30 Ocak 2013 Çarşamba

KİŞİSEL "BAK-IM" ÜZERİNE

Herkese selamlar efendiiiim,

Beni özlediniz mi bakeem?
özlemedinizse azıcıcık daha yazmayem bari;) olmaaz elim dursa dilim durmaz, dilim dursa beynim durmaz ifade ederim bir  şekilde kendimi...huyumdur yaniciğime.


Bugün biraz bakımsal mevzulara girmek istedim, ahan da aşağıda internetten derlediğim makyaj malzemelerinin kullanım süreleri ve saklanma koşullarına dair bilgiler, püf  noktaları...
diyete dair püf noktları...
e söylemesi benden, uymazsanız oluşur KÜF NOKTALARI, hheheee:)
Herkes kendi kendinin tavus kuşudur,turnasıdır... kimse leş kargası olmak istemez netekim...Meleğiniz böyle düşünmekte, ya siz?

Eee estetik kaygılar, güzellik algılarımız bizi böyle şekillendirmekte ve hayata böyle hazırlamakta değil midir sanki? 

Güzelleşelim, bakımlı olalım  derken çirkinleşmeyi istemeyiz değil mi?işte size bir sıkımlık canı var denecek kadar belsiz kalmış bir teyzecik:(


FONDÖTEN
       Ömrü?
       İyi kalitede üretilmiş bir fondötenin ömrü, açılmadan 1-1,5 sene, açıldıktan sonra ise 5-6 aydır. Pudra fondötenler akıcı kıvamlılara kıyasla daha uzun ömürlüdür. Açıldıktan sonra 1 yıl kadar kullanılabilirler.
       Bozulduğu nasıl anlaşılır?
       Kıvamı eskiye oranla daha koyudur, uygularken topçuklar oluşur, renginde ve kokusunda değişiklikler meydana gelir. Yukarıdaki durumlardan herhangi biri bile oluştuysa kesinlikle o fondöteni kullanmamanız gerekir. Cildinizde tahriş ve alerjiye yol açabilir. Uzun süredir duran bir fondöteniniz varsa yüzünüze sürmeden önce mutlaka elinizin üzerinde deneyin.
       Nasıl saklamak gerekir?
       Her kullanımdan sonra ağzını silin ve kapağını sıkıca kapatın. Işıklı, sıcak ve nemli ortamlarda saklamayın. 


       
PUDRA
       Ömrü?
       Kapağı açılmadan 2 yıl, açıldıktan sonra en fazla 6 ay.
       Bozulduğu nasıl anlaşılır?
       Kurur. Kurumuş bir rimeli asla sulandırarak kullanmayın.
       Nasıl saklamak gerekir?
       Her kullanımdan sonra kapağını sıkıca kapatın.
       

RİMEL
       Ömrü?
       Kapağı açılmadan 2 yıl, açıldıktan sonra en fazla 6 ay.
       Bozulduğu nasıl anlaşılır?
       Kurur. Kurumuş bir rimeli asla sulandırarak kullanmayın.
       Nasıl saklamak gerekir?
       Her kullanımdan sonra kapağını sıkıca kapatın.
       

ikisi de aynı kadınmış, inanmak çoook çok güç!

Görüldüğü üzere bazıları için makyaj VAZGEÇİLMEZDİR a değerli okurlarım...

sizin vazgeçilmeziniz: ÖZ SAYGINIZ VE ÖZ GÜVENİNİZ OLSUN...bu da benden nacizane bir lakırtı efendiciğime söyleyim...

RUJ
       Ömrü?
       Parlak renkli ve sedefli rujlar: açılmadan 2,5 yıl, açıldıktan sonra en fazla 6 ay.
       Pastel renkli ve mat rujlar: açılmadan 3 yıl, açıldıktan sonra en fazla 1 yıl.
       Bozulduğu nasıl anlaşılır?
       Renk ve kokuları değişir, yumuşar ve yağlanır.
       Nasıl saklamak gerekir?
       Aşırı sıcak veya soğuk ortamlardan uzak tutun.
       

OJE
       Ömrü?
       Açılmadan en az 1 yıl, açıldıktan sonra 8-9 ay.
       Bozulduğu nasıl anlaşılır?
       Akıcılığını yitirip koyulaşır, renk verici madde solüsyondan ayrılıp şişenin dibine çöker, rengi değişir, parlaklığını yitirir.
       Nasıl saklamak gerekir?
       Her kullanımdan sonra şişe ağzını asetonla temizleyin ve plastik bir kutunun içinde buzdolabının alt bölmesinde saklayın.

      
AKLINIZDA BULUNSUN ;)
*Ambalajı açılmış ürünleri satın almayın.


*Pazar, tezgah gibi yerlerden makyaj malzemesi almamaya özen gösterin.

*Marka ürünlerin taklitlerinden sakının.
*Uygulama fırçalarınızı ve spatulalarınızı sık sık temizleyin.

*Fondöten ve rimelinize su, ojenize aseton eklemeyin. Ürünün hem içeriği bozulur hem de hijyen özelliği kaybolur.
*Ürünlerin ambalajlarını değiştirmeyin.

*Bulmuşken alayım mantığıyla alışveriş yapmayın”; her malzemeyi bitmesine yakın yenileyin.



 
AZICICIK ZAYIFLAMAK  ÜZERİNE 
Biliyorum 1 gram et 1000 kusur gizler derler,
biliyorum insana et lazım, kiloya ne giriyor ki derler...ama bir de basküller derler ki:

vücut-kitle endeksin aldı başını gidiyor, biri seni durdursun...
Pantolanların der ki: bu sen misin canikom, tanıyamadım...etler pörtler oradan buradan...oof oooff oofff, of ki ne off!
of deriz ya...of deriz, yerken pastaları börekleri, kısırları mısırları oooh deriz, yerken mantıları sarmaları oooh oh deriz...baklavalar, profiteroller gelsiiin gelsin deriz...dondurmalar, kekler : daha daha deriz...baskülü görünce  de oof offderiz, abooo deriz, vıışş, anaaa deriz...vay canına deriz, seçin beğenin ünleminizi alın...
 
1 gram et artık kusur kapatmaz oldu, daha da kusur kat sayısı ekler oldu...tabii abartın da demiyorum, herşeyin dozunda olması sağlıklıdır bence, korse giyip de zayıf görünmek değil kastımız...

Eskiden olsa sıska, zayıfff, ucube denen tipler şimdi olmak için can atılan kibrit çöpü tipler, bu yüzden kişiler alıp duru zayıflamak için "tip"ler ve  yaşam gurularından dersler...bilirsiniz ben sıskalıktan zerre hoşlanmam, ama bir de sağlıklı bünye vardır ki o da şişman bir vücutta barınmaz!
Parol ne ola?- sıfır bedene de hayır, fazla kiloya da!!*iyi uydu bakın hele*

*Ama bence önleminizi alın ÖNLEMİNİZİ!

Brokoli salatasına bööööö, kerevize ıyyy derken iyiydi ama;=)))
Ahanda  aşağıda sizlere kadın ve kadın.comdan aldığım bilgiler:

Şahsen ben hayatımda hiç pantolonun belinden, kolların kenarından zımbııııl zımbıl sallanan fazla kilolara :
-hanimiş de benim fazla kilolarım,
- haniiiimiş  de balina eti balık etlerim...
-oy ne de şeker şu bira göbeğim...diyen birisini duymadım, duyan beri gelsin a dostlar...

*Bunlar kızsal mevzuular değil, insani mevzuular ne de olsa, bakım kişisel bir mevzuudur, cinsiyetler üstü bir fenomendir gaari.
*olmaz bana demeyin, yediğinize dikkat edin beyler...kadının kilo alması fenadır da sizlerin  fazlalıkları hoş mudur?IIIIııh diyıılll, hiç  hoş diiiyılll, bizimle deyilsssın derler size Ivana Sert bacınız;)
Günümüzde fazla kilolar hemen hemen herkesin şikâyet ettiği bir durum. Çeşitli diyet programları insanın kafasını karıştırabiliyor. Diyetisyen Derya Zünbülcan farketmeden kilo vermenin 12 altın kuralını sıraladı.

1. Kilo vermek istiyorsanız öncelikle yanlış bilgilerden arınmalısınız. Ekmeğimi çıkartsam bana yeter, ya da yediklerini yarıya indirirsem zaten kilo verebilirim gibi düşünceler yeterli ve dengeli beslenerek sağlıkla kilo verme kavramından oldukça uzakta düşüncelerdir. Bu gibi düşüncelerin arınarak zihninizi diyete hazır hale getirmelisiniz.
2. Gereksinimlerin ne kadar olduğu bilinmeden yediklerini bir anda yarıya indirmek ne kadar bilinçsizce yapılan bir eylemse kontrolsüz porsiyonlarda beslenme de o kadar bilinçsiz bir davranıştır. Bu nedenle bilinçsiz besin kısıtlamasına gidilmeden doğru porsiyon kontrolünden de vazgeçilmemelidir. Yağacağınız şey çok basit. Şu anda kullandığınızdan daha küçük tabak ve kâseler kullanarak işe başlayabilirsiniz.

3. Ödül payınızı belirleyin. Kaçamak veya ödül kavramları diyet yaparken suiistimale açık olan en temel kavramlardır. Her gün veya her hafta kendinize belirlediğiniz ödül kalori miktarınız olsun ve bu kalori kadar kaçamak haklarınız. Bu şekilde kaçamakları da kontrol altına alabilirsiniz.
heyy maşallah...
4. Atıştırmalıklarınız üzerinde çalışın. Yabanmersinli cevizli bir kek leziz olduğu kadar sağlıklıdır da... Her dilim de hem sağlık hem tat almanın keyfine varın. (Tabii ki kekiniz az yağlı ve az şekerli olmalı.)

5. İçecekleriniz gününüzü belirler. Şekerli, alkollü, asitli içeceklerden uzak durarak taze sıkılmış meyve suyu, boza, ayran gibi sağlıklı içeceklere yönelmelisiniz. Soğuk kış günlerinde sıcacık bir fincan salep, sıcak yaz günlerindeyse bir bardak taze sıkılmış meyve suyu güzel bir alternatif olabilir. Üstelik bir çay bardağı salep veya 1 küçük bardak meyve suyu yaklaşık 100 kalori.
6. Hava soğuk yada sıcak diye egzersizden vazgeçmeyin. Dışarı çıkamıyorsanız evde hareketinizi arttırmayı deneyin. Bunun için egzersiz DVD'leri ve egzersiz uygulamalarından faydalanabilirsiniz.

7. Bilirseniz yanlış beslenmek istemezsiniz. Tükettiğiniz besinleri bir ajandaya not edin. Yazmaya başladığınız anda şu ana kadar hiç fark etmediğiniz kadar fazla yediğinizi göreceksiniz bir süre sonra yazmak bile yaptığınız yanlışları fark edeceksiniz.


8. Nutrisyonel kalitesi yüksek bir kahvaltı edin. Araştırmalar kahvaltı eden bireylerin kahvaltıyı atlayanlara göre daha sağlıklı kiloda olduğunu gösteriyor.



9. Gökkuşağı gibi renkli beslenerek besinleri konforunuz için kullanın. Daha sağlıklı bir zihin için kuru erik, güzel bir cilt için kuru kayısı. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün... Her besinin beslenmemizde ayrı bir önemi olduğunu fark ederek beslenmenizde çeşitlilik yaratın.

10. Tükettiğiniz besin çeşidini sayın. Sağlıklı olabilmek için farklı besinlerden uygun miktarlarda yememiz gereklidir. Bir gün içerisinde tükettiğiniz besin çeşidini not ederek bir skor oluşturun. Ve yedi günün sonunda haftanın skor ortalamasını bulun. Her hafta skor ortalamanızı yükseltmeye çalışın.

11. Arkadaş grubunuzu koordine edin. Veya sizinle aynı hedefi paylaşan kişilerden bir grup oluşturun. Kilo vermek üzere kullanabileceğiniz yeni tarifeler denemek, alternatif diyet yemek ve tecrübelerini keşfetmek bu yolda yalnız olmadığınızı hissetmenizi sağlayarak motivasyonunuzu arttırabilir.

12. Başarınızı kutlayın. Ancak bu kutlama sonucu elde ettikleriniz besine dayalı olmayan ödüller olsun. Uzun süredir almak istediğiniz bir kitap, gitmek istediğiniz bir film veya yardıma muhtaç birine yapacağınız içinizi rahatlatan bir iyilik sizin yenilenme ödülünüz olabilir.


işte durum böyleyken böyle okurcuklarım...
İşte size Guinnes rekorlarında bir beyefendi...maşallahı var zat-ı allerinin, bünyeye tazık o ayrı mesele, böbrekleri,ayakcıkları,beli, midesi, soluk borusu ne demektedir acep kendisi hakkında? kim bilir...
Siz siz olun vücudunuza arkanızdan kötü konuşturacak durumlarla başbaşa bırakmayın, bir dile gelirler elbet...
meleğiniz böyle buyurdu efenniiim:)


                                        GÜNÜN KARİKATÜRÜ                                               

Azıcık neşelendinizse, azıcık işinize yarar bir şeyler okudunuzsa ne mutlu bana ;)
ahan da gaçirem men...
özliyeseniz beni canlarım, cigerlerim...

GÜNÜN ŞARKISI
İşte size Tarkan'ın kuyruklu zamanlarından şıkdım şıkdım bir şarkı değerli okurlarım: Kıl Oldum Abiiii:)

şimdiki kafayla bu kliplere bakınca, eskilere bakınca yada, vayy canına Tarkan resmen evrim geçirmiş diye düşündüm yahu dostlar, hem de ne evrim...
gerçi hayat zaten bir evrimi barındırmıyor mu canlarım;
ne demişler değişmeyen tek şey değişimin kendisidir...
Hadi ben kaçtım artık....
yeter ayrılalım daaa...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...