23 Ekim 2012 Salı

AÇLIK OYUNLARI ÜZERİNE

MEEEEE

Evet bugünkü başlığımız meeee oldu değerli okurlarım,
önüm-arkam -sağım-solum meee:)))

* Kurban bayramı öncesi  onları duyarken nasıl bir başlık atabilirdim ki...
yolda yürüyorum bayramdan söz açmış konuşan insanlar,
televizyonu açıyorum kurban bayramı,
eve geliyorum ki kurbanlıklar karşımda...

Konumuz bayram..temizlik yapmak: bayram için, kendim için, ailem, sağlığım ve saadetim için.

Kurban oluyor hayvanlar, senin benim için değil bence: Allah  için.
KINALANIYOR HAYVANLAR...

Bir  hikaye vardır bilir misiniz:
- Askere kınalanmış ellerle giden bir ere, Anadolu delikanlısına sorar yüzbaşısı:-nedir bu kına ellerinde, geline yakılmaz mı bu kına?
cevap çok etkileyici: -biz de 3 kere kına yakılır: kurbanlık koyuna- Allaha kurban olsun diye, gelin kıza: kocasına adansın diye, bir de askere: vatana kurban olsun diye! Bu hikayeyi ortaokulda duymuştum, Çanakkale gezimde bir edebiyat öğretmeninden Çanakkale savaşı esnasında geçen bir olay olduğunu duydum, etkileyici gelmişti bana...

Gerçi bazı şeyleri anlamlı kılan biraz da içinde geçtiği atmosfer, o atmosferi yaratan şartlardır, ben burada ne kadar yazarsam yazayım siz bu konuya dair bir yaşantı geçirmedinizse, bu konuda bir gizli yaranız yoksa, olumlu tutumunuz veya ilginiz de yoksa bu söylediklerim boş lakırdıdan öte değildir, bunu da biliyorum.


 
AÇLIK OYUNLARI filmini izlediniz mi? Ben irkilerek izledim, ürkerek, ağlayarak.Açlık devrinde küçük kız kardeşi uğruna kurban olan bir abla başroldeki karakter..Harika da oynamış yani.
Düzmece bir film gibi gelebilir ilk bakışta ama derin anlama bakınca durum hiç de öyle değil...

İzleyin, açlık insana neler yaptırabilir, güç nasıl bir şeydir filmde iyi işlenmiş, ürkmemek elde değil. Kıtlık ne zor, ne kötüymüş meğer.
Şimdi ben ille Açlık Oyunları filmine gidin, kitabını mutlaaka okuyun bence desem de, okumadan beni anlayamazsınız, görmeden aynı hisleri yaşayamazsınız doğal olarak...

DEDİM Kİ BUGÜN KENDİME: Veriyorsan kurban etinden birilerine, Allah için veriyorsun yani: kendin için veriyorsun: neden ? Allah yardımlaşmayı sever, zenginde olanda fakirin de hakkı vardır diye, maddi manevi, parasal, etsel ne dersen adına...onun da hatırlanmaya, düşünülmeye, beslenmeye- nitelikli protein almaya hakkı var diye... Asıl önemlisi: Kurbanı  ete indirgemek de onun asıl anlamını maddeye indirgemektir bence dostlar.
-Kurban kötü birşey tamam da bazı oyunlar uğruna bölünen coğrafyalarda ölenler neyin kurbanıdır?!



Kurban ediliş biçimini gördüm hayvanların, sokaklara dökülen kanı, barsakları gördüm, çok küçüktüm, çok da hassas...televizyonlarda satırla kovalanan boğaları gördüm ve soğudum bir dönem etten, bu yüzden kendimce protesto ettim: - kurban eti, et yemeyerek, çocukça bir tepki belki ama ben kendimi ifade etmeye çalışmıştım. İşte bu yüzden bence çocukların önünde kesmemek lazım hayvanları.

Çok etçil biri değilimdir kısacası, hatta hayatımın bir döneminde vejetaryen oldum tekrar, doktorlar hep kırmızı et ye dedi, bense  kan yapıcı ilaç aldım olmadı, pekmez içtim olmadı, yetmedi daha doğrusu...sonradan sınırlı da olsa et yemeye başladım.


Kurban kesmeye karşı olanlar, kurbana mı, kurbanın kesilişine mi, dini vecibeye ve onu yerine getirmeye mi karşı, kana mı bilemem.Belki vahşice bulunuyor hayvan eti yemek, belki kan tutuyor insanları...saygı duymak lazım tabii, kesen de kesmeyen de biziz...kesemeyen de biziz ama...

Bolluk içindeyiz ne güzel, empati kursak ve olmayana da versek, paylaşımın nesi kötü...en yakın komşunda başla deniyor,  yan kapımdaki komşum açken ben nasıl tok karna ve bolluk içinde yaşarım, en azından arada bir ona yardım etsem ...

Sokakta yemek yemek neden ayıptır düşünelim, başkalarının alamama-bulamama, erişememe ihtimalinden ötürü olabilir mi? Sokakta yemek yerken hiç tanımadığın insandan bile çekinmeli iken bizler neden komuşumuzdan , ailemizdeki varsıl olmayandan çekinmeyelim ki? Yakınındaki tok olsa, mutlu olsa, huzurlu olsa neden hırsızlık yapacak raddeye gelsin ki? Yani keselim ya da kesmeyelim, verelim ya da vermeyelim her sadakada, kurbanda aslolan yardımdır: MANGAL YAPIP YEMEK VE OLMAYANA KOKUTMAK DEĞİLDİR İSTENEN!

Kestiğin kurbanı hemen kavurma yap bir haftada tüket de demiyor ki kimse, ilk 2 gününde koccca kurban etini yeyip tüketenler de yok değil, sonra damar sertliği, kolesterol de kapılarda yatar kalkar oluyor ne yazık ki. Ölçülü olmak aslında en güzel ölçü.
  YARDIMLAŞMA için var kurban, yardımlaşma için var zekat -fitre-sadaka- yardım vs. verirsek tabii.Adının zekat olması belki bezımızı irite eden?

Versek malımızdan gider belki ama  ya verdiğinizle mutlu olan bir çift yürek, bir çift el..ya gelecek mutluluklar... en azından bir fakire yardımımız dokunur.NE VERİRSEN ELİNLE O DA GELİR SENİNLE demez mi atasözlerimiz, inanırım ben vardır bir bildikleri...


Amacım din dersi, ahlak dersi vb. vermek de değil ama bunları paylaşmak istedim sizlerle dostane...sevmedinizse bir tıkla kapatıverirsiniz ekranı olur biter: Ama keşke yoksulluk, açlık da bir tıkla bitiverse!!!


Normal günde döneri, lahmacunu, iskenderi, kavurmayı yiyen ben kurban kesmeye neden karşı olayım dedim içimden, bitki de ölmüyor mu yediğim zaman, o da can değil mi nitekim. Bu başka, bu hayvanın aklı var diyorum : e  döner yerken benim  aklım nerdeydi dostum? Tantuni yerken ve üstelik ne yediğini bilmezken...
At mı eşek mi, o bile karışığa gitti artık, bu dönemde ne yediğini bilmek de lükse giriyor, üstelik en ucuzundan en pahalısına kadar  BAZI lokantaların dini imanı para olmuşken, halka yedirirken kimi hileyi hurdayı...

(Sağlık ve gıda-tarım hayvancılık konusunda yeni düzenlemeler yapılıyor dostlar, sıkı düzenlemeler geliyor...Dışarıda yemek yemekten korkar oldum ben kendi adıma, bilmediğim yerden yemek istemiyorum.)

Kar olursa kalbimize giden yol, keseden geçerse kalbimize giden yol Dünya'da daha çok akıl oyunları, açlık oyunları, savaş oyunları oynanır!
  Aşağıdaki fotoğrafların bazısını tanırsınız: en etkilisi akbabanın bebeğin başını beklediği fotoğraf..çeken kişi ödül aldı, ama o bebek ne oldu, büyük ihtimalle öldü ve o fotoğrafı çeken kişi de üzüntüsünden yıllarca kahroldu, nasıl  ben o bebeği kurtarmadan döndüm diye vicdan azabıyla ezildi...



- National Geographic dergisinde yayınlandı sanırım bu fotoğraf.

Bu fotografta çocuk hayvanın kalçasını mı ısırıyor, kakasını mı yiyor bilemiyorum, tek gördüğüm çaresizlik!

Tüüüüüh 2 kg. mı almışsınız!
çok üzüldüm şimdi, hele de bu fotoğraftan sonra!!!
İsterseniz bunları yazdım diye bana kızın, duygu sömürüsü yapmış- yoksul edebiyatı yapmış deyin...ama ben amacımı biliyorum ve vicdanım rahat.

KİMİ BULAMAZ, KİMİ BİLEMEZMİŞ: yani elinizdekilerin kıymetini bilin, beğenmediğiniz şeylerin binde birine muhtaç olanlar var diye, paylaşmak güzeldir diye yazdım :)

GÜNÜN KARİKATÜRÜ

GÜNÜN MÜZİĞİ

Sizlerle paylaşacağım şarkı Goran Bregoviç'ten ederlezi...ağıt bir nevi, zaten anlamına dair okuduğum yorumlarda şunlar yazılı:

"Ah ederlezi, niye geldin bu sene
Bilmez misin, buradaki kızlar yetim
Şurada yatan babalarımızdı, kefensiz
Yaslar bağladı sarı saçlarımız
Babasızdı mavi gözlerimiz
Ve goran, haykır yine bosna dağlarına
Ederlezi kızlarım, ederlezi"


*İnsan her yerde insan,
acı her yerde acı, mutluluk her yerde ses tonunda aynıdır diyorum değerli okurlarım, ne dersiniz?

*Lütfen bugün kendinize bir iyilik yapın:
-Başkalarını da düşünün...bir fakiri doyurun.

*-Kurban kesin ya da aman kesmeyin de demek haddim değil...ama Dünya için bir iyilik yapın..Halka halka yayılsın sevgi yeryüzüne, acılı ellere, babasız yetimlere, gün görmemiş öksüzlere...

*-Bir iyilik bir lira demek değildir, 1 EURO  DA DEĞİLDİR!1000 EURO DA.
*Ölçü PARA olamaz!
*Ölçüsü para olursa kişinin, varılmaz yanına işinin!(ne de güzel uydu bu sözlerim:) )

*MUTLULUK İÇİMİZDE, NEREYE GİTSEK GÖTÜRÜRÜZ!
Her gelen gün gideninden daha güzel olsun,
Dünyaya mutluluk ve sevgi hükümran olsun!
-çok uyaklı yazıyorum bu ara yahu:)-

Bayramınızı şimdiden kutluyorum, yine yazarım ama hadi oldu da yazamazsam diye bu şimdiden bayramlaşma..Saygıyla.
MELEĞİNİZ



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Etiketler

NEREDE TRAK ORADA BIRAK :) zaten aşk bir trafik kazası değil midir meleğim:) 20-04-2024

GÜNAYYYYDIN:=))) BUGÜN bahar geldiğinin kanıtını yaşadığım nir güne meraba dedim, biraz güneş...biraz pus...bolca çiçek oh mis... polen:)ç...