Merhaba Değerli Okurlarım,
bugün yine Eskişehirden bahsedeceğim...
Sazova'dan izlenimlerim-fotoğraflarım var sizler için.
-yeni bir tanımla karşılaştım: sosyal meyhane...asosyal bi meyhane de mi varmış acaba dedim içimden...yer Eskişehir- Barlar sokağı
Bu gün aslında çook zor bir gündü, handikaplarla doluydu benim için...
-nahoş bir rüyadan uyandım,
-üstüme kaynar çay döküldü, koltuk ve halımı söylemiyorum bile...yandım anaaaam türküleri söyletti bana kaynar çay...
-Yolda benzinim bitti mesela, sürekli limitte uyarısı bipledi durdu...otobandaydım!- hatta arabaya yalvardım: *nolur, az daha sabret, dayan şincik benzinine gavuşçan" dedim de yalvara yakara geldim benzinliğe, vay be, duanın gücü, benzinlikte araba durdu, alı al, moru mor...benzinini içti de bizimki o da kendine geldi benim de benzim yerine geldi canımcıklarım...
-benzinliğin girişinden çıkış yapan bir serseriye dalaştım, bana korna bastı ben de deliliğe vurdum ve ben de ona iki misli korna bastım, öyle ya yanlış yerden çıkıp bir de bana trip atmasın değil mi?
-beşinci evliliğini yapan bir bayanın evladının yüzünden sinir harbi yaşadım, şaka gibi bir gündü yani...
neyse ki Sazova harikaydı.
Eskişehir ve Bursa nefisti...
her şey güzeldi bayramda...
deliye her gün bayram misali, keşke her gün bayram tadında geçse canımcıklarım yaaaa...
bana ne bana neee, her ay bir-iki bayram kutlayalım bana ne...
çok canım çekti bayram tatiliini, ille de isterim, ille de yine bayram olsun!
Nasrettin hoca, kazan doğurdu heykelciği, kuğular, çamlar, Nuh'un gemisi, korsan gemisi, Saray-kule derken ne hoştu Sazova canlarım, gitmeyenlere öneririm. Ne yapın yapın gidin canlarım...benden de selam söyleyin Nasrettin Hocam'a...
Yunus Emre de Eskişehir'de türbesi olan bir ozanımız, bir tasavvufa gönül veren şairimiz...feylesofumuz...
bugün yine Eskişehirden bahsedeceğim...
Sazova'dan izlenimlerim-fotoğraflarım var sizler için.
bugün az kaldı oynatacaktım...
Bu gün aslında çook zor bir gündü, handikaplarla doluydu benim için...
-nahoş bir rüyadan uyandım,
-üstüme kaynar çay döküldü, koltuk ve halımı söylemiyorum bile...yandım anaaaam türküleri söyletti bana kaynar çay...
-Yolda benzinim bitti mesela, sürekli limitte uyarısı bipledi durdu...otobandaydım!- hatta arabaya yalvardım: *nolur, az daha sabret, dayan şincik benzinine gavuşçan" dedim de yalvara yakara geldim benzinliğe, vay be, duanın gücü, benzinlikte araba durdu, alı al, moru mor...benzinini içti de bizimki o da kendine geldi benim de benzim yerine geldi canımcıklarım...
-benzinliğin girişinden çıkış yapan bir serseriye dalaştım, bana korna bastı ben de deliliğe vurdum ve ben de ona iki misli korna bastım, öyle ya yanlış yerden çıkıp bir de bana trip atmasın değil mi?
-beşinci evliliğini yapan bir bayanın evladının yüzünden sinir harbi yaşadım, şaka gibi bir gündü yani...
neyse ki Sazova harikaydı.
Eskişehir ve Bursa nefisti...
her şey güzeldi bayramda...
deliye her gün bayram misali, keşke her gün bayram tadında geçse canımcıklarım yaaaa...
bana ne bana neee, her ay bir-iki bayram kutlayalım bana ne...
çok canım çekti bayram tatiliini, ille de isterim, ille de yine bayram olsun!
burası da benim sarayım canlarım, Sazova 'da...Eskişehir'de.
Yunus Emre de Eskişehir'de türbesi olan bir ozanımız, bir tasavvufa gönül veren şairimiz...feylesofumuz...
Abacı Konak Butik Otel var mesela ben bayıldım...kahvaltı vr oda konseptiyle çalışıyorlar, kahvaltı da kahvaltı ama haniii...
harika döşenmiş, zevk sahibi birinin elinden çıkmış belli...pahalı bir mekan ama değer, biraz da şanssızlığımız bayramda fiyatların zamlı olmasındandı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız ve görüşleriniz bizim için değerlidir, paylaşımlarınızı bekliyoruz.