Selam değerli okurlarım,
millet artık selam demeye korkar olmuşken ben de portakal -aay derken bile bi garip oldu içim- demeye bi korkar oldum; sitemi takip edenler bilirler, etmeyenler de bakıversin bi zahmet canlarım;
hormonlu gıdalarla savaş eden ben deniz iki gündür enterans olaylara şahit oldum:
1- Hormonsuz ürün sattı söylenen, düşünülen, ehl-i tüccar bir marketten domates aldık: burda sitemizde yayonladığım bir fotoğrafta gördüğüm şey somut olarak evimde cereyan etti...öyle bir cereyan ki üşüdü içim yani...yani ki domates yemeyE TİSKİNDİM, TİKSİNDİM, ne dersem deyim ifade etmekte KİFAYETSİZİM....-yetersizim-
Allahım dışardan nefis görünen o domatesin içinden kımıl kımıl bişeyler çıkmasın mı?!
kahvaltım rezil oldu, keyfim de kaçtı, iştahım da, yemek yemedim öğlen bile...ıyyy dedim valla iyyy dedim sonra..atmadım dolaba koydum ille birilerine göstereceğim, hatta belki aldığımız markete götüreceğim çünkü...akşam işten föndüm ki yeşil filizler artmış! hatta :
-çayır çimen geze geze oyyy oooy oyyy, çayır çimen geze geze geze oy
oldum ben bir geveze ...diiye şarkıcı Kıraç misali türküyü söyleyerek gezecekmişim az daha eve dönmesem, buzdolabını çimlenmiş domatesler basacakmış...havazanallah :(
tabii hormonlanmayan ne kaldı bloğumuzun saf ve saftirik yazarı diyeceksiniz...demesi kolay, yemesi????
yakında sakallı kadınlar çok normal, sakalsızlar anormal sayılacak deyim ben size yani....
neyse gelelim portakal -orda kal!!!!a
-en sevdiğim çocukluk dönemi romanıdır Şeker Portakal'ı...umarım yine eskisi gibi portakal deyince aklıma o güzel kitap ve o güzel mi güzel Yafa portakalı, ne biliyim Mersin portakalı kokusu falan gelir bundan sonra da...-zor biraz ama dostlar!
-dedim ki bugün azıcık portakal yeyim bari mevsimi geçmeden...hadi omates hormonlandı ama portakalımız namusludur, oynanmamıştır saf ve masum genleriylen...nerdee?
portakala da bi haller olmuş...
Portakalın dışardan minicik bir delik dışında hiç bi kusuru yok, şekli şemali yerinde...anam dedim soyarken, bu minik delik kurt oyuğu olmasın kımıl kımıl? -yok be anam babam, saçmalama, portakal kim kurt kim? hem olsa dışardan belli olmaz mı? kurt dediğin şeftali de olmaz mı? kiraz da ya da ne bilem lovvv?
derken portakalı soydum baş ucuma koyddummmm...
ahanda gri çürüklerin içerisinde oyum oyum oymuş lifleri gezmiş, yemiş, içmiş hesabı ödemeden tüymüş bir kurt...ve onun yolculuğunun delaleti portakal tüneli...
-anneeee deyip bi elimden fırlatışım var ki gülmekten öldü millet!
ya canlarım, işte böyle! Şeker Portakalı derken bu da olmuş mu size Kurt Portakalı...
bu kurt da baaaaaya " kurt " olmuş hani, işinin kurdu yani, ağzının tadını biliyor...
domatesi aldığım o meşhuur markete gidip anlatsam -yok biz şöööyle yıllık bi kurumuz, yok biz böööyle köklü marketiz...şişecek kafam...üstelik kurtlu bir portakalı, domatesin çimlisini de evimde tutup da evin betini bereketini kaçırmak, sinirlerimi yeterince hoplatan bu olaydan sonra sinirlerime şınav çektirmek de istemediğimden attım çöp poşetine...kim bilir kurt hazretleri saklandığı yerden çıkıp poşeti de yemektedir an itibarıyle?
bakarsın beni de yer bu kurt, öyle ya kapkalın portakalın kabuğunu delen beni de yer tövbe estağfurullah...
-zıkkım yesin beni yiyeceğine...değil mi yani okurlarım!!!
***içime düştü biş kurt bi kere, rüyama da girer bu gidişle, rüyama girsin diye beklediğim onca sevdiğim durup dururken...ııyyyyyyyyyyyy..oh ne ala memleket...
-bu kurdu mahkemeye vereyim en iyisi mi ben!
öyle ya, market büyük esnaf, zerzevatçı büyük esnaf, aracı daha da büyük tekel...
çiftçi esnaf, tohum İzrayil'den ki dünyaya bedel...
su desen az, toprak desen küs...
ben anca kurttan davacı olabilirim...
-yeter daaaa kemirme içimi!
HORMONLU DÜNYA :(
millet artık selam demeye korkar olmuşken ben de portakal -aay derken bile bi garip oldu içim- demeye bi korkar oldum; sitemi takip edenler bilirler, etmeyenler de bakıversin bi zahmet canlarım;
hormonlu gıdalarla savaş eden ben deniz iki gündür enterans olaylara şahit oldum:
1- Hormonsuz ürün sattı söylenen, düşünülen, ehl-i tüccar bir marketten domates aldık: burda sitemizde yayonladığım bir fotoğrafta gördüğüm şey somut olarak evimde cereyan etti...öyle bir cereyan ki üşüdü içim yani...yani ki domates yemeyE TİSKİNDİM, TİKSİNDİM, ne dersem deyim ifade etmekte KİFAYETSİZİM....-yetersizim-
Allahım dışardan nefis görünen o domatesin içinden kımıl kımıl bişeyler çıkmasın mı?!
kahvaltım rezil oldu, keyfim de kaçtı, iştahım da, yemek yemedim öğlen bile...ıyyy dedim valla iyyy dedim sonra..atmadım dolaba koydum ille birilerine göstereceğim, hatta belki aldığımız markete götüreceğim çünkü...akşam işten föndüm ki yeşil filizler artmış! hatta :
-çayır çimen geze geze oyyy oooy oyyy, çayır çimen geze geze geze oy
oldum ben bir geveze ...diiye şarkıcı Kıraç misali türküyü söyleyerek gezecekmişim az daha eve dönmesem, buzdolabını çimlenmiş domatesler basacakmış...havazanallah :(
tabii hormonlanmayan ne kaldı bloğumuzun saf ve saftirik yazarı diyeceksiniz...demesi kolay, yemesi????
yakında sakallı kadınlar çok normal, sakalsızlar anormal sayılacak deyim ben size yani....
neyse gelelim portakal -orda kal!!!!a
-en sevdiğim çocukluk dönemi romanıdır Şeker Portakal'ı...umarım yine eskisi gibi portakal deyince aklıma o güzel kitap ve o güzel mi güzel Yafa portakalı, ne biliyim Mersin portakalı kokusu falan gelir bundan sonra da...-zor biraz ama dostlar!
-dedim ki bugün azıcık portakal yeyim bari mevsimi geçmeden...hadi omates hormonlandı ama portakalımız namusludur, oynanmamıştır saf ve masum genleriylen...nerdee?
portakala da bi haller olmuş...
Portakalın dışardan minicik bir delik dışında hiç bi kusuru yok, şekli şemali yerinde...anam dedim soyarken, bu minik delik kurt oyuğu olmasın kımıl kımıl? -yok be anam babam, saçmalama, portakal kim kurt kim? hem olsa dışardan belli olmaz mı? kurt dediğin şeftali de olmaz mı? kiraz da ya da ne bilem lovvv?
derken portakalı soydum baş ucuma koyddummmm...
ahanda gri çürüklerin içerisinde oyum oyum oymuş lifleri gezmiş, yemiş, içmiş hesabı ödemeden tüymüş bir kurt...ve onun yolculuğunun delaleti portakal tüneli...
-anneeee deyip bi elimden fırlatışım var ki gülmekten öldü millet!
ya canlarım, işte böyle! Şeker Portakalı derken bu da olmuş mu size Kurt Portakalı...
bu kurt da baaaaaya " kurt " olmuş hani, işinin kurdu yani, ağzının tadını biliyor...
domatesi aldığım o meşhuur markete gidip anlatsam -yok biz şöööyle yıllık bi kurumuz, yok biz böööyle köklü marketiz...şişecek kafam...üstelik kurtlu bir portakalı, domatesin çimlisini de evimde tutup da evin betini bereketini kaçırmak, sinirlerimi yeterince hoplatan bu olaydan sonra sinirlerime şınav çektirmek de istemediğimden attım çöp poşetine...kim bilir kurt hazretleri saklandığı yerden çıkıp poşeti de yemektedir an itibarıyle?
bakarsın beni de yer bu kurt, öyle ya kapkalın portakalın kabuğunu delen beni de yer tövbe estağfurullah...
-zıkkım yesin beni yiyeceğine...değil mi yani okurlarım!!!
***içime düştü biş kurt bi kere, rüyama da girer bu gidişle, rüyama girsin diye beklediğim onca sevdiğim durup dururken...ııyyyyyyyyyyyy..oh ne ala memleket...
-bu kurdu mahkemeye vereyim en iyisi mi ben!
öyle ya, market büyük esnaf, zerzevatçı büyük esnaf, aracı daha da büyük tekel...
çiftçi esnaf, tohum İzrayil'den ki dünyaya bedel...
su desen az, toprak desen küs...
ben anca kurttan davacı olabilirim...
-yeter daaaa kemirme içimi!
HORMONLU DÜNYA :(
DÜNYA KADINLAR GÜNÜ
Döv,
söv,
öldür..
taciz et...
mobinginle ez,
karın dururken sevgilinle gez...
sonra da Dünya kadınlar günün kutlu olsun de...
oldu, gözlerim dolduuuu....
KADIN 365 gün kadın, bugün mü aklınıza geldi be hey aklı evveller?
KIRILSIN KADINA KALKAN ELLER....
diyerek sözlerimi bitiriyorum değerli blogseverler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.