MERHABA DEĞERLİ OKURLARIM,
bugün nasılsınız bakalım?
hayat nasıl gidiyor bakalım canlar...
beni sorarsanız mütemadiyen elimde fincan dolusu sıcak içecek veeee üşüyorum efendim...
mütemadiyen-sık sık, sürekli...
sürekli demişken;
-sürekli aynı sarmalın içine girdiğiniz oldu mu?
sürekli aynı konudan şikayetçi olduğunuz?
sürekli içinizden bir sesin dur şunu yapma dediği?
ya da tam her şey yolunda giderken yine aynı türden yanlış insanlarla muhatap olduğunuz?
çok da iyi yapabileceğiniz bir işe başlarken böyle garip, içten gelen negatif bir ses-bir görüntünün sizi sabote ettiği; enerjinizi emdiği?
kısır döngüler...
sizi durduk yere bi konudan alıkoyan durumlar,
geri çekilmenizi sağlayan bazı ön yargılar...o kadar da çoklar ki farkında değiliz.
işte bu ve bu gibi durumlarda olaya müdahil olan bilinçaltımız...
bilinç altı bilinç yedi dedim ya; aynen öyle; bu sözü söylemem boş değil...
**bilinç devre dışı kalıp bazen bilinç6 hükümdar rolü de üstlenebilir, beyni devre dışı bırakıp...
otomatik düşünme mekanizmaları devreye girer ...
*"Ant" diyor buna bazı nörologlar...karınca :)
beyninizi değiştirin hayatınız değişsin kitabında okumuştum bu antları...aman da ne çok karıncamız varmış yaaavvv...bir karınca yiyen koyup beynimize gereksiz antları silip süpürtmek lazım mesela:)
peki hep mi zararlı bunlar, tabiii ki değil...iyi olduğu durumlar da pek çok...
problem çözerken, sorunu algılama biçimimizi etkiliyorlar;
- hızlı düşünüp çabuk karar vermemizi sağlıyorlar mesela...ama sizin bilinçaltınızın nelerle dolu olduğu da tabii ki belirleyici ...
bilinç6 derya deniz...
-klasik "buzdağı" benzetmesi vardır ya...ben de ona ifrit oluyorum arkadaş duya duya duymaktan, bıktım bre...hani bilincimiz bir buzdağı ise bilnçaltı aslında suyun altında kalan ve görünmeyen o en geniiiiiş kısım anlamını ifade eden metafor...
ilk duyduğumda buzdağının görünen kısmı deyince anlamamıştım,
hocamız sağolsun "buzbağı" der gibi söylemişti ve ben de buzbağı mı...demiştim, bir içki değil miydi o hocam demiştim:) çok içermişim gibi...hehehhee....
hoca dalga geçtiğimi sanmıştı ama ben gerçekten anlamamıştım kelimeyi, ağzında geveledi sanırım...
neyse meğerse buz dağı dermişşşşş....
evet ben SÜREKLİ buz dağı gördüğüm için ... nitekim burası da ılıman bir ülke değil de kutup dairesi....peeehhhh!
önüm arkam -sağım solum ebe sobe...saklanmayan buzdağı... :)))
üniversite birdeydim sene bilmemkaaaç ve bayan bir hocamdı hiiiiç unutmam....takmıştı sürekli bana bu olaydan sonra, neymiş dersi kaynatmışmışım, sağolasıca...sonra da ben hareketlendikçe, kıpır kıpr el kaldırdıkça melek sen sıkıldın, hadi biraz gez de gel dedi, oooh yaşasın....dersi anladıktan sonra kimse beni tutamaz arkadaş! o kadaaaaaaarr!-sanırsın Kadir İnanır olmuşum-
Filmin bir yerinde buzdağını görünce hocamın kulaklarını çınlattım..."a-aaaa gerçek buzdağı" diyerekten, tüm salon gülmüştü, sevimli mi gelmişti bilmem ama salon çınlamıştı...ben kızaran elma yanak....ahh ahahhhhaah....ne günlerdi arkadaşlar yavvvv :0)
demek ki neymiş;
- verdiğiniz örnek içinde bulunduğunuz kültür için "anlamlı " değilse o örneği-analojiyi açıklamalı, görsellerle -resim vb desteklemeliymişsiniz efendim :)
çünkü buzbağı dememden itibaren sınıf gülmekten koptu.....derste herkes anlamadığını dile getirdi de hoca tahtaya buzdağını çizip kural olarak- genelde- buzdağının alt kısmı çok daha geniştir dedi...örnek 1, şekil 2 :))buzbağı...
işte bu da buzdağı...
ve KONUYA DAİR BİR ÖZLÜ SÖZ İLE ŞİMDİLİK HOŞÇAKALIN....
bakınız Gandhi ne demiş efendim. |
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
bu kadar çok anıp da Titanik gemisinin karikatürü olmadan olur mu, olmaz tabii ki.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.