ÇOCUKLARIMIZ-2
Değerli okurlarım hepinize iyi günler dilerim öncelikle. Dünkü yazıma gösterdiğiniz alakadan ötürü teşekkür ederim, beni bugün de bu konuda araştırma yapmaya ve yazmaya sevk etti bu durum. Her ne kadar bu konu üzücü, iç karartıcı da olsa gerçek ve bizler bu gerçekle yüzleşmedikçe de gerçekleşmeye devam edecek!
Çocuklarımız, sadece Türkiye'de değil, Almanya'da, Yemen'de, Somali'de, Fransa'da da bizim olan çocuklarımız....Dünya mirası, dünya kültürünün eseri nesillerimiz! Gülmek hepsinin hakkı, sevgi, güvenlik, fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması hakkı hepsinin, din- dil-ırk -maddi durum farketmeksizin!!! Peki hal böyleyken durum böyle mi?
Çabalayalım daha yaşanası bir dünya için, daha güzel yarınlar için! Çabalayalım ki Ayşeler, Muratlar, Sonyalar, Johnlar ağlamasın, muradını alsın!
ÇOCUK İSTİSMARI
Çocuk istismarı fiziksel ya da psikolojik olarak bir çocuğa bir yetişkin tarafından kötü davranılmasıdır. Ayrıca çocuklara kötü davranmak veya çocuk istismarı ve ihmali ile de çoğu zaman eş anlamı taşır. Dünya Sağlık Örgütü çocuk istismarını şöyle tanımlar: "Çocuğun sağlığını, fiziksel ve psikososyal gelişimini olumsuz etkileyen, bir yetişkin, toplum ya da devlet tarafından bilerek ya da bilmeyerek tüm davranışlar çocuğa kötü muameledir."
Bu istismar ve ihmalin açıklanması konusunda bir çok ülke yönetimi kendi yasal tanımlarını yapmıştır; ve nelerin çocuklara kötü davranma olarak tanınması kendi yasa ve ceza kanunlarına değindir. 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe giren Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne göre; "Ulusal yasalarca daha genç bir yaşta reşit sayılma hariç 18 yaşın altındaki her insan çocuk sayılır".
Cinsel istismara maruz kalan çocukların yaşa göre dağılımları incelendiğinde; %30'unun 2-5, %40'ının 6-10, %30'unun 11 - 17 yaş grubunda olduğunu görülmekte. Bir başka deyişle olguların %70'ini küçük yaş grubu oluşturmaktadır. İstismara maruz kalan çocuklarda kız/erkek oranı 3'tür. Yurt içi yayınlarda ise kız/erkek oranı birbirine yakın bulunmuştur. İstismarcıların %96'sı erkek, %80'i de çocuğun tanıdığı birisidir.-kaynak vikipedi-
(Gördüğünüz gibi, durum yenir yutulur cinsten değil değerli okurlarım, bu istatistiklerden dehşete kapıldım.2 yaş demek ne demek ya?!!!!18 yaşın altındakiler çocuk sayılıyorken 2 yaş...Beddua etmek, ilenmek istiyorum şuanda!)
ÇOCUK HAKLARI HAKKINDA
Çocuk hakları, kanunen veya ahlâki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim, sağlık, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavramdır.
Çocukların erişkinlerden farklı fiziksel, fizyolojik, davranış ve psikolojik özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği bilincinin yerleşmesi, çocukların bakımının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği düşüncesi, Cenevre Çocuk Hakları Bildirisi ile şekillenmiştir. Günümüzde çocuk hakları ile ilgili olan uluslararası belge 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen ve 193 ülke(ABD ve Somali imzalamamıştır) tarafından onaylanmış olan Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmedir.
Çocuk hakları, insan hakları kavramının içinde ele alınması gereken bir konudur. Bugün, dünyanın birçok yerinde varolan insan hakları ihlalleri, çocuk boyutunda daha geniş kapsamlı ve büyüyerek, müdahale edilmesi daha zor bir şekilde yer almaktadır. Uluslararası Af Örgütü'nün belirttiğine göre; az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, emek sömürüsü, pornografi, şiddet, yasadışılık gibi olumsuz etkenlerin dahilinde, çocuk hakları ihlalleri daha büyük boyutlarda olmaktadır.
Meraklısına: Bu alıntılar Vikipedi'dendir ve değerli okurlar hukuk sitelerinin dili daha ağır olduğu için şimdilik bu alıntılarla yetindim. Eğer devamını okumak isterseniz aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz: Çocuk haklarına dair sözleşme başlığı altında 24 sayfalık sözleşme metni var.
http://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/137-160.pdf
Metin anlaşılır bir dille kaleme alınmış, kaleme alan kişi Güven Tunç, ancak izin alınmadan bir kısmının dahi kullanımına izin vermediğini metnin altına not etmiş, bu yüzden bloğumu bu maddelerden mahrum yayınlamak zorundayım.
Peki biz milyarlarca yetişkin nasıl davranıyoruz acaba çocuklarımıza? Gereken ilgiyi gösteriyor muyuz mesela, uzaklara gitmeye gerek yok kendi hane halkınız için düşünün, en yakın akrabalarınızda illa bir tane çocuk vardır sizde yoksa, komşuda vardır hiç değilse...Sevgi ve ilgi verebiliyor muyuz yeterince?
Biz kendimizden başlayalım dünyayı sarsın halka halka değişim, olmaz mı değerli okurlarım?
Günümüzde çocukları:
çalıştırıyoruz karın tokluğuna, yarı aç yarı susuz....
sokakları vatan edip kaldırım kenarlarında uyuyan, her türlü sıkıntıyla- şiddetle de olsa yaşam mücadelesi veren çocuklarımız...
örselenen ruhlarıyla, ufacık dünyalarıyla nasıl bir hayat bekliyor onları?!
daha ana kuzusuyken kolu kanadı kırılan, hayallerini travmalara bırakan karabasanlar saran küçük yürekler!
reklam malzemesi, ticari meta olan çocuklarımız...
oyun oynamak dururken minicik elleri nasır tutuyor tezgahlarda...
küçük yaşta okula değil damadın koynuna yollanan...
her biri ayrı bir renk, ayrı bir boncuk olsa da tek düze-sıradan -sürüden biri olarak muamele yapılan çocuklarımız!
soruyorum sizlere "birey" olmayı , "insan gibi insan" olmayı nasıl becerecekler bizler sahip çıkmazsak?
GÜNÜN ŞARKISI
Bu konuya en uygun şarkı olsa olsa Sezen Aksu'dan Ünzile olabilir diyerek sizleri şarkının derinliğine davet ediyorum değerli okurlarım. Harika fotoğraflarla bezenmiş, etkileyici doğrusu.http://www.izlesene.com/video/sezen-aksu-unzile/1429920
Bugünlük bu kadar değerli okurlarım,
Hepinizi güzel yarınlara emanet ediyorum, bu sözü de şimdi uydurdum ama, fena da olmadı sanki:))
Hadi görüşmek üzere, yine gelin emi!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.