26 Nisan 2015 Pazar

ÇANAKKALE VE 100.YIL

merhaba canımın çekirdekleri,

harika bir pazar diliyorum hepinize, tüm dünyaya...
hayat hızla akıp giderken koşa koşa,  ellerimizde kalan bir vefa-bir sefa- bir dostların elleri olsun diyerek yazıma başlayayım efendim...

-
Çanakkale Deniz Zaferinin 100.yılıydı dün değerli okurlarım,
Akın akın yüründü ecdadın bastığı yerler, toprağın şehit kanı olup aktığı yerler...
Anzaklar da anmaya geldi ecdadını, onlar da ayin yaparak kutsadılar geçmişten kalan anılarını...

Çamakkale Valliği harika bir sayfa hazırlamış canlarım; adresi:

İşte Çanakkale Savaşlarının önemine dair bir paragraf:
Rusya’nın öteden beri bilinen boğazlar üzerinden ılık denizlere ulaşma emelleri; İngiltere’nin, “denizlere egemen olan, dünyaya hakim olur” teorisine dayanarak XIX. Yüzyıldan beri güttüğü Rusya’nın Akdeniz’e çıkmasını önleme siyaseti; Almanya’nın “Drank Nach Osten (Doğu’ya doğru) politikası; Napolyon’un, “İstanbul anahtardır, İstanbul’a egemen olan dünyaya hükmedecektir” sentezine dayanan Fransızların politik duyarlılıkları, hep boğazlar üzerinde düğümlenmektedir.
Büyük devletlerin, boğazlar üzerindeki bu tarihi emelleri, onları, kendi aralarında da bir takım gizli mücadelelere yöneltmiştir.
İşte boğazlar üzerindeki çıkar çatışmalarıdır ki, İngiliz ve Fransızları, Ruslardan önce İstanbul’u ele geçirerek Karadeniz Boğazı’na el atmaya yöneltmiş ve Çanakkale Cephesi’nin açılmasında başlıca etken olmuştur. Ruslara silah ve malzeme yardımı akışını sağlamak sorunuysa, savaşın sadece görünüşteki nedenini oluşturmuştur. Burada büyük devletlerin boğazlar üzerindeki tarihi emellerini ortaya koyarken bu devletlerden İngiltere’nin Çanakkale Cephesi’nin açılmasında birinci derecede aktif rol aldığını da belirtmek doğru olur. Gerçekten İngiliz Bahriye Nazırı Churchill, bu cephenin açılmasının baş mimarı olmuş, gerek kendisi gerekse diğer İngiliz liderleri, Türkiye’nin askeri gücünü ve kapasitesini ciddiye almamış, “Sınırlı bir cezalandırma, direnmekten vazgeçip dize geleceği” gibi büyük bir yanılgıya düşmüşlerdi. Başka bir deyişle, Türk askeri gücü, matematiksel ölçülere vurularak küçümsenmiş, Türk askerinin asıl manevi gücü hiç hesaba katılmamıştır. İşte bu büyük yanılgılardır ki, onları, önce zamanın en modern silahlarıyla donatılmış zırhlılardan oluşan görkemli donanmasından en güçlülerini Boğaz’ın derin sularına gömerek terk etmek, sonra da karada aldıkları beklemedikleri yenilginin sonucu olarak, Gelibolu Yarımadası’nı boşaltmak zorunda kalmaktan kurtaramamıştır.
-alıntı canakkale.gov.tr'den
Eceabat-ÇANAKKALE

Çanakkale Savaşlarını tüm detayları için Çanakkale 2015 100. Yıl Savaşları sitesini ziyaret edebilirsiniz.
*bu sayfayı tıklayarak Çannakkale Savaşı ile alakalı birçok bilgiye , fotoğrafa erişebileceğiniz gibi arkadaşınıza da bir e-posta yollayabilirsiniz, böylece nelere katlanarak bu ülkeyi özgürlüğüne kavuşturduğumuzu daha iyi anlayabiliriz.
**Çanakkalemiz  ne eşsiz bir coğrafyadır; işte kanıtı:
www.canakkale.gov.tr  sayfasını  ziyaret ederek kültüre, şehrin yapısına, nefis denizine dair de bilgi edinebilirsiniz dostlar...
***Şu interaktif gezintiyi icat edenler var olsunlar efendim, harika bir şey yahu, oturduğun yerden nefis manzaralara bir tıkla ulaşıyorsunuz...tabii ki gitmekle aynı tadı vermez ama ya gidemeyecek durumdaysak? belki param yok, belki hasta yatağındayım, belki gecenin bir saati denizi izlemek sakinleştirecek beni değil mi ama :)

***Anzak etkinliklerine katılan güruhun bazı devlet büyükleri acaba bizim şehitlerimiz için de törenlerimize katılmaması da ilginç ...gerçi onlar gelmedi diye bizler törenlerimizden vazgeçecek değiliz ama içtenliksiz barış mesajları vermeleri yok mu?
***BİZLERİN HATASI ŞU; -GEÇMİŞİ BİLMİYOR,
ARAŞTIRMIYOR, DEĞERLERİMİZE SAHİP ÇIKMIYORUZ...
-İngilizler adına ölen Anzaklar'ı İngiltere yalnız bırakmazken bizi o zmanki müttefikimiz Almanya sahipsiz bırakmış oluyor bence...

-Mohaç Muharebesi ile ilgili bir belgesel izledim İZTV^de...diyor ki Mohaç Savaşının sonrası ulus bilinci oluşmuştur Macaristan'da diyordu tarihçi, bu yüzden Mohaç Savaşı'nı kaybetmesine rağmen ulus bilincini kazanmaları açısından önemli görüyorlardı...Yıllar sonra bu Mohaç ruhunu yaşatmak adına Mohaç'a bir anıt  park yapılmış, içinde heykeller var ve çocuklar bu parkta heykelleri tanıyarak ve savaşın -barışın ne olduğunu öğrenerek büyüyorlar. Kanuni zamanında yapılan bu savaşı kaç öğrencimiz biliyor? sonucunu ezberlettikleri bu savaşın önemini hatırlayanımız kaç kişi acaba???

işte Mohaç Anıt Park'ından Kanuni Sultan Süleyman totemi...
bu totemde Macar askerlerinin başları filede bulunmaktaymış, düşünsenize...ne ürkütücü...
heykellerin tahta olması Macarların tarihi tahta oymacılık sanatına da göndermeler yapıyor, vayy vayyy...
işte böyle böyle değerlerini çocuklarına veriyorlar, biz de ne var? yeni yeni başladı Çanakkale turlarımız bile...gereken değeri veremiyoruz yani!
-Kanuni adına yapılan camii de kiliseye dönüştürülmüş :)

**vikipediada savaşla alakalı şu yazılıİ:
İki saat kadar süren Mohaç Muharebesi, Papalık tarafından o günkü Osmanlı akınlarına karşı son kalkan olarak görülen Macaristan'ın büyük bir kesiminin Osmanlı hakimiyeti altına girmesi açısından önemlidir. Bu savaş Osmanlı İmparatorluğu tarihindeki en kısa sürede kazanılan zaferdir. Bu şekilde, II. Viyana Kuşatması'na kadar, Orta Avrupa ve Balkanlar'daki Osmanlı varlığı yerleşiklik kazanmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...