OLDUĞU KADAR BAHAR

BAHAR mevsiminden kocaman bir selam olsun sizlere canımın bahar dalları...


dışarda ılgıt ılgıt kokan bahar dalları...çiçekler var evet ...
ama insanlığı tehdit eden bir salgın da var ve ölümcül...ciddiyeti tartışmasız artık...ilk zaman bazı doktorlarımız eldeki verilerle basit bir grip salgını olarak tanımladı ya, durduk yere değil...Wuhan'dan kaynaklandığı öne sürülen bu hastalıkla ilgili bilgiler sınırlıydı.

" EVDE KAL" diyerek  ve evde kalarak virüsün yayılmasını engellemek isteyen herkese...kendi sağlığını da başkalarının sağlığını da çok önemseyen herkese sonsuz teşekkürler sunuyorum.
Başkalarını korumayı önemsemek çok değerli bir erdem mutlaka ki...

Kendini korumak da başkasını korumaktır bu gibi salgınlarda...Ancak bencilce değil tabii...

eldivenlerini, maskelerini, sümüklü mendillerini ortaya bırakmak da nedir yani?***

evet mevsim bahar,
evet umutlar yeşeriyor dallarda ama evde kal Türkiye,
evde kal Dünya!


yine gelecek bahar sen evde kalırsan ey insanoğlu...
kurallara uyarsak, uyulmasını sağlarsak...

Atlas Dergisi'nin internet sayfasından okuduğum şu satırlar ilgimi çekti canlarım: Albert Camus'un distopik romanına dikkat çekiyor.






Atlas Dergisi-  Mart 2020
Alındığı tarih: 30-03-2020


“Bu hikâyeye konu olan olaylar 194..’da Oran’da geçti. Genel kanıya göre, benzeri her zaman görülebilecek çeşitten olmayan bu olaylar, kendilerine uygun bir yer bulmuş da sayılmazlardı.” Albert Camus 1947 yılında yayımlanan Veba adlı distopik romanına bu cümlelerle başlamıştı. İki şey yapmıştı Camus bu romanında. Natüralist bir anlatımla Oran’da çıkan veba salgınını anlatmıştı. Hızlıca yayılan ve gittikçe çok sayıda kurban alan salgına karşı insanlar çaresizdirler ve doktorlar bir ilaç bulamamışlardır. Diğer taraftan da satır altı okumalar üzerinden Camus dünyadaki kötülüğü anlatmıştı. Salgının insanların nasıl maskesini düşürüp onların gerçek yüzünü göstermişti bize.

NEDEN COVİD 19 İSMİ?

Buyrun okuyun efendim...

***Hastalığın tam adı ne?

Dünya Sağlık Örgütü, ilk kez Çin’de görülen koronavirüs kaynaklı hastalığa, Covid-19 (2019-nCoV) adının konulduğu açıkladı.

Covid-19 adını nereden alıyor?

Covid-19’daki “Co”, Corona’dan, “vi” virüsten, “d” İngilizce hastalık anlamına gelen “disease”in ilk harfinden, 19 ise virüsün ilk kez görüldüğü 2019’dan geliyor.

SALGIN HASTALIKLAR KRONOLOJİSİ

• İÖ 429-426 Atina vebası olarak adlandırılan salgında 75 bin ila 100 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor.
• İS 541-542 Justianus Vebası olarak bilinen salgında Avrupa, Mısır ve Batı Asya’da tahmini 25 milyon kişi hayatını kaybetti.
• 1331-1353 Avrupa, Asya ve Kuzey Afrika’da görülen veba salgınında 70 ila 200 milyon insanın öldüğü düşünülüyor.

• 1592-1593 Londra Vebası’nda 19 bin 900 kişi öldü. 1738 Büyük veba salgınında Balkanlar’da 50 bin kişi yaşamını kaybetti.
• 1852-1860 Rusya’daki kolera salgınında 1 milyon kişi öldü.
• 1918-1920 İspanyol nezlesi nedeniyle tüm dünyada yaşamını kaybedenlerin sayısı 100 milyonu aştı.
• 2002-2004 SARS salgını Çin’de 349 kişinin yaşamına mal oldu.
• 2018-2020 Ebola virüsü salgınında Kongo Demokratik Cumhuriyeti ve Uganda’da 2 bin 253 kişi öldü .  "  ***teşekkürler Atlas dergisi...

salgını cidiiye almayan bir güruh var,
bir de canından bıkmışlıktan salgını ciddiye almayan ikinci güruh...
bana bir şey olmazın ardındaki belki de canından geçmişlik...

65 yaş üstü ve kronik hastalığı olanlar risk grubu dendi...ne oldu? eline cep tlf. alan gençler* haddini bilmezler*  geçti azarladı dedeleri, nineleri...sonra da paylaştı video video...

bi kere sen kimsin yaa?! 

 amacın ne, ne hakla bana hesap soruyorsun? diyemedi dedeler-nineler bi -ikisi dışında..

kimi edebinden sustu, kimi zaten canı dardı, bakmadı bile...

***beni sokağa çıkmaya iten sebebi hiç düşündün mü bre gafil?
-belki tek başımayım kocaaaaa evde, evde yalnız olmak nasıl biliyor musun?
-su faturamı yatırıvereydin,elektriğim kesilecek bugün yatırmasam diye korkuyorum...
- ekmeğimi alaydın çıkar mıydım...mecburen çıktım işte...

evet polislerimiz,zabıtalarımız, jandarma vs. çıktı yardıma vefa timi olarak, ama belki ben ulaşamadım, ya da bana ulaşılamadı olamaz mı?

-senin gibi sosyal medyam yok beni oyalayan, hatta akıllı telefonum yok...evde vakit geçmiyor, -sadece çıktığım bi sokak, belki sadece  bi bakkal, belki tek bi camii, bi kahvehaneydi...,

belki pazar hariç sosyla hayatım yok...

*** belki ölüm korkum var...duvarlar üstüme üstüme koşuyor bazen belki sen ne anlarsınnnn?
-belki dar mekan fobim var...anlar mısın?


-belki kireçlenmiş bacaklarım gün ışığı alsın istedim bi on dakika...bu uzaylı muamelesi de neden???
işte söyleyemeyen o dedeler, nineler için söyledim...ohhh rahatladım.
ayrıca kronik hastalıktan sebep belki psikolojim zarar gördü evde otur otur, ancak eleştirmeye velveleye gücünüz yetiyor değil mi?!

çalışmak zorunda olanlara Allah kolaylıklar versin de böylesi zamanda iş yerini açamamak demek ekonomik açıdan dar boğaz demek...


Sağlık çalışanlarımızın işi hem zor hem çok çok değerli...özellikle yoğun bakımda canı pahasına çalışanlar...

bizlere haaala ekmek yapanları da unutmuyorum, tohum ekeni de...sokağı temizleyen işçileri de...güç diliyorum, sabır diliyorum...

aa bir de kargo çalışanları var ki hep unutuluyorlar, adları bile geçmiyor!
eve kapanınca bizler kargodan almaya devam ediyoruz...aslında zorunda değilsek o alımı da yapmasak mı acaba? bilemedim...
***dedim ya olduğu kadar bir bahar bu...olduğu kadar.