-tık tık tık...
-aaa, komşum merhaba...
-merhaba, birazcık huzur arıyorum, bizde kalmamış da...siz de acaba var mı diye soracaktım....
-şey pardon, bakıyorum bi hayli genç ve güzelsiniz...güzelliğinizden nasıl olsa bir şey kaybetmezsiniz, bana da birazını verseniz, olmaz mı...biraz da yaşanmış yılların pişmanlığının izleri var yanaklarımda, mutlu günlerin gülücüklerinin izleri de var göz kenarlarımda, sizinkiler daha ikinci on yılını bile yaşamamış...rica etsem kırışıklıklarımın birazını alsanız... olmaz mı?
-şey, ellerimden şu lekeleri çıkara bilecek bir ilaç arıyorum ama var mı eczacı hanım?
-dur bakıyım, beyefendi siz şu geçen depremde yıkılan evleri yapan müteahhit değil misiniz?yooook, daha tüyü bitmemiş yetimin, yoksulun hakkının izlerini ellerden de hafızalardan da silecek bir formül bulunmadı!!!
-güneşi biraz söndürür müsünüz, güneş lekeleri yapıyor da tenime.
-nasıl yani, uzaya giderken giyebileceğim bir platform topuklu ayakkabı nasıl olmaz? hani teknoloji çooook gelişmişti, ne oldu? ayyyy, bu kıyafetlerle mi uzaya gideceemmm turizzzt olaraktan, impossıbıl yaaanii...asla diyorum nevırrrr nevıırr, ay şuna bak bu tulum beni nasssı da şişman gösterttttti, ııyy banneeel! gitmem ben bunla uzaya muzaya kızııım...
-aaa, komşum merhaba...
-merhaba, birazcık huzur arıyorum, bizde kalmamış da...siz de acaba var mı diye soracaktım....
-şey pardon, bakıyorum bi hayli genç ve güzelsiniz...güzelliğinizden nasıl olsa bir şey kaybetmezsiniz, bana da birazını verseniz, olmaz mı...biraz da yaşanmış yılların pişmanlığının izleri var yanaklarımda, mutlu günlerin gülücüklerinin izleri de var göz kenarlarımda, sizinkiler daha ikinci on yılını bile yaşamamış...rica etsem kırışıklıklarımın birazını alsanız... olmaz mı?
-doktor, hafızamdan sevmediğim insanları, yaptığım hataları silmenizi istiyorum...hileli iflasımın hatırladığım tüm hile hurdasını da...beki biraz uzun sürecek ama hepsini siliver bir zahmet...artık terapi mi yaparsın hap mı verirsin...Ha bir de eski karılarımın hepsini silmelisin, yok yok 5. karımı sevmiştim o kalabilir...
-bak şekerim bana öyle bir elbise dikmelisin ki beni en az 20 yaş gençleştirmeli...gerçi daha 30lu yaşlarımdayım ama...sen beni şööyle ilk gençlik yıllarıma götür...
-komutanım askere geri dönmek istiyorum...
-neden evladım...
-kaytardığım nöbetleri tekrar tutmak için...-şey, ellerimden şu lekeleri çıkara bilecek bir ilaç arıyorum ama var mı eczacı hanım?
-dur bakıyım, beyefendi siz şu geçen depremde yıkılan evleri yapan müteahhit değil misiniz?yooook, daha tüyü bitmemiş yetimin, yoksulun hakkının izlerini ellerden de hafızalardan da silecek bir formül bulunmadı!!!
-güneşi biraz söndürür müsünüz, güneş lekeleri yapıyor da tenime.
-nasıl yani, uzaya giderken giyebileceğim bir platform topuklu ayakkabı nasıl olmaz? hani teknoloji çooook gelişmişti, ne oldu? ayyyy, bu kıyafetlerle mi uzaya gideceemmm turizzzt olaraktan, impossıbıl yaaanii...asla diyorum nevırrrr nevıırr, ay şuna bak bu tulum beni nasssı da şişman gösterttttti, ııyy banneeel! gitmem ben bunla uzaya muzaya kızııım...
Bazen absürd şeyler düşünmek de ilaç gibidir değerli okurlarım, içinde bulunduğunuz realiteden soyutlar bir an sizi...absürd olmak değilse bile absürd düşünmek iyidir tadında bırakmak şartıyla, ben de tadında bırakayım en iyisi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.