5 Ocak 2023 Perşembe

Söyle Bana Hindiba

Nurullah Genç -
güzel bir Hindiba okumasından sonra aşağıya şiiri de koymak istedim ki kendi kendinize, kah yüksek sesle, kah alçaçcık..okursunuz ve dahi demlenirsiniz belki deyip... -öyle işte. ***Ay Vakti dergisinden aldım, teşekkürler Ay Vakti dergisi:=)) SÖYLE BANA HİNDİBA Kartallar uçar mı bir harâbeden Köprülerden benim yârim geçer mi Sen neden bu kadar güzelsin, bilmem Taşırsın yeryüzüne ebedî tohumları Ben ise kuruyacak bir suyun mahkûmuyum Avuçlayıp öpüyorum kumları Bir karadelikten bakarken hayat Meydan okuyanlar kim bu serâba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar ceylan koşması Sen nasıl bu kadar yollar aşması Sen nasıl bu kadar güneşe meftun Sen nasıl bu kadar sahra çeşmesi Ben rüzgâr değilim, dokunmam çiçeklere Ben kara parmaklı insan değilim Kirpik uçlarımdan kayar yıldızlar Bilemezsin, hayal akşamlarında Renklerini kuşatan Damıtılmış gözyaşıdır ömrümün Ben boşluğa üfleyen cellat değilim Karayele verdim ayaklarımı Söyle bana, eceli kim tutar perçeminden Hangi ölü bilmez nereye gittiğini Sen miydin o mehpâre, o memnû, o dilruba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar bulut gülmesi Sen nasıl bu kadar bıldırcın sesi Sen nasıl bu kadar pencere önü Sen nasıl bu kadar gök gürlemesi
Ben kaptan değilim, anlamam gemileri Gizli bir ummanın gelgitlerinden İniltiler vurur sahillerime Deniz feneri değilim Önce yürü bu vefasız ülkeden Sonra uzan bir tenhaya, sessiz ol Gelip geçsin üzerinden turnalar Düşün, sesler neden bulur sesleri Kelâm kimin damarlarında kandır Harflerini senden alan merhaba Hangi demin âteşidir içimde Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar gönül hanesi Sen nasıl bu kadar yâr divanesi Sen nasıl bu kadar çerağı ömür Sen nasıl bu kadar inci tanesi Ben korku değilim kapı aralarında Pencerenin infilâkı değilim Gölgeleri yüzlerinden tanırım Bir resim bir ressamı ağlatır bir yerlerde Bir eşya bir hamalı Ben hâlâ öğütülen anılarıma değil Değirmene inanırım Bu derin aldanış kimden kalmadır Bu uzaklık, bu diba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar kelâmın hası Sen nasıl bu kadar şiir bohçası Sen nasıl bu kadar esrarlı bir mum Sen nasıl bu kadar rüya bahçesi Ben bir kervan muamması değilim Çekinmem yolların kıvrımlarından Ellerim ışıldar alacakaranlıkta Saklambaçlar ortasındadır evim Kışın kartopudur adını anmak Döner döner yüreğimde, dağ olur Yazın güneş yanığıdır düşlerim Sonbahar ruhumu bekleyen oba Söyle bana hindiba Sen nasıl bu kadar sevda hecesi Sen nasıl bu kadar hayal incesi Sen nasıl bu kadar mutluluk çağı Sen nasıl bu kadar tarih öncesi

4 Ocak 2023 Çarşamba

Etiketler

ELLER

ELLER beynimizin dışarıya uzanan yansımalarıdır derler bilir misiniz? eller soğuğun ilk durağıdır ruhtan sonra, - onun içindir ki eller...