Merhaba canlarım,
yazarınız bugün çok hasta, sizden her türli manevi desteği bekliyor, dua mı olur pozitif enerji yollamak mı olur, totem mi...siz yeter ki isteyin. yani fastfooda karşı biri olarak dışarıdan Pizza ısmarlamak zorunda kaldım, o derece...el mahkum:((
-Allah kimseyi hasta etmesin diyerek sizlere sağlık diliyorum, bol bol.
Dikkatimi çeken bir olayla bugünkü yazıma başlamak istiyorum:
-Batmanda 18 öğrenci yeşil çadırda eğitim almaya çalşıyor, masa sıra plastik...SASONDA...
ücretli öğretmen mezraya dahi uğramamış...arazi anlaşmazlığı varmış ve çocukları veliler okutmaya çalışıyor...mezraada 17 çocuk, okul yerine çadırda...
GÜNÜMÜZ TÜRKİYESİNE YAKIŞMIYOR! fırsat eşitliğine de...
İşte Radikal gazetesinden ayrıntılar:
4+4+4 sistemi nedeniyle YİBO dan alınan çocukların çadır okuluna öğretmen de uğramıyor.
- Batman’ın Sason ilçesine bağlı Çağlı Köyü’nün 10 haneli Kuzguncuk mezrasında okuma çağındaki 17 öğrenci, iki aydır çadırda eğitim görüyor. Köylüler, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün mezraya gönderdiği prefabrik yapının 2 aydır kurulmamasına tepki gösteriyor.
60 nüfuslu Kuzguncuk mezrasına atanan ücretli öğretmen, okul binası olmadığından mezraya uğramadığı için, öğrencilere zaman zaman öğrenci velileri ders vermek zorunda kalıyor. Sason Yücebağ beldesindeki YİBO’da eğitim-öğretim gören öğrencilerin bir bölümünün
4+4+4 sistemine geçilmesi nedeniyle mezraya gönderildiğini belirten Abdüsselam Sucu “Mezramızda bu yıl okul yapılacak diye çocuklarımızın kayıtlarını yeni okula yaptık. Fakat 2 aydır okulun prefabrik malzemeleri kurulmayı bekliyor. Çocuklarımızın cahil kalmamaları için okul istiyoruz” dedi. {DHA}
Bir tarafta eba eğitim ağı ve televizyonu, e-müfredat çalışmaları, akıllı tahta gibi olanaklarla donanmış sınıflar varken ne yazık ki bu haber üzücü.
-Coğrafi etkenler de eğitimi etkiliyor bildiğiniz gibi...Ülkenin gerçeğini bilmeden eleştirmemek lazım, mezraa deniyor, köy değil, köy bile 2000den az kişiden oluşurken ve devşet şimdi köyleri de kaldırmayı düşünürken bu haber köyleri yürürlükten kaldırmanın ne kadar çok sorun açacağının da habercisi değil mi? Kamu yönetiminde değişiklik yapılması öngörülüyor da buna dair benim kaygılarım.
Üstelik Atatürk'in köykent projesi yürütülmüş olsa şimdi ülke daha güzel yerlerde olabilirdi...
Aslında okul varmış ve yıkılmış, taşımalı eğitim de istememişler tabii...kalacağı ev olmadığından öğretmen de gitmemiş, gitmek zorunda mı aslında? Çocuklar için de öğretmen için de yazık değil mi???
- Kalem kılıçtan keskindir , nükleer silahtan da!
***Dağda silah tutan minik ellere yazık!
*** her ne olursa olsun adı okul yerine örgüt eline düşen çocuklarımıza yazık!
***üniversiteye okumaya değil çatışmaya giden beyinlere -zihinlere- onlar için aç susuz çalışan ana- babalara, onlardan hizmet bekleyen bu güzel topluma yazık değil mi?
*Eğitimsiz bir hayat düşünemiyorum.
**İçimden bir ses bu mezraadaki 17 çocuktan büyük adamlar çıkacak, ömürleri boyunca eğitime aşık olacaklar diyor. -Kıymetini bilmek için o şeyden yoksun mu kalmalıyız dostlar? -
MERAKLISINA:
İşte Atatürk'ün köylerimiz için tasarladığı proje...Güncellenebilir tabii, mesela CHP konağı, dönem CHP dönemiydi ya o sırada....
HÜKÜMET NE OLURSA OLSUN, ,İSTER ŞU KANATTAN İSTER BU...
YETER Kİ GÜZELE KOŞSUN DA BİZLER ALKIŞ TUTALIM...
ELEŞTİRELİM Kİ EKSİKLERİMİZ -HATALARIMIZI GÖRÜP DEĞİŞELİM A DOSTLAR!
Atatürk'ün Köy Projesi
Afet İnan’ın "Devletçilik İlkesi" ve "Cumhuriyetin Ellinci Yılı İçin Köylerimiz" adlı kitaplarında , Atatürk’ün hazırladığı bir köy projesi bulunuyormuş. Sinan Meydan, projenin ayrıntılarını şöyle anlatıyor:
“Atatürk’ün İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi’nin amacı “çağdaş” ve “çevreci” bir köy yaratmaktır.”
“Atatürk’ün İdeal Cumhuriyet Köyü’nde yer alan kurumlar, yapılar ve alanlar şunlardır:
1. Okul ve Tatbikat Bahçesi,
2. Öğretmen Evi,
3. Halk Odası (CHP Kurağı)
4. Köy Konağı,
5. Konuk Odası,
6. Okuma Odası,
7. Konferans Salonu,
8. Otel Han,
9. Çocuk Bahçesi,
10. Köy Parkı,
11. Telefon Santralı ve Köy Söndürgesi,
12. Radyolu Köy Gazinosu
13. Ebe ve Sağlık Kurucusu,
14. Tarımbaşı,
15. Hayvan Sağlık Kurucusu,
16. Sosyal Kurumlar,
17. Ziraat ve Et İşleri Müzesi,
18. Gençler Kulübü,
19. Hamam,
20. Etüv Makinesi (Buğu s.)
21. Köy Yunak Yeri,
22. Cami,
23. Revir,
24. Kooperatifler
25. Köy Dükkanları,
26. Spor Alanı,
27. Damızlık Tavuk, Tavşan ve Arı İstasyonları,
28. Damızlık Ahır (Aygır ve Boğa)
29. Kanara,
30. Mandıra,
31. Değirmenler,
32. Fabrika,
33. Asri Mezarlık,
35. Kireç, Taş, Tuğla ve Kiremit Ocakları,
36. Yonca ve Hayvan Pancar Tarlası,
37. Koruluk,
38. Köy Gübreliği
39. Fenni Ağıl,
40. Pazar Yeri ve Köy Zahire Locası,
41. Aşım Durağı,
42. Panayır Yeri,
43. Selektör
***1937 yılında ve hayvan mezarığı bile düşünülmüş bir köy!
-kendi kendine yeten bir köy!
kendine yetecek bir il demek, ülke demek değil mi?
KENDİNE YETMENİN BİR SONRAKİ ADIMI GELİŞMEK DEĞİL MİDİR?
ziraat mühendisleri olan köyler, planlı üretim yapan bir köy..
Gücek haber:
-İSOTUN ÇUVALI 3 TL ye düşmesine rağmen yazık ki alan çıkmamış, ürünü işleyecek yeterli işletme de yokmuş, yazık değil mi o köylüye:((
SEN, EVET SENNN SEN SEVGİLİ OKURUM!
sana sesleniyorum, ister sağcı ol ister solcu, ister liberal ve ister hiç bir kanada girmeyen ve girmek istemeyen dostum, beğenin ya da beğenmeyin bu projeyi ama objektif olalım bir an:
şimdi azıcık düşünelim bakalım:
*böyle bir köye sahip olsaydı bugün Türkiye, keşke,
sizce terör olur muydu,
fırsat eşitsizliği olur muydu,
köylü krediler altında inler miydi?
köyde şartlar daha iyi olmaz mıydı?
Yazık değil mi örgütün eline ddüşen, dağa çıkan çocuklara, adı her ne olursa olsun:
çocukları eğitmden çalan örgütler masum mudur?
yazık değil mi üniversitelere düşünceleri değil yumrukları çalıştırmaya, anarşi çıkarmaya giden nesillere?
yazık değil mi onlardan beklentileri olan ana babalara, nesillere?
SİLAH TUTAN ELLER, SAPAN TUTAN ELLER EĞİTİME ATEŞ ETMEKTİR BENCE.
Okullarımız teknolojiyle, sevgiyle donanık diye gururlanmak yeter mi?
En küçük çağında eline oyuncak silah veren bizler acaba iyi veliler miyiz?
Acaba o gençlere yeterince sahip çıkabildik mi?