9 Temmuz 2017 Pazar

Empati Diye Bir Şey Var- KABE'yi yıkmayın!

HABERİ OLMAYANLARA DUYURULUR!

Selam canımın çekirdekleri, selam güneşli günlerim....
selam uzun süredir ayrı kaldığım siz değerli okurlarım...

sonunda ben de tatile girdim, bazen delicesine bitmesini istemeden yaşadığım, bazen hemen bitse de işe dönsem dediğim bir tatil  devri daha geldi sonunda, tabii bu yazım halen çalışan okurlarım tarafından imrenilerek karşılanabilir, kıskanılabilir...hatta vayy be blogger da pek şanslı canım denebilir; cevabım :

-NAZAR ETME NE OLUR, ÇALIŞ SENİN DE OLUR...kabilinden efendim,
hatta sakız reklamı edasıyla, -NAZARA NAZAR, KAÇ YAZAR :)
diyerekten...
hem tatil dediğin ne ki, göz açıp kapana dek biter yani...
şu da var ki:
babamın gölgesi yeter misali;
-tatilimin gölgesi yeter yahuu :))




-haberi olmayanlara duyurulur kısmına gelince...
beni çok incittiler geçen gün canımın içleri...nasıl mı?  ait olmadığım bir sosyal gruptan bana akraba hanesine ait olan bir canımın içinin düğününe davet edildim; söz konusu düğünde  çağırılı konuşmacı mı dersiniz, kendinden konuşmacı mı dersiniz bir zat-ı muhterem vardı ki evliya zannedersin, o biçim havalar, ortamda herkesin hepiciği kendi düşüncesindenmişçesine incileri dökmeye, sonra zırvalamaya, sonra iğneyi hiç kendine değdirmeden çuvaldızı  bana ve benim gibi "aklı evvellere"  soktu durdu; misal ki eşek arısı!

tabii ben ve benim gibi "aklı evveller" yerimizde şöööyle bir kıpırdandık ki ne ola acep, biz bu eşek arısının kovanına ne yapmış, nasıl çomak sokmuş olabiliriz efendim gibilerinden bakıştık. Ben anlaşılmamak, ötelenmek-dışlanmak-dışkılanmak!!! gibi edilgen filleri bir bir yaşarken -ki salona yeni giriyordum ve tüm gözler üstüme çevrilmişti- gururla yürüdüm, utanması gereken kişiyi hedef alarak sert bir bakış fırlattım, umarım kafası gözü yarılmıştır o pasif saldırgan bakışımdan- ve sonra düğünü rezil eden bu adamı daha fazla duymamak adına ortamı TERKETTİM!


aynı masada oturduğumuz diğer insanlar beni anladı,
- vedalaşırken mahcup gözlerle benim neden tepki verdiğimi anlayıp kafa salladılar.
Keşke diğerleri de benim gibi kalkıp o sözleri alkışlasaydı, o ayrımcı sözleri alkışlasaydı yada birşey yapsaydı kafalarını kuma gömmek yerine...


ama bi an durdum, onlar kalkmamakta haklıydı onlar gelinin en yakın arkadaşlarıydı, gelin çok incinirdi...
ben yine gelinin akrabasıyım evet ama dışkapının mandalı sayılırım, olsam da olur olmasam da belki...
çünkü ortada bir hatır vardı : DÜĞÜNÜN HATRI!
amaç sapar da gelinimizi cezalandırmak olurdu sonra düşündüm ki...bu yüzden bir bahane ile ayrıldım gelinimizden özür dileyerek, o kırılsın istemedim bu ani kalkıştan.


konuştukça ağzından " alevler kusan bu adamı- hayır daha doğrusu adam  olamamış tipi" vicdanlara bırakıp diyorum ki;  hoşgörü diye de birşey var, ama sende nerdeee....
empati diye bir şey de var; sen bunu sana yapsalardı eğer; bre gafil evliya, ne hissederdin acep?!

ama empat olmak kim sen kim, ateşli tarafgir olmaktan insanı anlamaya  fırsat bulmazsan işte böyle  empatik olmaya evrilemezsin ki...


-taraf olmak kim sen kim;
sen o tarafta olup kirletme bari vicdanları...
ötekileştirme insanları!
herkes senin gibi düşünmek zorunda değil!
pervasız konuşma,davranma!
ne denmiş;
kim ki bir gönül kırmış, Kabe'yi yıkmış gibidir!

kim veya hangi gruptan olursanız olun canımcıklarım,
 o adam müsfettesinin  ben ve benim gibileri boy hedefi gösterdiği-üstelik hiç bir ters durum-çekişme-itişme-iletişim yokken; bu tarz sataşmalarda bulunmayın!

**can kırmayın ki canlarım
   huzurlu olabilsin canınız!


Ama Allah büyük, çok sevdiğim bir söz vardır -atasözü;
der ki;
-keser döner, sap döner,
gün gelir, hesap döner....

sana da bi eden bulunur elbet bre sahte evliya!
empati diye bir şey var... var
daha  da önemlisi İLAHİ ADALET diye de bir şey var, gözünü sevdiğim gözümüzden haksız hukuksuz yaş akıtanlara sormaz mı sanırsınız?

-Allah var, gam yok...ne de güzel bir sözmüş, bir kez daha anladım.

Halkı galeyana getirmek işte böyle" ne idüğü belirsiz tipler" yüzünden, "düşünmez- etmez; konuşur" tipler yüzünden oluyor demek ki...

İLGİLİSİNE DUYURU :

Aşağıda Yunus Emre'den bir alıntı veriyorum ilgilenenlere

Gönül Calab'ın tahtı
"-Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise
Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise
Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar
Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise

Ak sakallı pir hoca, bilemez hali nice
Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise
Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü
Kördür münkirin gözü, alem münevver ise

Gönül Calab'ın tahtı, Calap gönüle baktı
İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise
Sen sana ne sanırsan ayruga da onu san
Dört kitabın manası budur eğer var ise

Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş
Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise
Yunus yoldan azuban, yüksek yerde durmasın
Sinle sırat görmeye, sevdiği didar ise



kelime hazinemiz: 

Dem-be-dem : Zaman zaman
Münevver : Bilgili, aydın
Calap : ALLAH
Pir koca : İhtiyar
Bedbaht : Talihsiz
Sin : Mezar
Sırat : Cennet yolu
Didar : Allaha kavusma, hakkın yüzü
Ayruk : Başkası
Sanmak : zannetmek, öyle olduğunu düşünmek
ALINTI KAYNAĞI: https://tr.wikisource.org/wiki



ve işte bir inci daha dökeyim avuçlarınıza, dillerinize, dimağlarınıza:
yine YUNUS EMRE'DEN:

Bir Kez Gönül Yıktın İse

Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil
Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hak'kı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil
Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Beli kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil
Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka matahların satar
Yükü gevherdir tuz değil
Yunus Emre

 KAYNAK: www.antoloji.com


HIZIMI ALAMADIM ...işte bu da Yunus Emre'den... 

ve işte bu da değerli gönül adamımız Mevlana'dan:




hatta bu sözün devamı aşağıda geçmektedir:

GÜNÜN LİSTESİ:

Bundan böyle bloğuma günün şarkısı, günün yorumu vb. bölümlere ek olarak bir de günün lisetesi hazırlayacağım; bu sefer ki hazır bir iletiden, anonim...tabii anonim olması değersiz olması demek değil, yazanı belirtemeyeceğimi ifade etmek istedim sadece.




İŞTE bu da günün tebessümü olsun: Yiğit öZGÜR'DEN..
Tıklayıverin bari.

GÜNÜN KARİKATÜRÜ


hatta bir de şu var: yemek programcısı güzel bayan arkadaşımız Ezgi Sertel  ti'ye alınmış:))


Anadolu'yu diyar diyar gezen, çeşit çeşit yemek kültürü tadan...işi yüzünden de kilo alan  kahramanım benim...

Ezgi Sertel bacımız kim diyenlere gelsin bu foto:


burda bile "yemek harikaydı, tam kıvamında" pozu vermemiş mi Allah için?
-Ezgi Sertel bacım, az ye kurban olduğum beee....milletin diline sakız olma...
ayy sakız demişken;

-sakızlı kahve olsa da içsek!
-sakızlı lokum olsa da yesek...
-damla sakızlı dondurma da iyi gider şu yaz sıcağına pek tabii...
-oohhh yarasın!

bu kedicik de dondurmayı yalasın :))




İŞTE bu kadar sözlerim canımcıklarım...
sevgiyle kalın, muhabbetle kalın, dostlukla kalın...
Kalın insanlardan uzakta ve ince kalın, ince fikirlilerle  kalın :)

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...