mücadele etmek,
yoluna koymak,
ikna etmek gerekir
ve de kabullenmek...
olmuyorsa:
bükemediğin eli öpmek!
-hayat "birşeylere ve birilerine rağmen" değil,
-"birşeylerle beraber"  akmakta baksanıza...
gözlerinize inansanıza!!!
yalan söyledikleri de olur gözlerin
ancak bu kez başka...
Meleğiniz.

GÜNÜN TEBESSÜMÜ
Aslan gibi bir jest...helalll be dede!

15 Nisan 2013 Pazartesi

ÇARŞAF ÇARŞAF ÖN YARGI



Herkese Merhaaaaba....

"Pazartesinin geleceği
sendromundan anlaşılır"
derler ama ben hepinize sendromsuz bir pazartesi diliyorum canımcıklarım:)

Pazartesi sendromu diye bir söz vardır, bir dizi pazartesi sevmeyenin bir araya gelerek nasıl bugün daha verimsiz yaşanabilir'e kafa yormuş olmalı ya da tembelliklerinden herşeyi pazartesine yıkmış olmalılar ki bu bir klişeye dönüşmüş...
hindi gibi düşünen mi ararsın,
aslan gibi gerinen mi-bu ben oluyorum-,
uykusuz gelen mi,
-akşamdan kalan mı...oooo say say bitmez canım.

-"kimseeeeye etmeem şikayet,
ağlarııım ben haliiime " hesabı bakışlar ve  sevgili hindimiz

Bunu yapacaklarına her pazartesi beni okumayı alışkanlık haline getirseler hiç bir sorun kalmayacak halbuki...ehem ehem, azcık şiştim mi ne...
-ne azıcığı, basbayaaa bir beden farkettim...hemen kendime döneyim, şişinme yahu blog meleği, şişinme...
-veya amiyane tabirle:
Kabaramazsın kel fatma
Annen güüzel sen çirkiiiiin...
-sahi ya ne feci bir tekerlemedir bu...tekerleme değil hakaretname sanki.
-hindiye de insana da söylesen, şaka olarak da söylesen yenir yutulur laf değil bunlar...nasıl kızmasın ki bunları duyan?
al işte kabardı...nabeeeer;)
-gluu gluuuu....gluuuug glu
*- çevirmenin notu: Haklısın dostum, yerden göğe haklısın diyor kendileri-


                                   FİLİM-MİLİM KONULARI                                               

Gelelim bu günkü diğer mevzuuya: çarşaf çarşaf ön yargı!

A dostlar ben bir film izledim duyduğum onca eleştiriye inat, ammman amman!Ahanda buraada...TAKEN 2.
Film canıım güzelim İstanbul'da geçiyormuş, muş diyorum çünkü ilk etapta emin olmak zor geliyor...Kara çarşaflı kadınlar, saç sakal karışmış kaba saba erkekler güruhu, kızıl- sarışın-beyaz tenli mumla arasan yok...mini etekli, çizmeli, kotlu, başörtülü yoook: her kadın simsiyah çarşafta.
Bebek, Moda, Kadıköy vb. semtler yok hep arka sokaklar hep arka sokaklar!
Güzel bir otel var, var ama...içindekiler de hiç bizleri yansıtmayan sadece belli bir kesimi simgeleyebilecek tipler...seçmece bunlar sanki, seçilmiş de konulmuş!

Konusu itibarıyle yine bir ajan, yine ailesi tedirgin, kaçırılan kızlar vb. yine mücadele...yine İslami terör..yine kaba müslümanlık...yine intikam...yine  100 kişiye tek başına girişen bir ajan!oooo kabak tadı vermesi bunlar yaa!
düşünün bir de bu filmin 2. imiş, 1. var ve 3. de olabilir demek!!!

ajan Nelson, bir de kızı var, maşallah; boy onda, pos onda,zerafet onda, cambazlık onda, bomba atma, araba patlatma, çatılarda sıçrama, harita bilgisi ooo ne ararsan onda: ajan kadar ajan...bellli ki ajanlık babadan kıza geçmiş!paniklemek falan da yok!Süpper bir zeka!
polis araçları ucuza mal edilmek için 70lerden kalma....sanırsın film 70lerde geçiyor da ondan!
-Cimrilikten..piyasada ne kadar murat varsa toplamışlar, filme koymuşlar!Amman Türklere üç kuruş fazla paranız gitmesin de biz 70lerin hurdalarında kalalım...
-öyle mi? bu mudur yani?!

-ortalık karışmış zaten ilk çıktığında film, bizleri sadece arka sokaklarımızdan ibaret anlatan bir filme ne diye izin verilir ki Türkiye'De? Git çek bakalım bu tarz bir filmi çekebilir misin başka bir ülkede, Avrupa'da, Amerika'da...bi dakka hooop derler adama valla, kendi eliyle kendini rezil etmek değilse nedir bu! Kültürmüzü tek taraflı vermek değil midir yani?


Bu tarz bir film kitlelere ulaşmıyor mu, binlerce insan sorgulayabilir mi ki? Araştırırlar mı acaba "bu filmdeki gibi bir ülke midir Türkiye?"

*Sinir etmeyin adamı, Kadir sert adamdır valla, değil mi aabeeey?
-benim deli damarımı çıkartmeyceksiniz meydana uleeen!!
ne dedim size beeen?!
çekmiyceksiniz önyargılı filmler demedim mi ulen!
***Ben bunları düşündüm ne yalan söyleyim izlerken, bakalım sizlerden izleyen var mı? varsa  yazarsa sevinirim.

Bloğunuzun meleği

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...