Selamlar efendiiim,
seçim sonrası ilk gün, bakalım zaman nelere gebe...hayırlı olsun vatana millete diyerek iyi niyetlerimi fışkırıtıyorum efendim:)
oy vermek vatandaşlık hakkı ve sorumluluğu da büyük;
oy vermemenin dayanılmaz ağırlığıyla uğraşmaktansa...
bize verilecek hizmeti seçmek,
bize verilecek geleceği seçmek demek aslında oy vermek, birini diğerine yeğ tutmak, birini diğerinden üstün görmek olmalı oy başka siyasel emellerin dışında...
seçimlerimizdir zaten bizi biz yapan...
seçimlerimizdir vaz-geçişlerimiz!
vaadlerin ötesinde bir siyaset var ne yazık ki Türkiyemizde...
olaya sosyal açıdan bakarsak insanların "arzuladıkları" hayatları farklı farklı tasavvur etmeleri çok doğalken ille şu-cu bu-cu diyerek bir keskin ayrıma yönelmekte vatandaşlarımız...
Yunus Emre demiş ki;
bölünürsek yok oluruz,
bölüşürsek tok...
yani varlığımızı sürdürmemiz için paylaşmamız,
sosyalliğimizi sürdürmemiz,
üretimde bulunmamız şart...
avcı-toplayıcı kavim olma statüsünden çıkıp tarım toplumuna evrilişimizden tutun da sınıflaşan toplum yapısına kadar her noktada bir başkasıyla beraber olma- birlikte çalışma-iş birliği yapma söz konusu.Üstelik uzmanlaşma olması için de bireyin bir alanda belirli-özel bvir ilgisi-alakası ve uğraşı olmalı; uzmanlaşmanın branşlaşmanın olması da -ötekine- diğer insanların varlığına bağlı değil mi zaten?
insanlar olarak her birimiz sosyal varlıklarız,
zaman zaman izole de olsak...
zaman zaman yalnız kalmayı da tercih etsek...
tercih ettiğimişz yalnızlık -yani seçimimiz bile geçici bir yalnızlığa dair değil mi?
yani boş yere solcu sağcı, A partili B partili, C partili ayırımları....
yani sağdan da olsa görüşü soldan da o kişi de sizi siz yapmakta etken,
yani sizin e partisinden olmanız ya da olmamanız seçimleriniz belirler
ancak diğerlerine ihtiyacımız olduğu gerçeğini değiştirmez...
toplumsal yaşamı dışlamak mümkün değil yani...
en azından bugünkü bilimin söylediği bu...
şu da var ki: insan eğer sosyal bir ömür geçirirse 5 yıla kadar daha uzun yaşama şansına sahip, çok değerli bir sonuç değil mi canımcıklarım?
hem ekip hem biçmek, sonra unu değirmende ( icat edeceksin bir de o değirmeni, o akıl o fikir her bireyde var mı ki...kullanma kapasaitesi varsa da o niyet var mı ki?)
öğütmek...
pişirmek...
yemek...
her gün bunlarla uğraşmak?
suyu çeşmeden taşımak...suyu taşıyacağımız kabı keşfetmek-yapmak...
sonra giyinmek, sonra barınmak...
sonra hayatı sürdürmek mesele.
medeniyet kısacası insansız, toplumsuz olabilir mi sizce?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.