6 Mart 2019 Çarşamba

ANAHTARLAR VE ZİHİN DAĞINIKLIĞI

günaydın canımın çekirdekleri,


canlarııııımmmm! nasılsınız bakalım bugün?
iyisiniz iyisiniiizz...hadi kandırmayın kendinizi, tebessüm edin bugün;
bu yazdıklarımı okuyabiliyorsanız iyisiniz demektir:
sinir sisteminiz çalışıyor,
gözleriniz görüyor,
yaşıyorsunuz hatta;  daha ne olsun?
*

çıkmadık canda hayır vardır misali:)

ve işte meleğiniz de iyi tabii, nasıl olsun...
bi koşturmacadır gidiyor,
akıyor hayat
-"gidip duru "  Egelilerin söylemiyle.


anahtar kaybetme,
anahtar unutma,
anahtar bulamama modası başladı bu aralar çevremde,
akımın öncüsü de kim, benim yani, sorulur mu?

şifre unutma,
kredi kartını bulamama,
pin kodunu değiştirip anımsayamama,
ocakta yemeği unutma,
ışığı açık unutma,
alışveriş merkezinde poşeti unutma,
arabanın farını açık unutma,
düğmeyi iliklemeyi unutma...say say bitmez yani bu akımın hareketleri.


çünkü zihnimiz dağınık , zihnimiz yorgun.
zihin yorgunluğu için yapılması gerekenleri yazmıştım, bloğumda aramak için bu blogda ra butonuna zihin yazmanız yeterli olur:)





evlerimiz çok odalı, çok kapılı...
her oda da  çok eşyalı...
eşya çok, nesne çok...
şifre çok, parola çok...
dışkapıya anahtar gerek,
iç kapıya anahtar gerek.

tek bir günde ne kadar çok anahtarla uğraşıyoruz düşünsenize?
zaman bunu gerektiriyor işte...
açık kapı değil, kapalı kapılar kırılıyor, açılıyor vs. içeri dalınıyor!
her türlü hırsızın olduğu biğr devirde anahtarlamayıp da neeetcez?

***insanın evine olduğu kadar bu kalbe de anahtar gerek:
mutluluk, neşe, güler yüz, ilgi, iletişim, sevgi ...
bu da ayrı konu da yine de aklıma gelmişken dokunduruvereyim, taşı gediğine koyayım bari dedim;)


Eskiden kapılar bu kadar kilitlenmezdi, ben çocukken kapımızı kitlemeye gerek duymazdık bile.
Hala bazı yörelerimizde bu böyledir, ancak ille kötü niyetli biri-birileri çıkar ki risklidir açık kapıyla uyumak.Davet etmesen de davetkar bir durum oluşmuştur emniyet açısından,
demiş ki atalarımız:
***eşeğini sağlam yere bağla da komşunu hırsız tutma; komşunun eli ayağı tek dursun dememiş mi atalar, dememiş valla?!


herkes mülkiyet hakkına saygılı olsaydı bunlar olmazdı.
hakkına razı olmak bir lütuf değil, olması gerekn bir özellik her insanda.
çocuklarımıza haklarına razı olmayı öğretmeliyiz öncelikle,
kendimizden başlamalıyız toparlamaya ortalığı...
***karanlıktan şikayet edeceğine
            kalk bir mum da sen yak dememiş mi Konfüçyüs?

yanisi; günümüzde zihin dağınıklığına sebep çok, 
bunun önüne geçmek biraz emek gerektiriyor:
sakin alanlar ve sakin zamanlar oluşturmalıyız sığınacak!
güvenli bir alan oluşturmalıyız kendimize...
ihmalkar olduğumuz zamanları keşfetmeye çalışmak işe yarayabilir:
-en çok hangi durumlarda kaybediyoruz veya unutuyoruz?
-acele anlarda mı?
kaygılıyken mi? 
neşeliyken mi,

günün en çok hangi saatlerinde ve nasıl bir duygu halinde olduğumuzu çözmek bu işin sırrı.
bir de vitamin takviyesi...
yanı sıra da milletçe bekçi, polis, kolluk kuvvetleri sayısında artış da bir önlem ki biliyorsunuz bekçilik sistemine geri döndük ve iyi de olmuştur umarım sonuç;
dün açıklandığı üzere binlerce mahalle bekçisi daha işe alınacak;



hem istihdam açısından olumlu hem sağlıklı ve huzurlu bir uyku için gerekli bence.
gerçi yeter mi derseniz, yetmez demek gerek,
eğitim şart işte...
eğitim şart:)

GÜNÜN ŞARKISI





seviyorum yaaa bu kadını, sesi güçlü, kendi güçlü...
samimi geliyor davranışları,
güzel de maşallah fıstık fıstık...
az da şımarık herkes gibi ;)
bugün Sıla dinletesim geldi sizlere...tıklayın bakem.

Sila - Aslan Gibi (Official Music Video) - YouTube

https://www.youtube.com/watch?v=8xGGcag4vc4


GÜNÜN KARİKATÜRÜ




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...