27 Eylül 2012 Perşembe

ÇİKOLATAM BENİİİİİM

ÇİKOLATA SEVGİLİM

MERHABA TATLI OKURLARIM,

Tatlı mı tatlı bir sevgilim var,ondan bahsedeceğim bugün sizlere:Adı Bitter, soyadı Çikolata

Aramızda kalsın ama biraz fazla gönülçelen,  fazla aşığı var…




E nasıl olmasın yani, estetik onda, tad onda, şeker,fındık, Antep fıstık, biber, portakal, likör, limon onda, kahve onda, çıtır, karamel onda, Hindistan cevizi onda, aaaah çikolata ahh…İçimin yağlarını erittin doğrusu…içimin yağları dedim de, çikolata aynı zamanda zayıflatıcıetkiye bile sahipmiş; eğer bitterse ve doğru dozda tüketilirse.

Bir yetişkin için kibrit kutusu büyüklüğü yeter deniyor ama tabii kişiye göre de değişir, şekeriniz falan varsa bilemem yani, durduk yere okurlarımın sağlığıyla da oynamayım değil mi…

- Gerçi bazılarımıza bir kibrit kutusu değil de kumaş boyutunda lazım olabiliyor, işte çikolatadan elbiseler...

-Çikolatadan elbise?! Millet yemeye bulamazken hem de...
-Ben giymeye kıyamazdım yaaaa, canım o benim, yere değerse falan, naasıl yenir? Hem sonra yemedin diyelim, nerde saklanacak bu kocaman elbiseler, ütü gerekir mi mesela...elde mi yıkanır, çitilenir mi:))

Şekil1/ a. Bu çikolatadan elbiseyle dışarı çıkabilirsiniz...


Çıkabilirsiniz de dönebilir misiniz acaba? İşte onu düşünün bayanlar!
Düşünün dedim de, alın size düşünen adam heykeli:)) Çikolatadan...Neyi düşünüyor dersiniz?


Enflasyonu, kirayı falan değil herhalde: ay acaba çok mu kaloriliyim, eriyebilir miyim diyordur bence:)
ya da "acaba fındıklı olsam daha mı iyiydi...kakaoya zam gelmiş midir?"

Yesek mi, giysek mi? 
Bunlar da çikolata ve şekerden ayakkabılar, ne estetik değil mi?

Söylemeye gerek var mı bilmem ama kalbe giden yollarda illa ki çikolatadan geçer:) Bunu bilen erkek kısmısı ellerinde şeker, çikolatayla giderler kız kısmını razı etmeye, pastanelere götürürler ki tatlıyı karbonhidratı çikolatayı, mutlu olsun! Neden balıkçı lokantası, köfteci falan değil de pastane, patisserie sorarım size!!! İstemeye de çikolata çiçekle gidilir zaten.


Gerçekten o anda kızın beyni hidra kadar oluverir, bir tebessüm, bir sırıtış belirir, gözü görmez kusurlarını karşıdaki zatın, kader ağlarını örmüştür ve de çikolata yolları birleştirmiştir, ana-babaya da: ne diyelim verdik gitti demek düşer...napsın zavallı, aldı kahvenin etkileyici aromasını, yedi lokumu şekeri,çikolatayı...olmaz demek olmaz...mutluluk verdi o an çikolata zahir, gözlere perde indi midir nedir...kısmetten öte yol yokmuş denir, kız kısmısı böylece everilir dostlar, everilir ve evrilir:)



Evmiş, arabaymış, hatta bunların çikolatadan olanlarıymış...önemli değildir çiftlerin mutluluğu için...

Varsa yoksa çikolata dostlar, benim aşkım çikolata.


ÇİKOLATANIN FAYDALARI
 

“Okulların başlamasıyla birlikte anne babaların da bazı konulardaki endişeleri arttı. Özellikle beslenme konusunda… Kötü şöhrete sahip çikolata, anne babaların çocuklarından uzak tutmaya çalıştığı gıdaların başında geliyor. Oysaki çikolata sanıldığı kadar da zararlı bir madde değil. Özellikle de tüketiminde aşırıya kaçılmadığı sürece bir tehlike yaratmıyor. Diş Hekimi Güzide Öztürk, anne babaları, çocuklarını çikolata ve şekerden uzak tutmaya çabalamak yerine; onlara düzenli diş fırçalama, diş ipi kullanma, ağız bakımını ihmal etmeme konusunda eğitmeleri gerektiğine dikkat çekiyor.

Çikolata diş çürümesini önlüyor!
Çikolata; sakinleştirici etki yaratıyor, beynin "endorfin" salgılamasını sağlayarak mutluluk hissi veriyor, rahatlatıyor. Bir dilim çikolatanın kalsiyum ihtiyacını karşıladığı belirtilirken, bazı çalışmalar cildi güzelleştirdiğini bile söylüyor. Küçük bir parça çikolata, almamız gereken minerallerin en az beşte birini içeriyor. Bu kadar faydası olan çikolatanın dişler üzerinde de olumlu etkisi bulunuyor. Çikolatanın içindeki kakao yağı tannins adlı bir madde içeriyor ve bu bileşim dişi kaplayarak zararlı bakterilerin dişlere ve diş etlerine yapışma kabiliyetini azaltıp; bakterilerin, çürüğe neden olan asidi üretme olasılığını en aza indiriyor.

-Gel de yeme, gelde sevme şimdi çikolatayı…

“Diş Hekimi Güzide Öztürk, dişlere büyük zarar veren fast food'ların ve asitli içeceklerin yanında çikolata ve şekerlerin masum kaldığını söylüyor. Çikolatanın içindeki “tannis “ adlı maddenin dişler için faydalı olması bir yana, çok abartılmadan yendiği ve yenildikten sonra da dişlerin fırçalanıp, diş ipinin kullanılması sonucu dişlerde bir tahribata yol açmıyor, fırçalama imkanı olmadığı yerde su ile ağzın çalkalanabileceğini söylüyor. “

şekil 15 d.Çikolatın faideleri
 E o zaman kahvaltıda çikolata verebilirsiniz çocuklara güvenle, ya da beslenmelerine çikolata kaplı ekmek dilimi koyabilirsiniz…işe yemek götürmeyi sevenlere de duyurulur… Abartıp da yarım ekmek- bir ekmek arası koymazsanız ve çikolataları da merdiven altı imalatı-çok ucuz markalardan değilse tabii…

Bir de çikolata zararlı derler…demek fastfoodların yanında masum bile kalıyormuş…

( Bence  okul kantinlerinde fastfoodun sokulmaması  çok da iyi oldu bu arada, yıllardır bunun mücadelesini verenlerden biri olarak memnunum gidişattan ama yasakla yasakla nereye kadar dostlar…Şimdi de pastaneden hazır poğaça alıp kahvaltıyı bununla geçiştirme modası var okullarda, beslenme kutusunda 5 gün boyunca aynı poğaçadan, yanında hazır meyve suyuyla…bu da çok yanlış, ne yani şimdi de pastaneleri mi kapatalım...Bir tarafta obezite seferberliği yapalım diyoruz, öbür yanda her gün poğaça börekle okula giden öğrenciler çoğunluğu var varoşlarda,fakir ve  orta direk kesiminde.)


İlk süt dişi ile başlayan diş bakımı…
Güzide Öztürk, bebeğin ağzında ilk dişler görüldüğü andan itibaren ağız ve diş temizleme işlemine başlanması gerektiğini belirtiyor. Sabah kahvaltısından sonra ve gece yatmadan önce dişleri (en azından çiğneme yüzeylerini) temiz bir tülbent ya da gazlı bezi ıslatarak silmek, temizlemek yeterli olacaktır. Öztürk; diş fırçası kullanımına ise çocuğun arka dişlerinin çıkmasından sonra (ortalama 2,5-3 yaşında) başlanmasının uygun olduğunu söylüyor.

“ Öztürk, okul öncesi çocuklarda diş fırçalama için bir teknik uygulatmanın çok zor olduğunu, bu yaşlarda önemli olanın, çocuğa diş fırçalama alışkanlığı kazandırmak olduğuna dikkat çekiyor. Fırçalamadan sonra anne-babanın çocukların dişlerini kontrol etmesinin de faydalı olacağını dile getiriyor. Ayrıca, çocuğun ilk süt dişi çıktıktan sonra (6-9 ay) bir uzmana götürerek ağız hijyeni hakkında daha detaylı bilgi almanın da yol gösterici olacağını belirtiyor.”
Diş doktorunun verdiği bu bilgileri lütfen önemseyelim dostlar…(haberin kaynağı Caferuj.)

Şekil9-b- çikolatadan kalem-kalem traş

ÇİKOLATANIN SOY AĞACINA BAKALIM BİR DE...

Çikolata, dünyanın en sevilen yiyeceklerinden biridir ve tropik kakao ağacının çekirdek denen tohumlarından yapılır. Çikolataya istendiğinde fıstık, fındık ve süt de katılır. Çikolata besin değeri yüksek, bedeni geliştiren ve enerji veren bir yiyecektir.
şekil 4-v-Efsane Mabel çikolatası  (haala var)

 Türk Gıda Kodeksi'ne göre tanımı; Kakao ürünleri ile şeker ve/veya tatlandırıcı; gerektiğinde süt yağı dışındaki hayvansal yağlar hariç olmak üzere diğer gıda bileşenleri ile süt ve/veya süt ürünleri ve Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğinde izin verilen katkı ve/veya aroma maddelerinin ilavesi ile tekniğine uygun şekilde hazırlanan ürünü ifade eder.
 


Tarihçe

Milattan önce, büyük olasılıkla Olmeclerden oluşan bir grup, Güney Amerika'da kakao ağacı yetiştirir. Mayalar, bir hayvanın bu ağaçtan bir meyve kopardığına tanık olur. Mayalar zamanla bu çekirdekleri nasıl kullanacaklarını öğrenirler. M.S. 600 yılında, Mayalar çikolatalı bir içecek yaparlar. Efsaneye göre, Aztek kralı Moctezuma günde 50 fincan çikolata içiyordu.


Azteklerde ve Mayalarda çikolata içmek önemli bir olay sayılırdı. Mayalarda daha çok kraliyet ailesi için uygun görülen bu içeceği sıradan insanlar çok özel durumlarda içebiliyordu. Azteklerde ise yöneticiler, rahipler, rütbeli askerler, onurlandırılmak istenen tüccarlar bu özel içeceği tadabiliyordu.

Şekil 3-k-Kakao bitkisi

 İspanyol kâşifler Kristof Kolomb ve Hernán Cortés'in , 16. yüzyılda Orta Amerika'ya yaptıkları gezide Aztek kralı Moctezuma bu çikolatalı içeceği kaşiflere sunar. Kaşifler bu içeceği vatanlarına götürüp hazırlamasını öğretirler. Bu, Mayalar ile Azteklerin öğütülmüş kakao çekirdeklerinin suyla karıştırılmasıyla elde ettikleri bir içecektir. Aztek dilinde "ekşi, acı içki" anlamına gelen "xocoatl" adındaki bu içeceği Aztekler, içine biber ve başka baharatlar katarak soğuk olarak içiyorlardı.



 İspanyollar ise aynı içkiyi şekerli olarak içmeye başladılar. 80 yıl sonra, İngiltere'de içecek yapılmak üzere katı çikolata satılmaya başladı.


 Böylece katı çikolata satan "çikolata evleri" bütün Avrupa'ya yayıldı. 1700'lü yıllarda İngilizler bu içeceklere süt katmaya başladılar. Türkiye'nin ilk yerel üretim yapan çikolata fabrikası ise, cumhuriyetten üç yıl sonra, 1927'de Feriköy'de kuruldu. Bugüne kadar bulunan en eski çikolatanın izlerine 2600 yıllık bir çömleğin içinde rastlanmıştır  (kaynak: mslabs.org)


 -Dostlar bu çikolata toplumsal açıdan faydalıdır: bakınız evlilikler çikolata-şeker üzerine kurulur maddesi, üstlerde bir yerdeki paragraf:)
Şekil 20d-Bu reklam da benden olsun:)
Evlilik müessesini kurtarır: bakınız romantizm, ikili ilişkiler, depresyonlu eşin tedavisi, diş çürümelerini engelleyerek nişanlınıza ağzınız kokması sendromuna karşı tedavi edici etki, bakınız cildi güzelleştirici etki. Bu da şööööyle oluyor: kocanız yemeği mi beğenmedi, dayayın önüne çikolata sürülmüş ekmeği bakın bakalım gıkı çıkyor mu, çıkyorsa başka formül bulun canııım, her şeyi de ben düşünemem ki, ama çıkmıyorsa işte yüzünüzde güller açar ve cilt kaslarınız gelişir, gülüverirsiniz, bu da yaşlandırmaz sizi, kaslı çeneleriniz olur çok çok:))


"-Finlandiya'da yapılan bir araştırmaya göre, çikolata sadece yiyen kişiyi mutlu etmiyor. Gebeyken yenilen çikolata, hem anneyi hem de bebeği mutlu ediyor.''New Scientist'' dergisinde yayımlanan haberde, hamileyken her gün çikolata yiyen kadınların bebeklerinin daha hareketli olduğu ve daha sık güldüğü belirtildi.

Helsinki Üniversitesi'nde görevli Katri Raikkönen, çikolatadaki mutluluk veren maddelerin anneden bebeğe geçtiğini tahmin ettiğini söyledi.

300'den fazla kadının hamileyken yedikleri çikolata miktarını kaydeden bilim adamları, doğumdan sonra da bebeklerin davranışlarını 6 ay süreyle izlediler.
Şekil 5-m- Çikolatadan bebek

Raikkönen, araştırma sonucunda, düzenli olarak her gün çikolata yiyen annelerin bebeklerinin daha hareketli olduğunun, daha sık güldüğünün ve daha az korktuğunun ortaya çıktığını söyledi.

Bilim adamları, bebeğin mutlu olmasının sadece çikolatayla açıklanamayacağını, başka bilinmeyen faktörlerin de rol oynadığı
nı belirtti.(hürriyet gazetesi).
 
CHARLIE’NİN ÇİKOLATA FABRİKASI
Harika, fantastik, öğretici bir film ve görsel bir şölen aslında çikolata severler içinJ izlerken kendimi keşke orada olsaydım diye sık sık süşünürken bulduğum bir fabrika var bu filmde..Kesinlikle öneririm, izleyin ve izletin çocuklarınıza, büyüklerinizeJ İzlemeyen varsa ön yargılı olmasın, bir göz atsın derim, bazen çocuklara yönelik filmler de biz büyüklere hitap edebiliyor zira.

Bu film bana Hansel ve Gratel’in çikolatadan- bisküviden yapılan evini anımsattı ilk başta, zaten o filmde de çocukların evi ısırdığı sahnelere takılıp kalırdım…
Öyle açlık, sefalet içinde büyümedim de, çikolata-şeker vb. yedim bol bol çocukken aslında, ama hala Hansel’in o ısırış sahnesini bir çizgi filmde görüşümü, o pemde ve krem rengi evi, içindeki kahverengi çikolataları iştahla yeyişlerini unutamam…(İyi çizmişler demek ki, çok gerçek bir etki yaratmıştı bende.)
Neyse  çikolatadan bu kadar şey yapılır da  melek olmaz mı?Hem de çilekli:))


GÜNÜN ŞARKILARI:

1-Konuya uygun olsun diye size öncelikle eskilerden çikolat kız şarkısını öneriyorum; Raga Oktay diye bir zat-ı muhterem, muhteremlik yapıp benim bu yazıma lazım olabilir diye yıllar önce bu şarkıyı söylemiş, sağolsun...

2-Mustafa Topaloğlu'nun da Çukolata Sevgilim diye bir şarkı nakaratı da var gerçi ama....hatta şimdi araştırdım ki bu aynı zamanda kasetinin de adıymış.Gördüğünüz gibi Meleğiniz hiç bir araştırmadan kaçınmıyor sizin için. Esprili bir eser efenimm, ayrıca da çikolata değil çukulataymış meğer doğrusu:))Esmerlere ithaf olunur!



Bugünlük bu kadar yazmak yeter, çikolata yemek, yanında gayfe içivermek benim de hakkım değil mi a dostlar...-Laf aramızda bu arabayı yemek de hiç fena olmazmış-Bol çikolatalı günler dilerim!
Meleğiniz  kaçar:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...