güpgüzel bir güne daha günaydın canımcıklarım,
gün güzel,
günü veren güzel...
nefes almak da öyle.
umut etmek güzel...
yılgın da bıkkın da olsak var olmak güzel...
beraber olmak güzel hayatın yokuşunda
acı çekmek kolay değilse de
sonrasında gelen ders güzel...
huzur güzel:)
dostların bakışına maruz kalmaksa güzelden de öte:)
pufuduk yorganlara sarılıp rüya görmek
belki sayıklamak kelime kelime....
hatta gökyüzündeki bir buluta,
bir yıldıza dalıp hayal kurmak da
hem güzel hem coşkulu.
her motifi tek bir kadere özgü bir örümcek ağı değil mi ki hayat?
belirsizlik yorucu da olsa
öleceğimiz günü ve anı bilememek de güzel
nefesleri saymak
anları saymaktansa...
bir bebeğin gülüşünde yenilenmek
kanayan yaralara merham olan anne eli de
saçlarında gezinen yar eli de büyüleyici...
her yudumunda serinlediğimiz ab-ı hayat gibi
bengisu olup sulanmak ve
toprak toprak kokmak da ...
acabaaa
YAŞAMA COŞKUSUNUN PIRIL PIRIL OLDUĞU YERLER NERELERDİR?
bence:
bir bebeğin parmaklarını tutup öpmek...
şeffaf ve serin bir ırmak kenarı,
deniz kıyısında dalganın şırıltısını dinlemek,
pınardan su içek,
açğıl çağıl akan şelalaler,
gürül gürleyen yemyeşil ormanlar,
yağmur ve gökkuşağını izlemek ve dahi ıslanmak...
soğuk bir havada sıcak bi içecekle şereflenmek,
sevdiğinin ilk defa ellerini tutmak, özlediğimiz birisişyle onca özlemden sonra sarılıp kucaklaşmak,
yıllardır çiçek açmayan bir bitkinin çiçeklenmesi
sevdiğiniz kokunun genzinize dolması ve burnunuzu gıdıklaması,
belki de çalıştıktan sonra alınteriyle kazanılan parayı elinde hissetmek
bir süre sonra harcanacaksa bile...
SERKAN ALTUNİĞNE VE ERDİL YAŞAROĞLU'NA TEŞEKKÜRLERİMLE.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.