14 Aralık 2013 Cumartesi

DÜĞÜN DERNEK :)

Elle gelen düğün dernek...
sinemalara gelen bir film: o da, düğün dernek...
Ben geçen hafta izledim...
gülmek isteyenler:
-gitmek gerek...

 

BATTI



BATTI

ellerime
hayat kırıkları battı..
kalbime can kırıkları....


huzurlu mutlu yaşarken
bir düşünce aklımı karıştırdı
ve dahi
rahat battı...









gözlerimde
nice yıllardan kalan anılar belirdi
içimde öksüz kalan bir ağıt
içli bir şarkı oldu
gırtlağıma battı...





hayat
bayatlamaya başlarken
gök kube maviliğini yitirdiğinden
ciğerlerim
saçlarım
kulaklarım battı...



3 Aralık 2013 Salı

EN PAHALI

DÜNYANIN EN PAHALI


...benzini benim arabamda diyor Türkiye'de vatandaş...Lpg'ye zam, benzine zam...
haksızlık yapmayalım, arada bir indirim de yapılmıyor değil: üç kuruş beş kuruş!!!

elektronik alışverişte de ilk 5e girdik dünyada...e-ticaretteyiz artık ağalar:)


en çok zam getiren kadın kabanı, ayakkabı ve palto...

alışveriş yapanlar genç ya da orta yaşlı...hey yaavrum hey...
gözlerimi kaparım, alışverişimi yaparım!


koşulsuz iade demekte yetkililer, oysa bazı alışveriş siteleri çok katı veya çok kurnaz e-ticarette!
BENZİNİ, MAZOTU da e-ticaretten satsak:) nasıl fikir ama???
ahanda işte ilk ben söyledim...tescillettireceğim fikrimi :) işte o zaman fiyatlar düşecek canlarım!!!



en pahalı benzin, en kalabalık trafik, en kötü ASFALT...
her yer yama, her yer kasislerle dolu...en pahalı asfalt masrafı da bizde!!!
millet beton asfaltı keşfedeli onlarca yıl oldu, bizde üç-beş kilometre yapıldı olay oldu...eee, nerden geçinecek bu zavallı fakir mi fakir inşaat şirketleri???sorarım size!

en ucuz lakaplar da bizde:
-hacım,
-bacım,
*hocam...herkes hoca oldu: hocalık değer yitirdi,
herkes hoca oldu: öğretmenler de hoca oldu, profesörler de hoca oldu, sonra alışverişte bile millet birbirne hocam der oldu!
o hoca nasıl okudu, neler çekti, ne zorluklar yaşadı...sorsan :foooosss!





-bacım lafı çıktı MERTLİK bozuldu!!! açıklamama gerek var mı?!anladınız siz onu...

-hacım lafı çıktı, herkes "hacı" diyor, söver gibi, sayar gibi...şaka gibi...millet hacı olmak için ne merhaleler geçirdi bilen yok!

-herkes çapulcu ilan edildi, çapulculuğun da cılkı çıktı :) ne ucuz, ne basit oldu her şey...

en ENGELLİ kalpler bu çağı veba gibi saracak izin verirseniz a dostlar.
hayat pahalı dersiniz bir de oysa can ucuz!




yalan mı? EN UCUZ CAN ülkemizde: soba zehirlenmesinden-karbonmonoksitten ölen ölene!!!
belediyenin açtığı çukura düşen düşene...
yazık değil mi milletin evlatlarına? en ucuz can bizde kardeşim, en ucuz hak bizde!


e-ticaret mi başardı şimdi tüm bunları, hııı?

 
GÜNÜN KARİKATÜRÜ



22 Kasım 2013 Cuma

GELİR...

GÜZEL


güzel kağıdın varsa
güzel fikrin de gelir...
güzel dostun varsa
güzellik peşinden gelir:)


kurabiyen varsa
kahven
peşinden gelir...
kahven varsa
sohbet peşinen gelir:)

aşkın varsa
aşıkın sürüyle gelir
Balığın varsa
kısmetin seninle gelir...


rüyaların varsa
gerçeklerin belirir
ol dese Allah
 heeer bi şey oluverir:)

kumaşın iyi ise
kalbin sevgi için erir
nefesin kötü ise
nefsin de sürüklenir...


kış gelmeden tedbire
tedbirsizlik vız gelir
sen sen olduktan sonra
iftiralar vız gelir:)

her bahardan sonra yaz
yazdan sonra bahar gelir
adı "son"la da olsa
bahar baharlığını bilir :)




 

14 Kasım 2013 Perşembe

VAR OĞLU VAR

BUGÜNLERDE

bugünlerde pek bi halsiz
pek bi enerjik
pek bi moddan modayım...

ölesim bile yok...
çay içesim var sadece...çay


bugünlerde olur olmaz her şeye
kızasım var...
kırasım var bazı örümcek beyinli zevatın kafasını...

bugünlerde terler içinde kıvranmadan çalışanlara
pat diye enseden vurasım var...

Bugünlerde...
üç kuruşluk malı on beş kuruşa satana
terlik yapıştırasım,
o da yetmez
sövesim var....

Ankara'nın  sisine,
isine
pisine,
didisine,
bibisine,
pis pis gülesim var...
terkedip gidesim var pisi pisine...


kötü yakıt yakanları,
bedava zehir dağıtanları...
saçlarımı kurum kokutup
nefesimi daraltanları
SIRA DAYAĞINA SOKASIM VAR...

isyan edesim var ovada...
bağırasım var yolda:
-makas atana,
ana yolda aniden durana...
dolmuşlara dolmalara...
far yakmadan gece gece
çakal çakal turlayana...
tekrar tekrar sövesim var...


var oğlu var...
var kızı var...
bugünlerde ölesim yok ama
adam gibi insanlarla
temiz hava
bol gıdada...
-" yaşamaya"
İHTİYACIM VAR...

 

9 Kasım 2013 Cumartesi

PASİFİC RİM

selam canlarım




3ay kadar evvel izlediğim ancak bugün tekrar izleme hissiyle yanıp tutuştuğum bir filmdir PASIFIC RIM...
izlerken ürktüğüm...
evrende yalnız ve her daim hür olamayabileceğimizi hissettğim...

başka dünyaların varlığına tekrar tekrar inandığım...
aslında korktuğum bir film...


çok yüzeysel gösterilse de olaylar...apolitik anlatılsa da-her zaman ki gibi- izlemenizi öneririm.

saygılarımla ben kaçar...hele bu fotoğraftan sonra temellli kaçar...yani bir kadın ancak bu kadar çirkinleştirilebilir ve bir uzaylı-geyik- vampir- zombi- ne idüğü belirsiz bir cisim- elinin körü...vb. yapılabilir.
asıl sebep:
-işler beni bekler :(
ama neyse ki dostlar da beni bekler...şşşttt size diyorum dostlar diye değerli okurum, ordasınız ve beni beklersiniz değil mi?

melekinizzz

30 Ekim 2013 Çarşamba

BAZILARIMIZ BUGÜNLERDE

bAZILARIMIZ
bugünlerde il olmak istiyor: ille de büyüdük biz derler kendileri : şekil 1-a: POLATLI- ANKARA.
 

bazılarımız sivri dişlere benzer: SİVRİHİSAR derler bundan ötürü.
Şekil 2-a. Es Kİ şehir...görsünler...
bazılrımı eeeeen eski benim der durur:
evet en eski İskenderci belki o'dur amma fiyatlar hiiiç eski değildir, hatta
dolara hatta Euro'ya ayarladır...değilse altın!!!-iki İskender, iki şıra ver bakalım 75 lira...yaaaaaaaaaa!Mudanya -Bursa.

 bazılarımız biçilmiş...sapı  bile kalmamış...
bazılarımız bulut olup yere ağmış...
 
bazılarımız zamana meydan okumakta...diiimdik ayakta!
bazılarımızın pencereleri bile efsane..
bazılarımız moderndir, tasarımıyla, yaşamı yorumuyla,
araba yerine bisiklet seçer mesela...
arı olup bal peteği seçer süslemelerine mesela...
 
 
 
konaklar kadar görkemlidir bazılarımız!
 
 estetiktir bazılarımız da...
 
                                 40 bin kere maşallaaaaahh maşşalllaaaahhhh

27 Ekim 2013 Pazar

SEZENLER OLMUŞ







DOMUR DOMUR FER

Seni
yerlerde göklerde bulamazlarken
bende gizli olduğunu
sezenler olmuş...
dumlu dumluymuşsun yüreğimde
kımıl kımılmışsın bileklerimde!

21 Ekim 2013 Pazartesi

ESKİŞEHİR-4

Merhaba Değerli Okurlarım,

bugün yine Eskişehirden bahsedeceğim...
Sazova'dan izlenimlerim-fotoğraflarım var sizler için.

20 Ekim 2013 Pazar

YENİ ESKİŞEHİR-3






B u afiş Espark alışveriş merkezinde elime tutuşturulmuştu...
benimle makara mı yapıyorsunuz uleen diyecektim ki,
baktım makara dedikleri şey hamurlu bir tür tatlı...
hadi yapıp lüpletelim, yiyelim dedim ama çok toktum be canlarım ya...
yiyemedim yani..
bu bayramki gidişimde de hüpletemedim, lüpletemedim: sebep; çok toktum!
demek ki benim seyahate çıknca aşırı yemek gibi bir huyum varmış değerli okurlarım...size de olur mu böyle?
ne görsem yemek isterim, hımm o ne kavurma mı..a tabi alayım..
hımm çiğ börek mi,,,olmazz pişirn bi zahmeeeeeeeet...
lüplet anam lüplet:)
-dün de Çubuk turşusu yemeye Çubuğa gittik zaten...sormayın...çok pis boğazım bu ara çoook :(

odun pazarı evleri, kimi çok iyi restore edilmiş, kimi sırasını beklemekte...
ama her halukarda çok şirin, çok peri masalı...
 
lüle taşı satan mı ararsanız, özgün objeler, kolyeler, nargile, cam işleri mi...
purolar mı...sabunlar mı...
bir dolu güzellik, bir dolu incik boncuk, cıncık ;)
masal mı masal bir diyar Odunpazarı semti...
Tebrikler Yılmaz Büyükerşen'e...
 
 
insanın hepsini kucaklayıp götüresi geliyor canımcıklarım ya...
ne şirin şeyler aman da amaaan...
utanmasam tadına bakmak için ısıracağım teker teker bu camdan, lületaşından incik boncuk-cıncıkları, deli kız misali...
 
ama ne şirin şeyler değil mi ya...
girince çıkılmaz bu mağazalardan, atölyelerden...
bir kalp yonttum lüle taşından...soyadı Aktaş olan dededen atadan lületaşı  süslemelerle uğraşan  abim sayesine- adını anımsamadım ama soyadı Aktaş...
oldukça manidar değil mi,  ekmek parası kazandığı kapıya vefa borcunu ödemiş ağabeyimiz, soyadını lületaşından almış bakar mısınız...
bana öyle bir gururla anlatmıştı ki...helal olsun be soyunu sopunu unutmayana, işine sıkı sıkı sarılana dedim ben de içimden.
 

azzzz sonnnra

selam canlarım




geçmiş bayramınızı kutlarım hepinizin...
bu bayram heeep gezdim valla canlarım, ooooh sefam olsun sefam olsun...
kızmayın ama hemen, sizler için de gezdim yani...
yeni tatlar keşfettim, yeni dokular...
yeni yerler..
tazelendim ayoooolll :)
-bu fotoğrafı heyvancayızlar korkmadan su içebilsin diye hayalet kadar sessiz çektim mesela...
yer Ankara, Göksu park, Eryaman...pek yaman!
Yaşar Kemal'in galiba, karıncanın su içtiği adında bir romanı vardır, benim ki  de o hesap...Ördeklerin kazların su içtiği...
sizi de tazeleyeceğim kısmetse...nasıl mı? capcanlı fotoğraflarımla...yorumlarımla..ahanda şekil 1*p.

ammma veleykin azcık bekleyesiiiz looo ;)
azzzzzz sonra...
vallaa...
hem de bu blogda...
azıcık da dedikokudu yapalım ne dersiniz?
geliyor bekleyin yeni yazımı :)
 

10 Ekim 2013 Perşembe

KOZMİK DETOKS-BEYİN DETOKSU


Selam değerli okurlarım,
bugün ruh sağlığı günü...ruh sağlığı demek sağlıklı birey, sağlıklı toplum demek haliyle canlarım...

Dün Ahmet Maranki'yi izledim, diyor ki ekim-kasım -hatta aralık ayları detoks için en güzel zamanlardır. Hatta bir de çorba tarifi verdi kosmik çorba diye...merakla bekledim, dinledim, işe geç kalacağım nerdeyse, hala kosmik çorbadan haber yok, en sonunda söyledi, kozmik dediği EVRENDE var olan-cosmos'dan  türemiş anlaşılan- Allahın  yarattığı, halihazırda varolan anlamında yani...
*Maranki;   yaratan, yaratıcı demeyi tercih ediyor, kişiler, beklentiler çeşit çeşit nitekim hayattan.



*hayatta beklentilerimiz de çeşit çeşittir, kiminin mendili var dilenir, kiminin mendili var göz yaşın siler, kiminin merdiveni var göğe çıkmaya dayar...



kiminin merdiveni var basamaklarına ayak basmamış bile...
*Maranki kosmik çorbayı tarif etti sonunda ve ben de işe geç kaldım ama...içinde bir ben yokum yani...ne de olsa kozmik:)


KOZMİK ÇORBA
malzemeler
1 adet soğan
250 gr haşlanmış barbunya
1 tane küçük boy havuç
yarım bardak yer fıstığı
çeyrek bardak çemen otu tozu yada tohumu
2 adet defne yaprağı
4 diş doğranmış sarımsak
1 tutam tarçın
zerdeçal
10 adet zeytin yaprağı


***Defne yaprağı zaten tek başına beyne detoks yaptırabilir zaten, kullandım biliyorum ama uyuyamadım bunu da belirtmeliyim.
***Biberiye de iyi gelir beyin yorgunluğuna, onu da denedim ama azcıcık değerli okurlarım...

NOT: ALERJİNİZ OLABİLİR, DİKKAT!
eğer alerjik bir bünyeniz varsa  her şeyi denemeyin derim...

* Bazılarımız, para, iyi bir iş, kariyer dilerken, kimileri de iyi ilişkiler, arkadaşlıklar, dostluklar ve eş hayali kuruyor. Umut ve beklentiler herkese göre farklılık gösterse de ortak bir beklenti var ki o da fiziksel ve ruhsal sağlık.
-bazen kalabalıklardan kaçmak gerekir, kendimiz için, dinlenmek ve ruhumuzu dinlemek için a dostlar...

Güzel bir yaşam için bireylerin sağlıklı bir psikolojiye sahip olması gerektiğinin altını çizen Üsküdar Üniversitesi Feneryolu Polikliniği Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver,  uzun ve nitelikli bir yaşam için bir yıllık bilanço yapılıp, hayata dair gelir ve giderlerin gözden geçirilmesi uyarısında bulunuyor. Ünsalver, "fiziksel ve psikolojik gelir giderler göz ardı edilmemeli, 1 yılda 5 yaş yaşlanmamak için ise beyin check-up'ı yapılmalı" diye konuşuyor.


Geçen bir yılda yapılan olumlu ya da olumsuz davranışların, seçimlerin ve ilişkilerin değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Ünsalver, her bireyin yorgunluk sorgulaması yapmasının faydalı olacağını kaydediyor. Ünsalver, 1 yılda 5 yaş yaşlanmanın mümkün olabileceğine dikkat çekiyor. Yrd. Doç. Dr. Ünsalver; "Belki de geçen yıl kendinizi çok yordunuz, fiziksel ve psikolojik sıkıntılar yaşadınız. Zaman oldu kendinizi, sevdiklerinizi ihmal ettiniz. 1 yıl geçince 1 yaş yaşlanıyoruz ama siz belki de zihinsel olarak 5 yıl yaşlandınız ya da 5 yıl gençleştiniz" diyor.

Bu değişimlere sebep olan olumlu ya da olumsuz şeyleri herkesin gözden geçirmesi gerektiğini belirten Ünsalver ancak bu şekilde yeni yılda olumsuzlukları hayattan çıkarabileceğimizi veya bunlara karşı savunma geliştirebileceğimizi söylüyor.

Yeni yılda herkesin kendine hedefler koymasını isteyen Ünsalver, bu hedeflerin kişinin kendisine, çevresine ve topluma yönelik olabileceğini kaydediyor.

Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver bu hedefleri şu şekilde sıralıyor;

Kişisel hedefler


 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Beden ve zihin sağlığınıza dikkat edin!


Beden ve akıl sağlığının yerinde olması hayat kalitesini belirleyen en önemli kriterlerdir. Beden sağlığını olumsuz etkileyen hemen her şey akıl sağlığını da olumsuz etkiler. Zaten beden ve zihni birbirinden ayırmak pek de mümkün değildir. Başka bir deyişle bedeninize yaptığınız yatırım zihninize de yapılmış olacaktır ve tersi de geçerlidir.

Sağlıklı ve düzenli beslenin!


Sağlıklı, düzenli ve dengeli beslenmek ilk hedef olmalı. Yediklerimiz gastritten kansere kadar birçok bedensel hastalığa neden olabilir. Aç kalmak ya da zaman zaman tıkınırcasına yemek kan şekerinde düzensizliğe neden olarak baş ağrıları, gerginlik, huzursuzluk, konsantrasyon güçlüğü gibi belirtilere ve sonuçta keyifsiz hissetmenize neden olabilir. Gıdaların dışında içtiğiniz sıvılar da önemli. Yeni yılda daha fazla su içmek ve gazlı içeceklerden uzak durmak iyi bir hedef olabilir.

Spor yapın ama kilo vermek için değil!


Haftada 3 gün en az 45 dakika ve nabzımızı 100'ün üstüne çıkaracak düzeyde spor yapmak hem kalp damar sağlığı hem de zihinsel yorgunluğu uzaklaştırmakta faydalıdır. Kilo vermek ve güzel olmak için spor yapmayın, çünkü bu sizi baskı altında tutacak bir hedef olacaktır ve spor yapmaktan alacağınız keyif azalacaktır. Oysa beden sağlığınızı akılda tutarsanız daha düzenli spor yapabilirsiniz. Yoğun spor faaliyeti sırasında salgılanan endorfinler keyif hissi verir ve gündelik moral bozukluklarını geçirmekte oldukça etkilidir.
maşşallaaah nineye bakın nineye :)
 

Uykunuza önem verin!


Hayat koşullarının getirdiği kısıtlamalar sebebiyle uykunuzdan kırpıyor olabilirsiniz, bu durumda uykusuzluğun getirdiği huzursuzluk, dikkat dağınıklığı ve metabolik sorunlar gelişmeye başlayabilir. Yeni yılda uykunuzdan fedakârlık etmeden hayat kalitenizi yüksek tutmayı hedefleyin.

Sigaradan uzak durun!


Sigaranın zararlarını bilmeyen kalmadı gibi. Ancak sigarayı bırakmak bazen hiç de kolay olmayabilir. Çünkü sigara psikolojik ve fizyolojik bağımlılık yapar. Bırakmaya karar vermenizde ve bırakma sürecinde bu konuda uzman birinden destek almanızda fayda vardır.
-yukarıdaki resme dikkat edin, kadını göreceksiniz...bazen de ihtiyarı...algı;)

Alkole dikkat edin!


Alkol kullanımını sınırlamak ya da tamamen kesmek. Zaman zaman bir iki kadeh alkol keyiflendirirken, sık sık alkol almak alkol bağımlılığına yol açabilir. Bağımlılık yıllar içinde gelişebileceği gibi kısa zamanda da gelişebilir. Eğer alkolle sorun yaşıyorsanız yeni yıldaki öncelikli hedeflerinizden biri bir uzman desteğiyle alkolü bırakmak olmalı.

Öfke kontrolünüzü geliştirin!


Özellikle kalabalık şehir hayatı ve bireyselleşmenin artması çoğumuzun öfke kontrolünde güçlük yaşamasına neden oluyor. Öfke patlamaları sadece çevreye değil aynı zamanda kişinin kendisine de zarar verir. İlişkileri zedeleyen ve yalnızlığa iten bu sorunu çözmek yeni yıl hedeflerinizin arasında yer almalı. Öfkeyi dışa vurumun sağlıklı yollarını bir uzman desteğiyle bulabilirsiniz.

Eğitime önem verin!


Mesleğinizle ilgili bir kurs ya da özel bir eğitime gitmeyi planlayın. Çalıştığınız alanda ne kadar çok deneyiminiz olsa da yeni gelişmeler hakkında bilgi sahibi olmanın ve becerilerinizi arttırmanın en iyi yolu eğitimlere katılmaktır.

Beyninizi uyarılara maruz bırakın!


Beynimiz plastik bir yapıya sahiptir ve biz onu ne kadar çok değişik ve çeşitli bilgiyle donatırsak o kadar canlı kalır ve şekillenir. Örneğin yeni bir dil öğrenmek, o dili gündelik hayatta faal bir şekilde kullanmayacak olsanız da beynin uyarılmasını sağlar. Yeni bilgiler karşısında beynimiz sinir hücreleri arasında yeni bağlantılar oluşturur. Bisiklete binmeyi öğrenirken dengeyi öğrenebilmek için kaslarımızın geçirdiği değişikliklerin benzeri bir süreç beynimizde de sürer. Yeni beceri yeni bir beyin anlamı taşır.

ahanda  Dali ***hafif çatlak gibi...

Çevreyle ilgili hedefler


Önceliklerini gözden geçirin!


Yakın çevrenizle ilişkilerde öncelikleri belirleyin. Evli ve çocukluysanız, çocuk ve eşle ilişkiler ilk sırayı alır. Çocuğunuz ve eşinize yeterince ve kaliteli bir zaman ayırmayı hedefleyin. Çocuk, her yaşta ebeveyne farklı şekilde ihtiyaç duyar. İleride nasıl bir insan olacağı ebeveyniyle kurduğu ilişkiden önemli derecede etkilenir. Çocuğun değişen ihtiyaçlarına göre yenilenmiş bir ebeveyn olmayı hedefleyin. Sadece çocuğunuz değil eşiniz de değişmektedir ve onunla ilişkinizde de zamanla yeni ayarlara ihtiyaç olacaktır. Günlük hayatın yoğunluğuna kapılıp birbirinizi ihmal ediyor olabilirsiniz. Evde de olsa baş başa zaman geçirmeyi ve birbirinizi yargılamadan dinlemeyi hedefleyin.

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...