matematiksel başladığım bir günden hepinize merhaba...
gerçi matematiksel olmayan ne var ki şu dünyada,
aldığımız nefesin verdiğimiz nefese oranı,
kalp atışımızın pompalanan kanla oranı...
burnumuzun yüzümüze oranı...
akciğer kapasitemizin vücudumuzla oranı...
eeeen sonunda da; gündem maddesi olarak
Corona virüsünün ülkelerde görülme oranı...
solunum yolundan vurunca örnekler de buradan geliyor tabii...
ilk olarak seni yeneceeeem CORONA diye bi haykıralım di mi şööyle ellerimizi uzatıp!
bi gerinelim ayol, kastı bizi bu haberler.
ciddi ciddi gündeme oturdu Corona virüsü,
eskiden bi tek Toyota Corona vardı, şimdi neler neler...
Aralık ayında görüldüğü belirtilen virüsün pandemik olarak kabul edilmesiyle beraber form değiştirdiği de açıklandı. Dolayısıyla yarasadan yılana- bir hayvandan insana geçişle Çin'den yayıldığı açıklanan virüs aslında Sars gibi domuz gribi gibi bir etki gösteriyormuş....
eee....çözüm?
SUYA SABUNA DOKUNMADAN OLMAZ TABİİ şüphesiz, ama yeterli mi?
ama keyfi konuşanlara da ifrit oluyorum açıkçası!
şu da var: salgınlara, griplere vs. çözüm üretmekte daha hızlı olunamaz mıydı ya da olunamaz mı?!
bilmiyorum..."uzmanlar zamanla yarışıyor da aşısını bulmak için" haberleri var medyada ,
o bulunan aşı da bir sene önceki virüse karşı oluyor genellikle;
hele ki bu kovid-19 şekil değiştiriyor dendi...
en yakından her sonbahar grip salgını olmadan aşılanması gerekenler iyi bilir bu saçma döngüyü...aşı olmalısın diyen doktora nispet edercesine, o aşı geçen virüs salgını içindi vurulman çok gereksiz diyen doktor da çıkar...ki başıma geldi bu sene;
sonra kafası karışan bir hasta kalır ortalıkta...benim gibi.
tüm karmaşaya rağmen yine de vurul diyen 3.ve 4. uzmandan sonra üç ay aşı olmayı bekledim bu sene...tam vurulacağım gün ateşim çıktı, gittim ki doktora hadiiii hop grip olmuşum bile...
e üç aydır neredeydi bu aşı!!! Bakanlık der var,
eczacı der valla yok, olsa vermez miyim?!
küfürbaz biri değilim ama tam da küfredecek kadar sinir edici bir durum bu.
AIDS VARKEN...
KANSER VARKEN...dünya üzerinde sigaradan ölümler varken haaala...
tek dert Covid-19 değil elbette.
BU BİRAZ DA PAZARLAMA KÜLTÜRÜ yanisi..
ilaç şirketlerinin payı da var,
biyolojik silah olduğunu düşündüren durumlar da.
İlk defa yıllardır Kabe'de ibadetlerin aksadığını da duyduk,
birçok sanat etkinliğinin ertelendiğini de...bilimsel toplantıların iptalini de...
belki ilk defa bu kadar uzaklaştık birbirimizden...
sosyal bağlarımızdan, arkadaşlıktan, dostluktan, görüşmekten kaçar olduk; CAN TATLI.
VAR OLMANIN DAYANILMAZ KURALLARI!
Gel vatandaş geeel KORKU KÜLTÜRÜNE gel...
korku kültürü tam da bugünümüzü anlatan bir duruma denk geliyor canlarım.
iktisadın atası derler Adam Smith için: kıt kaynakların yönetilmesi ve sınırsız olan insan ihtiyaçlarıyla dengesi der iktisat için!
neden kıt diye kimse sorgulamamış yüzyıllarca, sorgulayanlar ille de olmuştur ama...baskın görüş şimdilik bu.
işte örneği:
yanlışsam düzeltin:
maske takalım deniyor;
hooop maskeler fahiş fiyata çıkıyor,
kolonya kullanın deniyor, hoop kolonyacılarda sıra,
kuyruklar yol boyu, bi anda stoklar tükendiiii?
NASSIL YA...daha maske alacaktık!
işte korku, maskesiz kaldım napcaaam?
işte ihityaç: hemen maske temin etmelisin!
üretmene gerek yok, neden evde yapmayı deneyesin ki hazır satılanı varken; yoksa da ara bul;
ama bu pahalanmışşşş,
-OLSUNNNN...o maske sana şart!
ve bakmışsın ki
yeni ürün geldi zam da geldi hadi bakalım.
fırsatçı (oportonist) zihniyete bilumum saygılarımı (!) iletiyorum.
ayrıca hangi kitapta yazar üç tl'lik maskenin on tl'ye satılması?
-sırada şu var: besin stoğu başlayacak deniyor,
algı yönetiliyor ve başlıyor;
çünkü kaynaklar kıt!!!hepimiz o kıt kaynaklardan payımıza düşeni almalıyız çünkü, fakir fukara alamasa da olur çünkü...
güçlü olmak paralı olmak çünkü!
bizden önce salgın görülen ülkelere bi bakın, Çin'e, Almanya'ya, İtalya'ya...
davranış kodlarımız aynı nitekim,
düzen bize bunu şart koşuyor,
git market raflarını boşalt! hoop bir kamera da gelip haber yapsın...
kafamda deli sorular...
hastalıkların asıl kökeninde KORKU VAR diyen doktorlar da var,
hastalık oluşmadan bunun korkusu oluşur öncesinde diyorlar, buyrun efendiiim...
sonra;
korkan insanı yönetmek daha kolaydır bu da iki...
başka ne diyebilirim ki...
panikten beslenen, kıtlıktan nemalanan, köşe dönmecilerin oluşlturduğu bir toplum-bir insanlar güruhu yayılıyor ve bence bu corona'dan daha tehlikeli.
bana gelince:
korkuyor muyum;
-evet!
AMA CORONA'DAN DEĞİL
BU FIRSATÇI İNSANLARDAN!
