her gün kızımı sabahları kreşe götürüyorum, daha doğrusu götürme mücadelesi veriyorum;
ceylan kızıııım, uyan kızım,
kalk kızım,
tuvalete git kızım,
hadiiiii....uyan canım....
bazen neşeli, bezen mutlu ama bazen de ciyak ciyak...
ne nağmeler, ne numaralar çekiyorum bir görseniz...
kimi gün gıdıklıyorum uyansın diye,
kimi gün öpmekten öpücük delisi yapıyorum ki en çok bunu seviyor, masaj yapıyorum hjanfendiciğime...radyo açıyorum, şarkı armağan ediyorum...kimi sabah radyo değil de özel istek parçalarını çalıyorum yeter ki uyansın zamanında da işe gideyim...bunlar size de tanıdık geliyor mu?
daha el kadar çocuk, can parem...kıyamıyorum da...bazen de şaak diye uyanıveriyorum şıppıdak!ama bu kez de tam çıkacağımız an tuvalet ihtiyacı hasıl olmaz mı?
ilk zamanlar takmaz gibi olsam da işe geç kalma telaşıyla bazen o kadar seri kullanıyorum ki aracı, işe gelince o yoldan nasıl sağ çıktım Allahım dediğim bile oluyor ne yalan söyleyim...işte bunca şeyden sonra nisaan ayının 20sinden beri bir şenlenme geldi sabah ritüellerime: bu güzelliğin adı mor salkım!
Allahın işi işte...akıl sır ermez...tomurcukken ayrı güzel, açarken ayrı, tamamen açmışken ve kokusu da havada asılıyken ayrı bir şaheser!
Kreşimizin sokağında boylu boyunca mor salkımlar...
ne muhteşem oluyor bir görseniz...çıldırıyorum sevinçten...
Cennet de böylesi güzelken, hatta daha da güzel olduğu ifade edilmişken Kura'an, ölmekten değil de Cennete layık olamadan ölmekten korkarım işte....
Allah hayırlı kaderler yazsın :)
bu da beyaz salkım:) ben de ilk defa gördüm,
ayyy bu da çok güzelmiş değil mi canımcıklarım...
hele bakın şu JAPONLARA...
nasıl da saksıda yetiştirmişler mor salkımı...şirin ama doğasından uppppuzak.
hoşuma gitmedi bu saksılama işi, küçültme vakası...
kokusu da var mı acaba saksıda yetişince?
bak bu bir araştırma konusu olsun bugün bize.
çevreniz mor salkımlar gibi güzel kokan güzel olan insanlarla dolsun taşsın...
benim de inşallah ...kendime de dua edeyim değil mi yani?
eflatunlar, lilalar, morlar...sarılar...açık yeşiller...
kusursuz bir birleşimle mor salkımda hayat bulmuş...
Yaratılanı severim Yaradan'dan ötürü...demiş Yunus Emre.
içime yaşama sevinci dolduruyor işte kreşimizin yolundaki bu müthiş çiçekler...
ılgıt ılgıt kokusu da akasyayı andırıyor biraz...
ahhh ahhh romantizm bu olsa gerek:)
yanında sevdiceğin olacak, elinde sıcak bir çay, yanında en brownilisinden de kek...
hiç konuşmayacaksın, tek bir çıtırıtı bozmayacak bu manzarayı...
olsa olsa arka fonda şırıl şırıl bir dere ve en çok bir kuş sesi, kafa şişirmeyen cinsten...
saksağan değil mesela:))
şehrin tozundan dumanından, stresinden sıkılmış ruhuna detoks yapacak o güzel mor salkımın kokusu...
böylesi havalarda insan aşık olmasın da napsın...bekarlar, gözünüzü açın ayol:)))
evliler, siz de mor salkımlı bir anneler günü hediyesi verin eşinize,
varsa durumunuz biraz şehir dışına kaçın mesela, kırlara, dağlara...
çiçeklere...kelebeklere , uğur böceklerine ...doğaya koşun:)
ruhunuzu şımartın mesela böylesi bir yere tatile kaçarak günü birlik de olsa...
ben Boğaz'da erguvanların mor salkımlarla sarmaş dolaş olduğu Hisar civarına ,
Piyer Loti'ye filan gitmek istiyorum bu anneler gününde.
Eeee hakkım değil mi canımcıklarım, hakkım hakkım...
her sabah her sabah aynı sıkıntılarla boğuşan ruhuma çok iyi gelecektir diye düşünüyorum,
burdan kocama duyurulur:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.