8 Ekim 2020 Perşembe

ekimlenen saatlere

hoş geldiniz değerli okurlarım, ekimlenen saatlere, günlere...gecelere.
ekim bir tohumun ekimi kadar saf, hayat dolu ve çatlayacak o tohumu beklemek kadar umut dolu geçer inşallah... görüşmeyeli haberler pek de iç açıcı değilse de işte hayat zaten biraz çıkış biraz iniş ve biraz da yerinde sayışlardır aslında, sizce de öyle değil mi? eylülü bir su gibi içtik de doyduk mu bir sorun mesela bana...cevabım net: HAYIR.
gerçi doymayacak ne vardı o da pek müphem de... evdeydim, evdeydim ve yine evdeydim... ne değişti, yine evdeyim...
Korona hız kesmedikçe de evde olacağım, herkesten çok... zor olanı toplumda beraber yaşamak zorunda olduğumuz ve hatta hiiiç tanımadığımız insanların gaflet ve daleletlerinin ve belki de hıyanetlerinin ceremesini çekmek zorunda kalmak.... başkalarının uymadığı maske-mesafe - hijyen kurallarını uygulayıp yine de çözüme topluca ulaşamamak... çözümü içselleştiremeyenlerin yüzünden toplumdan dışarı durmak...
zor olanı: başkasının keyfinin kahyası çalışmadığı için sıkı yönetimi kendimize uygulamak,kendi keyfimizden olmak ***ekimde üstelik... çocuklarla parka gidememek gönlünce... gönlünce çalışamamak, gönlünce sağlıklı yaşayamamak... gönlünce şöööyle bir esneyip gerinememek... ekimlenen saatlere bu gidişle hafta sonunu da sokağa çıkma yasağı ile devam etmek.
BARIŞ mançonun da dediği gibi: ***Anlıyorsun değil mi?!

22 Ağustos 2020 Cumartesi

VE OKULLAR TEKRAR AÇILIYOR:)

EVET Cancağızlarım okullar tekrar açılacak... milyonlarca öğrenci, milyonlarca çocuk-genç okulda olacak inşallah sağlıkla, mutlulukla yüzyüze eğitim alacak.. yüz binlerce öğretmen de kavuşacak öğrencisine bittabi:=) güzel şeyler bunlar, arkadaşlarını, okullarını bekleyen o kadar çok öğrenci-öğrenci adayı var. Sanki öğretmenler kovid işini icat etti gibi öğretmenlere yüklenen bilumum tayfa da azıcık susar umarım... Korona sürecinde okulun-eğitime ayrılan saatlerin-düzenli yüzyüze eğitimin kıymeti umarım gereğince anlaşılmıştır. -ben demiyorum ki online eğitim iyi değilidr...asla ve kat'a! online eğitim de gayet değerli aslında. Asıl mesele başka
okul açılmadan evvel mutlaka evlatlarımıza hijyen kurallarını anlatmalı, uygulatmalıyız ki okulda da uygulasınlar... tabii ki okulda da bunun eğitimi verilecektir ancak alana...almak isteyene... sanıyor musunuz ki her öğrenci almaya açık?... ***unutmayın ki evdeki hijyen kurallarıyla sağlık otoritelerinin önerdiği arasında farklar olan aileler mevcuttur.

21 Ağustos 2020 Cuma

DENİZİ OLAN YERLERE

DENİZİ SEVMEYENLRİN olduğu memleketleri gordum de geldim bu yazıya... öyle ki teknelerin içine foşşş diye pisliklerini akıttığı-attığı çcukların -büyüklerin içecek-yiyecek artıklarını attığı hiç bir günahı olmayan hiç kimseye bi yanlış yapmayan denizler... zaman zaman mis kokan birileri pis-lediği için pis kokan denizler... turkuvazın gerçek manasını gördüğüm morun tonlarını bulduğum, akvaryum gibi içinde balıkları gösteren miiisss denizi gördüm pis-leyenlerin duyarsızlığına inat maviliğine beyazına köpüğüne imrendim... ben denizi çok sevdim... çok sevdim, çoook sevdim!

2 Temmuz 2020 Perşembe

SONRA SONRA

İyi geceler canımın çekirdekleri,









bu sefer de gece yazmak geldi içimden,
malum gece dışarı çıkar insanın içinden kimi kelebek kimi kurt...


görüşmeyeli nasılsınız acep...
keyifler haller iyi mola?
olabildiği kadar iyi olun emi...
iyi olmak konusunda sınırları zorlayın mesela;
tatlı olmak konusunda,
insanlara ve hatta çocuklara iyi davranmak konusunda da iyi olun canlarım...
DÜNYANIN dün olmadığı kadar muhtaçlığı  var
*** iyiliğe güzelliğe, sevgiye, inanca, aşka, umuda.





belki de hiç olmadığımız kadar kırılganız ve bir o kadar da kırıcı bu dönemeçte...
****


herkes elinden gelenin en iyisi olsa keşke, olmaya niyetlense de olur...
küçümseme bir kıvılcımı
herşey bir kıvılcımla patlayabilir nitekim.
***
sonra mı,
belirsiz sonrası sormayın...
sonrası ahkam kesmelerden ötede şimdilik.
ve sonrayı çok kurgularken şimdi-yi kaçırıyoruz ne yazık...






bazen de sonralar şimdilerden güzel...
sonralar daha bir içten,
- daha bir şık.
SINIRLARI çizen el kimin?
işte sonra :
-ya sonra,
ya sonralara verdiğin cevapta burda gizli...
***
daha sonra mı; Allah kerim.



22 Haziran 2020 Pazartesi

DÖNÜŞÜ YOK MU?

DÖNÜŞÜ YOK MU
koronasız günlerimizin...
dönüşü yok mu?




maskeler dar gelir oldu yüreklere..
salgın düşüncesi art alanda çalışır durur beyimizin.


mesela "babamlı gün"lere dönüş yok mu?
mesela özlenen günlere!?
malum yani babalar günüydü dün, yaşadı kimimiz doyasıya
kimimiz akın ettik mezarlıklara...






 dönüşü olmadan gidilen bir yol oluyor yaşamak bazen.
ve işte bu dönüşü olmayan hayat yolundan genç yaşta ayrılmak zorunda kalan BABAM.


her baba çok yakışıklıdır ya kızına, işte ondannn....
nurlar içinde ol babam...
vefat eden tüm babaların ruhu şad olsun,
ailelerine sabırlar dolsun ki dayanabilsinler.
yaşayan babalar da hem yaşamanın hem yaşlanmanın keyfini yaşasınlar, ailelerine de mutluluk yaşatmaya gayret etsinler...gerçekten bir kez daha anladım a dostlar




YAŞAMIN GERİ DÖNÜŞÜ YOK!
TEK BİR ADET...YEDEĞİ DE YOK.




DÖNÜŞÜ yok kırdıktan sonra o kırılmadan önceki haline kalbin...
çıkan kurşunun dönüşü yok!


ağızdan çıkan sözün de dönüşü yok canlarım,
*** amma iyi amma kötü...
geri dönüşüm denilen olay da bunla alakalı değil zaten...




telafisi de yok hayatta karşına çıkan şansların bazen
belki olan durumlar da vardır ama birinci de kaçırdığın şansla ikincideki aynı olmayabilir,
-zaten sen değişmişsindir bu zaman zarfında...




gözden çıkan yaşın da dönüşü yok
yaşanılan yaşın da...
kaybedilen sağlığın?!





demem o ki,
dünden ders al,
yarın için umutlan
bugünü yaşa demiş Einstein,
ama eksik demiş:
çünkü bugünü dolu dolu yaşa demeliydi bence.
DÜNÜN  DÖNÜŞÜ YOK,
dünleri inşa eden şu anın da....




***var diyen varsa beri gelsin...


MELEK AY.
22-06-2020






GÜNÜN KARİKATÜRÜ












SİZ yine de iyimser olun,
ama bir ayağınız da yere bassın bi  zahmet ;)
bazı biletler tek yönedir de çünkü...




GÜNÜN ŞARKISI






















Murat Başaran'ın yakın zamanda yayımladığı klibini ve şarkısını sizinle paylaşmak istedim bugün,
-***bazı radyolar çalıyor bazı kanallarda çıkıyor...

11 Haziran 2020 Perşembe

ISIRGAN OTU

Merhabalar değerli okurlarım,

 nasılsınız bakalım görüşmeyeli?
umarım sağlık-huzur- motivasyon yerindedir...
ÂLADIR KEYİFLER...






epeydir yazamadım kusura bakmayın ...
malum karantinaydı, salgındı, öksürüktü tıksırıktı derken insanın performansı, ruh hali, istekliliği de çok etkiliyor.






Normalleşme süreci başladı ama biz ne kadar normalleşebildik ya da
normalleşiyoruz demeyle "normalleşilebiliyor mu?"
normal kim, anormal kim...


normalleştiremediklerimizden misiniz ya da?
maskesiz,
güvenli mesafesiz...








Isırgan otu sarmalanmak istiyorum...yanaşılamasın gibisinden...


dün kontrollerim için hastanedeydim,
tam herşey yolunda ohhh, temiz, hijyenik korkma diyordum baktım maskesiz, rahat mı rahat birileri dibimde bitiverdi...demek ki her yerde var böylesi...onca işaret konmuş sıra bekleyiniz, vay mesafeyi koruyunuz, şurda bekleyiniz de önünüzdeki ile temas olmasın tabelalarına rağmen dibimde birisi; işte o an ısırgan otu olasım geldi, dikenler içinde.


Bana bunu ilham eden de hafta sonu Gerede'de ilk defa ısırgan otu toplamak oldu...
Allahım ne acı bir deneyimdi..mahvoldu ellerim...
şişti bir de...allerji oldum tabii ve o an anımsadım çocukken nasıl da acı çektiğimi.






*** "Merak kediyi öldürdü" dedikleri bu olsa gerek...
aslında kötü bir niyetim yoktu, ben uzaktan onun ısırgan olduğunu bile bilmiyordum,
küçükken topum ısırgan otlarının olduğu tarafa düşmüştü de ilk kez o gün dokunmak zorunda kalmıştım, tabii o zaman da yine böyle ciyak ciyak ciyaklamıştım ama işte şans...






5 Mayıs 2020 Salı

ÜSTÜNDEN SENELER GEÇMEDİ

SELAM DEĞERLİ OKURUM,
bugün yine yeni yeniden beraberiz işte...
özlendiğimi umarak yazıyorum bu yazıları tabii...umut fakirin ekmeği demişler:)


Kovid 19 salgını bitmeli artık diye umut ederekten ve hatta hayıflanaraktan bir merhaba sizlere...


bizi evlere hapseden bu salgının üstünden seneler geçmedi ki...
alıştık.


tembelliğe alıştık mesela...
yavaşlığa,
hamur işleri yapmaya,
salaş olmaya,
evdeysek tabii, çalışan kesimi tenzih ederim tabii...
sakinleştik bir de az da olsa iş hayatının keşmekeşinden uzaklaşalı...
 bana trafikten uzak kalmak yaradı,
her ne kadar rüyamda araba sürdüğüm
yolculuk yaptığım günler olsa da...
bu tezatlık da mevcut yani....



TÜM DÜNYADA salgının acıları dinmedi daha...
kolay alışıyor dense de...
on binler öldü! demesi kolay...her biri bir dünya olan insanları kaybettik  Dünya olarak...


Başbakanlar, prensler de corona kaptı işte...
asil -zengin-fakir ayırımı yapmadı bu salgın...ama tabii atlatma evresinde hastalığı yine varlıklılar şanslıydı, kendimizi kandırmayalım değil mi efendim.




e sonra ne oldu, bizler geri çekildik sahneden,
bozduğumuz
paramparça ettiğimiz bu dünya düzeni bize küstü adeta...



Doğa kendini yenilemeye başladı,
bir çok ülkede yabani hayvanlar şehre indi...Hindistan, Avustralya...vs. Filler şehir yolunda gezer olmuştu ki hadi hooop normalleşelim dediler, salgının belli kriterlere göre gerilediği duyuruldu zira.





Evet çok şükür...
ama aklım kararlarda...Alışveriş merkezlerinin tekrar açılması mesela...
tereddütlüyüm...
kuaförler de 11 Mayıstan itibaren işe başlayacak, tabii gerekli...kimsenin yuvası yıkılması, maddiyatı maneviyatı da sarsılmasın tabii...zor iş yönetici olmak bu salgın esnasında vesselam.






Sadece günlük kazancıyla evine ekmek götürenlerin olduğu bir dünyada
elektrik-su-kira- besin derken onlarca ihtiyacı karşılamaya çalışan aileler varken salgın sebebiyle maddi manevi hasar gören büyük bir çoğunluk varken...






üstelik bayram geliyorken...


gerçi anneler gününde on dakika  bile olsa ana evini ziyaret edebileceğiz tabii şükür...
annemi özledim en çok ben...babamı annemden çok görüyorum sanki,  rüyamda.
Nasıl oluyor da milisaniyede görülen rüyam bile babama duyduğum özlemi giderebiliyor şaşıp kalıyorum...bu da bilinçaltımızın bir oyunu olsa gerek.




gün geçtikçe alışma kabiliyetimiz artıyor
ama bunun da bir pik noktası ve düşüşü var, nitekim yılmak da mümkün...




evet dışarısı tehlikeli,
evet evlerimiz daha güvenli,  bu harika bir duygu...ama evde huzur?
ödenenmemiş faturalar, yatırılamamış banka kredi kartları borçları...
hepsinin ötesi bazen hepimizi basan sıkıştırılmışlık -kapatılmışlık hissiii....
bana olmuyor demeyin vallahi de inanamam:)
geçecek bu günler de canlarım, buna inanalım...
İnsan oğlu her başına gelen durumu kalıcı sanarmış;
zenginse zenginliğini,
fakirse fakirliğini...mutluysa mutluluğunu, dertliyse dertlerini kalıcı sanarmış...
SANMAYIN SİZ....


üstünden seneler geçmedi ama alıştık sanki karantinaya...eskisi kadar koymuyor....
gerçi benim gibi  kuralcılardan çok kuralı sürekli esnetmeye çalışanlarda var elbette bu süreçte.
insanoğlu çeşit çeşit işte, ama bu çeşitlilik karşıdakinin sağlıklı olma hakkını elinden almaya gitmemeli...

kurallar değil esnetilen, süreç canlarım...nolur unutmayın...
aman canım bir günden ne çıkar demeyiniz,
bizim o bir gün-cük deyip azımsadığımız zamana
KELEBEK BİR ÖMÜR DİYOR...
sevgilerimle kalın efendim...






GÜNÜN KARİKATÜRÜ



GÜNÜN ŞARKISI

https://www.youtube.com/watch?v=D8If5Cc02ms


sizlere hediyem olsun....ÖZGÜN bey söylesin en özgününden:)
görüşmek üzere...
birbirini görmezken aynı yerde birleşen gözler gibiyiz şu dünyada...
salgın da bayram da,
acılar da her birimizi-en asosyalimiz de dahil- etkiliyor diyerek konuyu bağlıyorum...
Meleğiniz   SAĞLIKLI GÜNLER DİLER




26 Nisan 2020 Pazar

KARANTİNADA EV HALİ

MERHABA DEĞERLİ OKURUM,


KARANTİNALI- SOKAĞA ÇIKMA YASAKLI bir dönemdeyiz

bu son olsun diyerek iyi niyetlerimi gönderiyorum sizlere  efendim...ki inşallaaaah can.-ı gönülden...
bazen ev hapsinde hissediyorum kendimi
bazen bir bayram- bir tatil havasında...
 





BU ARADA MOR SALKIMLAR açmış
leylaklar kol kola misssler gibi salınıyor dallarda...
bahar gelmiş neyime hesabı imrenen gözlerle izliyorum instagramdan,
gözlerim dolu dolu oldu...
o gün yasak olduğu için çıkamadım,
ertesi gün sokak sokak gezip mor salkım aradım:)
arayan Mevlasını da bulurmuş belasını da...
buldum tek bir tane mor salkım çiçeklenmişti ve o da bir tanecik açmıştı...
biricik...
koklamak istedim, ev sahibi korkabilir de koklayamaz diye düşündüm...
uzaktan bakmakla yetindim...


ama işte dayanamadım, geri döndüm onca yolu gelmişken onun için koklamadan dönmek olur muydu?
olmamalıydı...
kokladım bir nefes,
bir de fotosunu çektim özledikçe bakarım
kokusunu anımsarım belki... oooh misssss :)



yazamıyorum pek, bilgisayarımda bir sıkıntı var...çözemedim, yazıları yazarken bunaltıyor beni yazma dercesine,
meslea  satır atlıyor,
başka bir satıra geçiyor kendine kendine...evet klavyede sorun var ama bu da sıkıcı oluyor bana...
buna rağmen yazıyorum işte, bir ileri iki geri...

ev hali ile gezmeyeli,
evde bunca zaman maaile zaman geçirmeyeli çok olmuştu.
bazen pijamaları bile değiştirmek gelmiyor içimden inanır mısınız?
oysa ben bu hallere gelecek miydiiim...
arkadaşlarla yazışıyoruz, kameralı görüşecek oluyoruz da çoğunluk ev haliyle görüşmek istemiyor,
anlıyorum tabii...
bazen de haberleşip az bi salaşlığı bi kenara bırakıp görüntülü konuşuyoruz ki
- inanın o bile çok iyi geliyor, çoook.

Almanya, Avusturya gibi ülkeler biraz gevşetti bu karantina sürecini, izolasyonu...kuaförler ve kişisel bakım merkezlerinin birkısmı açıldı,
bakalım darısı bize hayırlısıyla...
her ne kadar yıl boyu kuaföre gidişim sınırlıysa da bazen gidip şöööyle abartılı bir süre fön, düğün saçı istiyor içimden bir yanım...

makyajın alasını yapmak geliyor bazen içimden,
kalkıp aynanın başına geçiyorum ...püfff uçuyor hevesim.

geçenlerde öyle iyiydi ki ev halim,
oooh dedim şükür dünya varmış,
sonra ne mi oldu,
gidip bi çikolata alayım dedim
tısssss balonumu söndürdü birileri gelip iğnesiyle...

19 Nisan 2020 Pazar

MİL

ben de moral f
selam canlarım...ben geldmmm:)
 baharın bahar gibi,
dostluğun dostluk gibi olmadığı bir dönemdeyiz...

sabrın yetmediği bazen...


kalın duvarlar içinde yaşayarak ve korunarak geçiyor günler
içimiz dışımız korona
 ve bize "doğal ve hijyenik " olmanın değerini anımsattı hayat...



mor salkımlar bensiz açtı bu bahar...
arada bir çıktım evden mecburiyetten
ama mor salkımlar hasret...

balkondan selamlaştık anamızla-dostlarla...
böyle buyurdu Korona...

geçecek ve geçmek zorunda...
giden su kalan kummuş-milmiş hayatta.


sokaklar karantina altında bomboş çok şükür...
anladık biraz daha sağlığın kıymetini.


11 Nisan 2020 Cumartesi

FİLM ÖNERİLERİ- SULTAN- DANGAL

bu izolasyon süreci bitecek demekle başlayalım güne....


DEĞERLİ OKURLARIM,
bu karantina günlerinde sizlere film önerileri ile geldim :)
biri DANGAL, Diğeri SULTAN.
HER İKİSİ DE AMİR KHAN FİLMİ.


Sultan filminde ise: gerçek kahraman SULTAN ...bize kimlik arayışında bir delikanlının hikayesi anlatılıyor,
ancak eşiyle mücadelesi, aşkının gereklerini yerine getirme çabası,
var olma mücadelesi anlatılmış.
Çok gerçek noktalara değinmiş bu filmde de Amir Khan.




BU iki filminde konusu bir azim hikayesi...

Dangal filminde Amir Khanı bir baba olarak görüyoruz,
kız çocuklarının ezilmesine, toplumda gereken değeri görememesine isyan söz konusu.
Bir güreşçi olarak kızlarını yetiştirme savaşı veren baba ve aile yönünden bakılmış olaya...


Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...