21 Ekim 2014 Salı

MEVSİM SONBAHAR





SELAM EYYYY  DEĞERLİ OKURLARIM,
Yeni bir yazıdan daha merhabalar olsun :)


Serinleyen havalarda bizleri azıcık pastırma sıcaklarıyla karşılayan bu güzel haftadan mutluluk beklentilerim var, güneşi sarı yapraklar, kırmızı sarmaşıklar ve bordo üzümlerle 17-18 derece bir hava...

Yağmura henüz hazır değilmişiz gibi geliyor ülke olarak, iyi sardı bizi bu tatlı sonbahar...sormayın...sonbaharın yazını yaşıyoruz, kış kısmını gece ayazı ve sabah soğuğu dolduruyor sessiz sedasız...
Hastalıklar ardı ardına, kime baksam salya sümük, sesi kısık, kırgınlık varmış üstünde, beyninde yaz :)

Ankara'nın suyu da bu ses kısıklıklarında etkendir, ailemden biliyorum, perişan oldu herkes...İçinde arsenik olduğu söylenen 2hayat kaynağımız suyumuz' resmen günlerce acı acı koktu, tadı felaketti, hatta bazı akrabaların sabah ilk açtığında muslukları kahverengi  akıyordu; su kahverengi olur mu???

Zamlar da geldi,doğalgaza, elektriğe, kahverengi bile olan suya...Kış geldiğinde cüzdanımızın daha dolu olması gerekecek, ya da daha kalın giyinmemiz. Suriyeli göçmenlerin halini görüp şükretmek, dibimizde devam eden acı olayları taaa ciğerden hissetmek var tabii bir de. Amma velakin hep kendimizden aşağı durumdakileri konuşuyoruz biz, Avrupayla, Amerikayla kıyaslamıyoruz; yani ekndimizden iyi durumdakileri görmezden geliyoruz:
***Onlar da bize emir verir gibi cümleler sarfediyor fütursuzca:-Türkiye Suriyeli göçmenlere kapısını sonuna kadar alsın, daha fazla kişiyi alsın...gibi üstten üstten laflar! -Gel sen al birazını da sevabına! Garibanlar sevinsin noluur yani?
**Zaten yapılan yardımlarda da epppeeeey cimri davrandılar sağolsunlar birçok zengin ülkeler, medeni Batı...Bizler vahşi Doğulular olduğumuzdan her bi işimize karışmaya, çomak sokmaya da hakları var ya zaten...
*Şimdi bir de sonbaharın virüs hazinesi vardır canlarım, bakterisi virüsü biteyen mevsimimizdir bizim.
EBOLA çıkar, MERS virüsü çıkar...birileri gider birileri geliiir!
-DELİ DANA diye diye kırmızı et pazarımızı,
-KUŞ GRİBİ diye diye kanatlılarımızı TELEF ETTİK! şimdi geriye dönüp bakıldığında kimler pişman?!
EBOLA'dan bilmem 38 bin kişi öldü dendi, geçenlerde bir araştırmacı yazar açıkladı ki toplam sayıymış ve sıkı durun tam 38 yıllık toplam verilermiş bu EBOLA mevzuundaki abartılı rakamlar.
-Aşısı yok, ama ABD çalışıyormuş aşı üzerinde, 5 yıllık bir laboratuvar -hayvan çalışmaları-deneklerle çalışmalar derken geçmie dönüken az 5 yıllık bir süreç gerekiyormuş ancak görünen  o ki izin verilecekmiş aşıya, enteresan. Hatta konuşan araştırmacı İNSANSIZLAŞTIRMA çalışmaları diye bir hedeften bahsetti, Afrika ve Ön Asya'da geçerli olan bir arka bahçe planı... 
***Mevsim sonbahar, son demleri güneşin...Böylesi cümleler daha az can sıkıcı kısacası canlarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Etiketler

KEDİDİR O KEDİ :))