17 Ocak 2013 Perşembe

ISLAK CANLAR...


ISLAK CANLAR

Asil bir merhaba benden tüm dünyaya!!!selam olsun herkese, börtü böceğe...

Bugün de yaşıyoruz ve bugün de sizinle paylaşım halindeyim ne mutlu ki...
ve bugün bir gün daha eksilse de ömür sayfasından bugünüme neler kazındı, bana, size, herkese...

Bugün neşeliyim evet, işler yoluna azıcık girince, işler azıcık yokuş aşağı görününce sizlere de şöyle hafiften bir tebessüm ev sahipliği yapmaz mı, ezber bozdurmaz mı canlarım bazı günler size...


Şeker şerbet bir yaşam yaşamasak da zamanın geri döndürülemeyeceği, en azından şimdilik, gerçeğinden hareketle zamanı dolu dolu yaşamaktır bize düşen, bilmesine hepimiz biliriz de yapan kim?!kendi karneme orta veririm en çok, iyi de pekiyi de layık değildir...zamanın kıymetini bilmek koşturarak yaşamak değil, zamandan tasarruf etmek için hızlı yaşamak da değil, acıyı acısıyla,  mutluluğu olduğu gibi kabullenmek ve geri dönüp baktığında yine de hayatımızın bir parçası olduğu için teşekkür etmek, minnet duymak her rengine hayatın...


Basiretinizin bağlandığı, dilinizin tutulduğu, dibe vurduğunuz anlara da şükran duyabilmek kastettiğim: neden mi...basit. sizi siz yaptığından, şimdinize sebep olduğundan, dününüzde hala hayatta kaldığınızdan bugüne gelmenizden...

Dinginlikle bakmak kör kuyuların dibine, asıl cesaret bunda bence değerli okurum, çünkü bence zor iş doğrusu.


Gökte kayan yıldızlar bazen kaymak zorunda olduğu için kayar, ille de ona ölümle doğumla ilgili manalar atfedelim diye değil örneğin...

Bazen yağmur yüzünüze yüzünüze vurur, sert gelir size, soğuktur ve "canınız" ıslanır aslında ve ağlarsınız o yağmurla beraber, yüzünüze vuruşları belki içinize dokunur ve de vurur sanki...sebep aramak gereksiz, hayattır ve olacaktır...

Dertler büyür dağ olur üstünüze yürür, dağ küçük kalır hatta...
neden ben'ler tesbih olur elinize, sahip olamazsınız dilinize, ya sabırlarınız tükenir ve bir harabe geride..."NEDEN BEN?!" değil   " iyi ki de ben" demeli aslında.


Hayattır, su akar yolunu bulur...ama o suyun akışını değiştirmek isteseniz de değiştiremezsiniz...

Ustası değiliz yaşamanın, kalbimize gömeriz heveslerimizi, "olmayınca" yaşayan ölülere bağlarız modumuzu, unuturuz kim olduğumuzu...UNUTMAYIN kim olduğunuzu, unutturmayın da çevrenize...

Siz siz olduğunuz için diğerleri "diğerleri" dir! - iyi laf ettim şimdi hakkımı yemeyin :))-    İyi gününüzde "iyiydiniz" de , herkes yanınızdaydı da üstelik,  siz sıkıntıdayken ne oldu, arkalarını mı döndüler, boş verin gitsin! ne yapacaksınız iyi gün dostunu, "kötü gün"  belki de size tam da dostunuz olmaya hak kazanamayacakları gösterecek ne malum...işe yarayacak belki haddinden fazla yani.

gölbaşı-melek


Boş verin gitsin...hayat bu, daha neler neleeeer göreceğiz kim bilir... Babannem derdi ki: kızım daha sen ne gördün ki, cimin karnında bi noktasın...gerçekten de öyle, cim dediğimiz Arap alfabesinde bir harftir ve noktası vardır orta çukurunda...Hayat karşısında anne karnındaymışçasına, ana kuzusuymuşçasına  savunmasız ve küçüksün ah be çocuğum demek oluyormuş bu beylik laf... aaaah eskiler, eski kadınlarımız ne de bilgeler hep şaşakalırım.

Hayat biraz da böyle olmalı demek ki, hep bizim irademizin egemen olacağı bir hayat yok biliyoruz ki...Kuzum dediğin, canım dediğin bir an içinde yok olabilirmiş demek ki...Seyretmek zorunda kalmak zor olsa da yapacak bir şey olmayınca onurlu kabul edişler gerekiyormuş demek ki...



Bazen çevrenizdekiler de size hatırlatmalı siz atalete düştüğünüzde...sizin de çevrenizdekilere karşı göreviniz bu değil mi? Hayat içinde sizin  yerinizi size hatırlatmak, incinen ya da sıyrıklarla dolan dizlerinizi iyileştirmek için sıcacık elleriyle ovuşturmak...Merhem olamasa da, ellerinin gücüyle yıpranan tarafınıza azıcık dokunuvermek, üşüyen yüreğinizin donmasına izin vermemek!!!az şey olmasa gerek.

Hayata selama durun a dostlar...hayata selama, ölünce arkanızda kalanlar da size selama dursun istiyorsanız şayet...

İşte 3 gün önce bizlere haberler sunan Mehmet Ali Birand...bugün vefat etmedi mi sanki...her ölenle içiöiz acımıyor mu sanki...yaşayın dostlar olabildiğine ve içiniz alabildiğine!!!Yarın selama durulacak Mehmet Ali Bşirand'ın arkasında...dostları, sevenleri, düşünce dizlerini saranları...okurları, izleyenleri...sizler ve ben...

Kim bilir bizler hayatlarımızın hakkını verebilecek miyiz???




GÜNÜN ŞARKISI

Koskoca sesiyle MİNİK SERÇE söyleyecek dostlarım.
Diyecek ki:
"-Bugün dua ettim hepimiz için
Yüce Tanrı bizleri affetsin..."*günahkarız demek için koymadım bu şarkıyı, belki de siz bir melek kadar temiz yüreklisiniz kim bilir; sadece Birand gibi yaşam dolu bir insanın ardından bu şarkı çaldı televizyonda fon müziği olarak ve esinlendim ben de*

http://www.youtube.com/watch?v=925pV22nmtc

Arkanızda sizin için dua edenleriniz çok olsun,
sizin için enerjilerini harcayanlarınız çok olsun,
her zaman başarınızı isteyen ve destekleyenleriniz çok olsun
ve yaşam gücünüz hhhiiiiiiç mi hiç zarar görmesin diyerek sizlere veda ediyorum...MELEĞİNİZ:))





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...